Haşir Risalesi’ni anlamak

Haşir Risalesi İki Makam üzerine te’lif edilmiştir. Her iki Makam’ın Mukaddemesi vardır. Birinci Makam’da sıralanan “Suret”ler İkinci Makam’daki “Hakikat”lerin anlaşılması için önden verilen ve temsil metoduyla yapılan bir hazırlıktır.

Haşir Risalesi’nin genelinde üç basamakta konular işlenir ki: 1. Fiiller failsiz, 2. İsimler müsemmasız ve 3. Sıfatlar da mevsufsuz olmaz kaidesi gereği “fiilden faile, isimden müsemmaya ve sıfattan mevsufa” şeklinde özetlenir.

Kısaca şöyle açalım:

Birinci basamakta, gözümüzle gördüğümüz fiil ve tecelliler izah edilir. Bu tarz, ilmî tetkikin (bilimsel incelemenin) temelini teşkil eder.

İkinci basamakta, fiilden faile geçiş yapılır.

Üçüncü basamakta, sıfattan mevsufa yani vasıflanan Zat’ın bir isim ve sıfatına fiiller, tecelliler bağlanır.

Fiil ve teceli basamağında doğrudan esmanın kendisi çoğu zaman zikredilmez, ama onu hissettiren yansımalara dikkat çekilir. Bu basamakta ahiret ve Allah’ın varlığı bahsi yapılmamaktadır. Burada ana tema, itiraz edilemeyen eşya ve hâdisede görünen fiil ve tecelliyi okumak, okutmaktır. İkinci basamak, birinci basamaktaki fiillerin failsiz ola- mayacağının izahıyla doludur. O failin isimlerinin, eşya ve hadiselerdeki tecellisi ile bağ kurulur. Fiil anlatılırken faile ve oradan da fiilde tecelli eden isme işaret edildikten sonra o ismin bir vasfa bağlantısı yapılır. Zira fiiller failsiz, isimler müsemmasız ve sıfatlar da mevsufsuz olmaz. Bu hazırlıklarla üçüncü basamağa geçiş yapılır. Orada da bu fiilerin faili olan Allah’ın sonsuz isim ve sıfatı, haşri ve ahireti iktiza ettiği isbat edilir.

Fiili inkâr edemeyen, faili inkâr edemez. Faili inkâr edemeyen o fiilde gözüken isim ve sıfatı da inkâr edemez. Haşir ve ahireti zorunlu kılan bütün Esma-i ve Sıfat-ı İlâhîyeyi inkâr etmek için evvelâ kâinattaki fiili, hadiseyi ve tecelliyi inkâr etmek gerekir ki bu da mümkün değildir. O halde ahiret vardır.

Her risale, müellif-i muhterem Bediüzzaman Hazretleri’nin telif ve tanzim ettiği şekli ile okumak tavsiye edilmekle beraber mütalâa ve müzakere ederek, meselelere vakıf olmak, aralarındaki alâkayı kurarak, diğer Risalelerden yardım alma tarzındaki okumanın faydası tartışılmaz, belki de matlub olanıdır. Meselâ, Yedinci Hakikat’ten, Yedinci Suret’in okunması haşiyeli notunu da hatırlatalım. Bu cümleden hareketle meselâ, Birinci Suret’i okuyup ardından Birinci Hakikat okunursa her ikisi birbirini ikmal edeceğinden ve hatta Yirmi Dokuzuncu Söz’ün İkinci Maksad’ından da faydalanarak mütalâa etmek çok daha faydalı olacaktır.

Haşir Risalesi ismiyle yâdedilen Onuncu Söz’ü bütünüyle kavramak zahiren zordur. Bu zorluk; bahsedilen üç basamaklı izah metodunun dikkate alınması ve aynı konuyu anlatan diğer risalelerinde okunması ile aşılabilir, inşaallah.

Okunan bir yazının iyi anlaşılması, yazarın duygu ve düşüncesine yaklaşılmakla doğru orantılıdır, yoksa yazarın maksadı tam hasıl olmaz. Risale-i Nur’u hakikî manada anlamak, Bediüzzaman gibi hissetmek, fikretmek ve zikretmek ve yaşamakla mümkündür. Bu merhale, ideal olmalı ve her okumada basamağın yükselmesi sağlanmalıdır.

Bütün bunlara rağmen tam anlaşılmaması, engel olmayıp, aksine anlaşılan miktarına şükredip, tekrar mütalâa ile daha fazla an- lamanın kavlî ve fiilî duâsı, sürdürülmelidir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*