Nice insanlar vardır bu dünyadan gelip geçen. Bazıları bir “yer” doldurup eser bırakmıştır, bazıları da “sapı samana” karıştırmıştır.
Yaratılış gayesine uygun yaşayan, fikir üreten ve insanlığa faydalı olan her güzel hareket ve varlığa İslâm dini sahip çıkmış, desteklemiş ve arkasında olmuştur.
Bu günkü yazımızda hayata yön verip, tarihe iz bırakan ve beşeriyete mâl olan bazı özdeyişlerden örnekler vererek yazımı süslemek istiyorum.Meşhur Amerikalı yazar, anne baba kıymetini ve hayat tecrübesini, yılların verdiği dersle şöyle değerlendiriyor: “Ben on dört yaşımdayken babam o kadar cahildi ki, yakınımda olmasına dayanamazdım. Ama yirmi birime geldiğimde öyle çok şey biliyordu ki, yedi yılda nasıl öğrendiğine şaştım.” (Mark Twain)
Bir düşünürün, iyi niyetten nasipsiz olan boş işlerin insanları ile ilgili şöyle bir tespiti var: “Başkası ile alay edenler, kendilerini küçük görenlerdir.”
Hayatta başarının sırrını, ayrıntıyı, inceliği ve sabrın zaferini anlatan tecrübeye dayalı güzel bir tespit: “Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir.” (Schiller)
Ufuklu ve vizyonlu olmanın hedefini gösteren bir söz: “Ay’a yükselmeyi hedefle, ulaşamazsan bile yıldızların altına düşersin.” (Les Brown)
Asırlara damga vuran bir gönül sultanı, bizden, içimizden birisinin, hayat ve insanlara ait iki harika tespiti: “Ayni dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.” (Mevlânâ)
“Allah için ateşe atılmak vardır. Lâkin ateşe atılmadan önce kendinde İbrahimlik olup olmadığını araştır. Çünkü ateş seni değil İbrahimleri tanır ve yakmaz.” (Mevlana)
Hürriyetin kıymetini ve sınırlarını gösteren bir fikir ufku da şöyle: “Bana bütün hürriyetlerden evvel bilmek, düşünmek, inanmak, vicdana göre konuşmak mertebelerini veriniz.” (John Milton)
İlmin kapısı, Nebiler nebisinin neslini devam ettiren Hz. Ali’den (ra) İslâmî düsturları yaşamayı konu alan iki olay: “Adamın biri, Hz. Ali’yi (ra) gıyabında yani ardından kötülediği halde yüzüne karşı övmeye başlayınca, ondan şu karşılığı almıştır: ‘Söylediklerinden daha aşağı, fakat içinden geçirdiklerinden daha üstünüm.’”
“Hz. Ali, mezarlığa neden sık gittiğini soranlara şu cevabı vermiş: ‘İki sebebi var. Anlattıklarıma itiraz etmiyorlar ve arkamdan gıybetimi yapmıyorlar.’”
Menfîlik, ümitsizlik, olumsuzluk, negatiflik üretenlere karşı sağlam bir duruş ve çare örneği: “Çözümde görev almayanlar, sorunun bir parçası olurlar.” (Goethe)
İdeal ve dâvâ sahibi olanlara bir aydınlatıcı nur kapısı: “Yarın, yorgun kimselerin değil, rahatlarına kıyabilenlerindir.”
Gerçek dostluğa giden yolu gösteren kılavuz ve rehber bir tavsiye: “Gerçek dost, arkadaşının kusurunu görünce onu uyarır. Fakat bu kusurları başkalarına açıklamaz.”
Doğruyu takip etmenin, savunmanın, kabullenmenin ve sahiplenmenin zorluğunu anlatan ibretli bir hakikat: “Doğru sarsılır, ama yıkılmaz.”
Kaliteyi, değeri, gerçeği gösterip ayna tutan ibretli bir fikir: “İnsanların şahsiyetlerini, iktidarlı zamanlarında ölçmelidir.”
Çoğu insan tarafından kıymeti takdir edilemeyen bir nimet: “Hastalık hissedilir de, sağlık hissedilmez.”
Tahammülün müspet manada kullanılmasını öğütleyen bir düşünce: “Yiğitlik intikam almada değil, tahammüldedir.”
İzzetin, şerefin, vakarın, mertliğin göstergesi olan bir değerlendirme: “Ayakta ölmek, diz üstü yaşamaktan evladır.”
Hayata dikkat edip hesaplı ve dengeli yaşamayı, aşırılıktan uzak durup, kötülük ve günahlardan sakınmayı gerektiren bir uyarı: “Hafif acılar konuşabilir, ama derin acılar dilsizdir.”
Hayatın gerçekleriyle yüzleşip, hareketlere dikkat edilmesi gerektiğini, doğru bir hayata talip olunmasının lüzumunu gösteren bir ölçü: “Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.” (Eleanor Roosevelt)
Gazetemizde her gün ahiret hayatına yola koyulanların taziyelerini okumaya devam ediyoruz. Bazan yetişmek ve takip etmek bile oldukça zor oluyor. Onun için ahiret yolculuğuna çıkmış olan bütün merhum ve merhumelere Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Geride kalanlar için de sabırlar diliyorum. Ümidimiz ve duamız odur ki: Hayatın en büyük hakikatlerinden olan “ölüm” gerçeği karşısında ibret almayı, ders almayı ve o yolculuğa hazırlanma konusunda Rabb-i Rahimin bizlere şuur ihsan etmesini diliyorum. O’nun rızasına uygun bir hayat tarzını bütün mü’minlere ihsan etmesini niyaz ediyorum. Bütün gönül dostlarının geçmiş Leyle-i Miraclarını tebrik ediyorum.
Benzer konuda makaleler:
- Güzel ve hikmetli sözlerden bir demet
- Araştırmacı yazar Atilla Yılmaz: Ezan-ı Muhammedi aslına uygun okunuyorsa, bunda en büyük pay Said Nursî’nindir
- Risale-i Nur’a ilişen iflah olmaz
- Hayata, hayat katmak!
- Bulunduğumuz zaman
- Kraliçe, okunan Kur´ân-ı Kerim´i huşu içinde dinledi
- İlahi ikazın rahmete dönüşü mümkün mü?
- Antalya Genç Yorum okuyucularından “Bismillah”
- Ömür biter, hayat devam eder
- Alçaktan Uçmamak
İlk yorum yapan olun