Bugün biraz geç kalkmıştı. Salona geçince herkesin oturup sohbet ettiğini gördü. Yüzünü yıkayıp oturdu.
Yoldayken sahur yapacaklardı. Onlara yolluk bir şeyler yapmaya karar verdi. Ağabeyi evde yoktu. Dedesiyle ikisi vardı. Dedesinden yardım istemedi. Anneannesinin tarif defterine bakarak poğaça yapmaya başladı. Her yeri batırdı, bir de hamuru yapamadı. Bütün malzemeler ziyan oldu. Çöpe atamadı. Koşarak dedesinin yanına gitti. Dedesi mutfağa geldiğinde şok oldu. Her yer birbirine girmişti. Birazdan annesi gelecek ve bunları görürse sinirlenecekti.
Etrafı toparlamaya başladılar. Dede, hamura bakınca kurtarılabileceğini gördü. Biraz un ekledi ve yoğurmaya başladı. Hamur bu sefer olmuştu. Etraf da toparlanmıştı…
Poğaçaları beraber hazırlayıp, fırına verdiler. Bu arada dedesi Zeynep’i çağırdı; “Bak torunum, herkesin yapacağı işler ve yapamayacağı işler vardır. Tatlıyı ağabeyin ile yaptın ve çok güzel oldu. Bir kere yaptın diye tek başına yapamazsın. Allah, her yavruya yardımcı ve örnek alacağı kişiler gönderir. Kuş uçarken annesine bakar, çocuk her yapacağını ilk önce anne ve babasından öğrenir. Benden yardım isteseydin; buralar dağılmaz ve hamuru kolay bir şekilde yapardık. Bizler bile kaç yaşımıza gelirsek gelelim, örnek alacağımız ve yalnız yapamayacağımız birçok iş vardır. Meselâ ben sahurda çok tuzlu bir şey yersem susarım. Ama susayacağımı bilmezsem yerim ve iftara kadar çok zor anlar geçiririm. Öğrenmek için yardım almak kötü bir şey değildir. Ben ne yiyeceğimi öğrendiğim zaman güzel bir oruç geçiririm.” diyerek açıklama yaptı.
Zeynep, bugün her zaman, her konuda yardıma ihtiyacı olduğunu ve sormadan bir iş yaparsa, çok yanlışlar yapabileceğini öğrendi. Duâ ederken; “Allah’ım! Bugün yardımın ne demek olduğunu ve sormadan yaptığım bir işte başarısız olduğumu gördüm. Sen, beni daha büyük yanlışlara itme ve her zaman ailemin yanımda olmasını sağla. Hatalarımı çok geç olmadan fark edip düzeltsinler… (Âmin)” dedi.
Benzer konuda makaleler:
- Zeynep Binti Cahş
- Mukabele
- Mehmet Kutlular: Bir nur talebesinin siyasetteki istikameti
- “Bediüzzaman’ın Burdur şâhitleri”nden Abdülgani Bey
- Yeryüzü temizleyicisi
- ARPACIK
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği