Hakkın rahmetine kavuşan Haticenur Ablamız

Bismillahirrahmanirrahim,

Her nefis ölümü muhakkak tadıcıdır. İnanan, inanmayan bu hakikati hiç bir yol ile inkar edemiyor. Dünyadaki vazifesini tamamlamış her nefis terhis saati gelince bir an ne geri, ne de ileri gidebiliyor.

Malum, salgın günlerinde ölümün varlığını daha şiddetli bir şekilde hissettiren Hâk Teala, “insan nasıl ölmek ister ki” sorusunu da aklımız, ruhumuz ve kalbimize en derininden farkettiriyor.

Nur dairesinde ömrünü geçiren kardeşlerin terhisleri hem hüzün, hem ümit, hem dua, hem de uyanış oluyor, biz geride kalanlara…

İki gün önce bu dünya hayatı denilen fani rüyadan uyanıp, hakikat ve ebedi saadet yurduna intikal eden Haticenur Ablamız da Risale-i Nur dairesinde bir ömür tüketti ve bizleri de buna şahit kıldı, Elhamdulillah.

Ne güzel bir hakikat ki, Nur halkasında olanlar bedenen günah cihetiyle ölür, lakin ebediyete intikal eden ruhları bu halka içinde yaşamaya devam eder ve sevapta bu halkaya dahil olmaya devam ederler…

Haticenur Ablamızın vefatı sonrasında rüya aleminde dostlarıyla görüşmeye devam etmesi bu sözlerimizin doğru ve davamızın hak olduğunu bizlere gösterir mahiyette..

Rüya alemi mümin için bazen bir teselli, bazen de hakikatten nurani bir levhadır. Haticenur Ablamızla rüya aleminde görüşüp teselli bulan Şükran Ablamız, henüz terhis tezkeresi verilmemiş bizleri de teselli etti.

İşte, beyi geçen yıl mevcut salgın dolayısı ile şehit hükmünde vefat eden Şükran Ablamızın, Haticenur Ablamızın vefatı günü gördüğü ve ayrılık acılarımız bir nebze olsun hafifleten o sırlı ve nurlu rüya:

“S.A sevgili abla ve kardeşlerim. Biraz evvel alemi menamda (rüyamda) Haticenur kardeşimle beraberdim. Elhamdulillah hali pek iyiydi. Bir otobüste yolculuk yapıyoruz. Otobüs içinde biraz eski tarz içinde hafızlık yapan 12 -13 yaşlarında 15 kadar talebe var. Her biri sarıklı temiz yüzlü gencecik çocuklar. Şöför mahallinin yakınında topluca oturuyorlar. Haticenur kardeşimiz de yanlarında, oğlu da onlarla beraber, arkadaşlarıymış.

O onlarla yol boyu sohbet ediyor. Bir ara Haticenur “ikindi namazını kılmadım” diyerek yanlarından hızlıca kalkıyor. O esnada, ayağa kalkınca arkada beni görüyor ve otobüste namazını kılıyor. Namazını eda ettikten sonra birlikte sohbet etmeye başladık. Ona nasıl olduğunu sordum. (Haticenur dokuz aydır hasta idi) İyi olduğunu söyledi. Bize ne tavsiye edersin, ahiretimiz için neler yapmamız gerektiğini sordum. O bana daha bir şey söylemeden dedim ki, “Kuran okuyoruz, tesbihatlarımızı yapıyoruz, Risale i Nurları okuyoruz, daha yapmamız gereken başka bir şey var mı? Dedim. Beni tasdik eden manalı bakışlarla, “Daha ne olsun” der gibi yüzüme baktı.

Peki, Peygamberimizi gördün mü? diye soru yönelttim. Gözlerini benden kaçırdı, anladım ki bu hususta bir söz söylemeye izin verilmedi. Orada güzel ikramlar vardı yanında. Buyur dedi otobüsteki bir kardeş, “Yiyemem biz başka şeyler yiyoruz” diye cevap verdi Haticenur.

Sonra birden saati sordu. Ben 14:05 diye cevap verdim. (Haticenur 14 Mart günü vefat etti.) Telaşla gitmem lazım dedi. Etrafında bir kaç kez döndü. Sonra o otobüs deniz kenarında bir evin balkonu gibi oldu. Balkondan suyun içinde beyaz şifon giymiş melekler gelmiş ve ben onların sadece kollarını görüyorum. Demek ki Haticenur kardeşimi almaya gelmişler. Haticenur ise kendini suya bıraktı, melekler hemen onu tuttular bir sepete,in içine alıp onu daha büyükçe bir gemiye bindirdiler. Rabbim hayr eylesin inşaallah. Rüyamız burada bitti.

Bu rüya bize, Nurlarda geçen, “Hem araba, hem gemi, hem şimendifer, hem tayyare bulunur. Sermayeye göre binilir” hakikatini hatırlattı. Rabbim hayır eylesin. Allah hem Haticenur kardeşimize, hem de bizlere merhametiyle muamele eylesin. Bizleri de tam bir kulluk şuuruyla yaşayıp huzuru rahmana Hüsn-ü Hatimeyle kavuşmayı nasip etsin inşaallah. Geceniz nur olsun. Allah’a emanet olun”

Not: Ankara’da, senelerce Risâle-i Nur hizmetlerinde bulunan Barış Engin kardeşimizin hanımı ve Osmaniye Yeni Asya okuyucularından, İbrahim Cihangir’in de kızı olan Hatice kardeşimiz 14. 03. 2021 günü hakkın rahmetine kavuştu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*