Hakikatli fiiller sahibi olmak

İş yapıyormuş, başkalarının nazarında işleri sahiplenen birisi gibi görünme halleri esasında işin kendisini engeller, yapılmaz hale sokar. İyi görünme, faideliyim zannetme ve akıllıyım demekte hakikati, hakikatsızlıkla bertaraf eder, gizler, yok eder…

Kudsî hizmetlerde en iyi meta, en iyi mal, en büyük servet ihlâstır. İhlâsla hareket etmektir. İhlâsta muvaffak olabilmektir. Hizmet, hademelik; gayretkeşlik, hamiyetfüruşluk bir arada olamaz. Ya tam bir kul olunur, mahviyet ve tevazu ile hizmette, hademelikte bulunulur ya da boşu boşuna gayretkeşliğin ve hamiyetfüruşluğun, enaniyetin, gururun, ucbun esaretinde faidesiz zaman geçirilir…

Olmayacak işlere boşu boşuna emek ve vakit sarfetmek gibi, ahirete dair işleri de dünya aklıyla, mantığıyla sırf menfaat, dünya faidesi ve şan şöhret için düşünmek, mütalâa etmek ve yapmak gerçekten boşa kürek çekerek vakit geçirmektir.

Kur’ân hakikatlarıyla, Kur’ânın imanî, itikadî emirlerinin tefsir ve izahlarıyla dolmayan, doymayan ve zevklere, lezzetlere gark olmayan gönüller, kalbler, ruhlar ve akıllar harap ev gibidirler. Gerçek bir hayatın emareleri ve saadet meyveleri bu harap evlerde oturamazlar…

Asrın Kur’ân tefsiri Risale-i Nurları kendimize okumak, anlamak için okumak, her türlü dalâlet ve gaflet halinden kendimizi korumak için okumak kendimize yapabileceğimiz en iyi bir fiil ve iyilik olacaktır. Elbette ki müsbet bir hareket içinde olan ve daima öğrenmek, faydalı olmak için okuyan, ne kendi nefsine ne de başkalarına zulmetmiş olmaz, zalim olmaz…

Okumanın olmadığı yerde, okumanın neticeleri, kudsî ve uhrevî faideleri ve dünyevî şevk, ümid ve himmetin eserleri görülemez. Ve okuduklarıyla, dinledikleriyle, yazdıklarıyla, bildikleriyle âmil olmayanlar, öğrenimlerini amele, fiile çeviremeyenler ancak çevrelerine zarar verirler. Kendilerine başkalarının tabi olmasını isterler ve buna da uyan olursa, ancak kendi cahillikleriyle kendi bilgisizliklerini âleme ilân etmiş olurlar…

Kendimizi yanlışları yapanları görmekle vazifelendirip de, kendi yanlışlıklarımızı göremez hale düşürmememiz lâzımdır. Nefsini daima temize çıkarmak gayretinde olan insan, nefsinin terbiyesizliği elinde esir olmuş insandır…

Allah’tan korkarak, Allah’ın şefkat ve merhametine sığınarak, Allah için, Allah yolunda gerçek, hakikatli ve doğru fiillerin, amellerin sahibi olarak; kudsî, imanî ve Kur’ânî hizmetlerin içerisinde olmayı Cenâb-ı Hak hepimize nasip etsin. İnşaallah.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*