Hastalıkların dâvetçisi: Karışık yemek

Karışık yemek de sağlığımızı menfi olarak etkiler. Hayvanî ve nebatî gıdaları aynı anda tüketmek son derece zararlıdır. Zira her birinin enzimi farklıdır. Proteinleri proteaz, karbonhidratları amilaz, yağları lipaz gibi enzimler sindirimde görevlidir. Bu enzimler birbirine zıttır ve şu vahim sonuçları olur:

Karışık yemekler, “Enzimlerin üretilmesine engel olur ya da üretilen enzimlerin birbirini yok etmesine sebep olur ve yenen yemeklerin sindirilmeden mayalanmaya veya çürümeye başlar. Çürüme ve mayalanma sonucu oluşan zehirli ve asitli kalıntılar bağırsaklarda yaşayan faydalı mikropları öldürür, sinir uçlarını zehirleyerek bağırsakların hareketini yavaşlatır ve kabızlık ortaya çıkar. Beslenmedeki hatalar devam ettikçe bağırsak duvarları kanalizasyon boruları gibi zehirli, yağlı atıklarla kaplanır, bağırsaklar genişler, cepler oluşur. Ceplerde dışkısal taşlar toplanır ve yıllarca orada kalır…” 1

İbn Kayyim el-Cevziyye, Efendimiz’in (asm) bir arada yemedikleri gıdaları şu şekilde özetler:

“Allah’ın elçisi; balıkla sütü, sütle ekşili şeyleri, sütle kızartmayı, iki sıcak yemeği, iki soğuk şeyi, iki kabız yapıcı katı yiyeceği, iki ishal yapıcı yiyeceği bir arada yemediği gibi, çabuk hazmolan yiyecekler ile zor hazmolan yiyecekleri de bir arada yemezdi. Tuzda pişirilmiş (salamura) yiyecekler de yemezdi. Eğer imkân bulursa bazı gıdaların zararını diğer gıdalarla giderir, birinin hararetini, diğerinin soğukluğu ile ya da birinin kuruluğunu, öbürünün rutubeti ile kırardı. Nitekim hurma ile salatalığı ya da hurma ile yağı bir arada yemesi bu sebepledir.”

Netice itibariyle karışık yemek çok ciddî sağlık problemlerine sebep olduğunu görüyoruz. Olabildiğince sade yenilmeli ve içilmeli.

Birkaç inekten elde edilen karışık sütler, aynı cins hayvan dahi olsa karışık etler, bir hayvanın etiyle başka bir hayvanın yağı dahi karıştırılmadan tüketilmelidir.

Sık sık yemekte zararlı olduğunu daha önceki yazılarımızda ayrıntılı olarak ele aldığımız için burada sadece hatırlatmış olalım. İki öğünle yetinmeli ve “Acıkmadan yememek” prensibini şiar edinmeli.

“Bir avuç hurmayla olsa bile akşam yemeğini yiyin. Çünkü akşam yemeğini terk etmek ihtiyarlık sebebidir.” 2 hadisi de akşam yemeğinin ehemmiyetini gösterir.

Dipnotlar:

1- Aidin Salih, Gerçek Tıp, s. 16.
2- Tirmizi, Et’ime 46.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*