Hastaları ziyaret bize memnu değil ki!

Diğer birçok şey gibi, sıhhat de bir vedîa. Hayat gibi, ömür gibi…

Hoca, ”Başınızda ben olacağım” demiş. Atmış kişi toplamış umreye gitmek için. Neticeden memnun, mukaddes topraklara gideceği için mutlu. Gelgelelim, iş değişmiş. Bir kazaya maruz kalmış, “küt” demiş kırılmış bacak. Doktorların teşhisi: İki ay yatılacak.

Haydi bakalım!

Hesap kitap karıştı.

Hocanın hesabıyla, hocayı Yaratanın hesabı birbirinden çok farklı.

Bazen denge değişiyor. Başa çok şey geliyor.

İşte o gün arıyorsun dostları.

Esasen, hastalıklar, musîbetler herkese kazanç kapısı.

Hastalık, hastaya İlâhî bir iltifat olduğu gibi, ona hizmet edenlere, onları ziyâret edenlere de Rabbimizden bir ihsan. Rızasından bir lem’a… Bu hikmete binaen, Hazret-i Peygamberimiz (asm): “Hastayı ziyâret için bir mil de olsa yürü”1 buyuruyor. Yani, zahmete katlan, işin ucunda Allah’ın rızası var demek istiyor. Ebû Hüreyre (r.a.)’ın rivayet ettiği başka bir hadis ise şöyle:

“Kıyamet günü Allah şöyle buyurur: ‘Ey Âdemoğlu, Ben hastalandım, Beni ziyârete gelmedin.’ Kul, ‘Yâ Rabbi, Sen âlemlerin Rabbi olduğun halde Seni nasıl ziyâret edebilirim?’ Allah, ‘Filan kulumun hastalığını ve senin de onu ziyaret etmediğini bilmiyor musun? Onu ziyaret ettiğinde Beni orada bulacağını bilmiyor muydun?” 2

Bu bir hadis.

Cenâb-ı Hak da, bu soruları bize soruyor.

Evet.

Cevabımız ne olsun?

…….

Evvelâ, esas olan, Allah’ın rızası.

Sonra, hani, dostuz ya, kardeşiz ya, komşuyuz ya!

“Gönül umduğuna küser” demiş atalar.

Sünnet-i seniyeyi hayata tatbik etmek bize câiz değil mi? Kitaplarda hep bunu okuyoruz, yıllardır. Bu gibi durumlarda insan dönüp bakıyor, “Dostlarım nerede?” diye. Çünkü bunlar bir haktır.

Peygamber Efendimiz (asm): “Üç şey vardır ki, üçü de her Müslüman üzerinde haktır. Hastayı ziyâret etmek, cenazeye katılmak ve hamd ederse aksırana ‘Yerhamükallah’ demek.” 3

Demek, bu şeylerde ilk hareket, önce bize düşüyor. Bediüzzaman: “Evet, hastalara bakmak, ehl-i iman için mühim bir sevabı vardır. Hastaların keyfini sormak, fakat hastayı sıkmamak şartıyla ziyaret etmek, sünnet-i seniyedir, kefaretü’z-zünup olur”4 diyor ve bir hadisi ekliyor: “Hastaların duasını alınız; onların duası makbuldür.” 5

Hayatta hiçbir şey sürpriz değil. Her an, her türlü olayla karşılaşmak mümkündür. Buna fikren, fiilen hazırlıklı olmalı.

Bir kardeşimizin “Hastalar Risâlesini hasta olmadan önce çok okumalı” sözü, bu mânâya geliyor. Çünkü:

Hastaların halini, sağlamken anlamak için. Onların duâsından mahrum kalmamak için.

Âfiyetler dilerim, hasta mü’min kullara…

Dipnotlar:

1- Câmiü’s-Sâğir, 2: 448 (İbni Ebi’d-Dünya).

2- age., 2: 519 (Müslim, Birr,43).

3- age., 2: 861 (Buharî, Edeb).

4- Said Nursî, Lem’alar,488.

5- age., 488, (Feyzü’l-Kadîr, 2:45).

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*