Hayır’da evet’çiler de kazanacak

Referandum yaklaştıkça kampanyalar da artmaya başladı. Bir tarafta OHAL şartlarında; CB, hükûmet ve devlet imkânları ‘Evet,’ diğer tarafta; CHP ve Meral Akşener, Hayır cephesinde kampanya yürütüyorlar.

Lehte ve aleyhte anketler, röportajlar havada uçuşuyor. Bir anket bir tarafı yüzde 60’lar da gösterirken, diğeri yüzde 40’lar da. Bu işin de suyu çıktı. Ya da manipüle ediliyor.

Bu süreç, zaten gergin olan toplumu daha da gerdi. Bir tercihten ziyade bir isyân var sanki. Bir taraftan sahipsiz darbeye, diğer taraftan 15 Temmuz sonrası hukuksuzluklara ve mağduriyetlere getirilen isyân.

Evet diyenler, aslında Hayır’a ve menfiye odaklanmış. Hayırcılar ise, daha müsbet ve aklî bakıyor. Tabi her iki tarafta da şahıs düşünenler yok değil.

Evet’le Hayır’ı yüzde elli bandında düşünerek, iki tercihe de bir baktık.

Kampanyalar iki ana başlık altında toplanıyor:

1) Yüz senelik tarihimizi değiştirecek, darbelerin önü alınıp, çok başlılıktan kurtaran bir fırsata mı dönüştüreceğiz?

2) 1908’den beri meclisi çalıştıran meşrûtiyeti, kesintiler ve ödenen bedellerle elde edilen kazanımları bir günde heba edip, memleketi tek kişiye mi teslim edeceğiz?

EVET’ÇİLERE SORULAR

S- Neden Evet?

C- Sekiz ayda bir hükûmet kurmuşuz, istikrar ve devamlılık için.

S- Oylanacak maddeleri okudunuz mu?

C- Hayır

S- Peki okunmayan bir Anayasa’ya nasıl Evet denir?

C- Şer ve terör odakları Hayır diyor, öyleyse biz Evet demeliyiz.

S- Pekâlâ onlar su içer, yemek yer biz yemeyelim mi?

C- Ama onlar hain, terörist.

S- Hayır diyenlerde vatansever yok mu?

C- Olsun, ama aynı oyu verecekler.

S- 2019’da adaylar yarışacak, bu seçimde ise sadece maddeler.

C- Olsun biz reise bakıyoruz

S- Pekâlâ diyelim ki bu maddeler geçti ve oldu ki hiç uygun olmayan biri seçildi. Bu maddeleri o şahsa teslim eder miyiz?

C- Millet öyle birini seçmez

S- Farzedelim ama?

C- Bizim reis yanlış yapmaz.

S- Dünya demokrasiye geçmişken, biz monarşiye doğru gidiyoruz?

C- Dünya bizi istemiyor, onlar şer cephesi; Hayır diyor, biz Evet demeliyiz.

(Görüldüğü üzere menfiden hareket.)

HAYIR’IN GEREKÇELERİ

1) Tek adam rejimi. Bütün yetkilerin bir şahısta toplanması.

2) Meclisin devre dışı kalması ya da zayıflatılması.

3) Yargı bağımsızlığını kaybetmesi.

4) Bütçenin bir tek şahsa geçmesi.

5) Meclisi fesih yetkisi.

6) Başkanın işleyeceği suçları denetlemenin zorluğu.

7) Keyfilik.

8) Milletvekili seçilme yaşının 18’e inmesi,

9) Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkması.

10) Özellikle 16. madde var ki bir sürü maddeye atıf yapılmış, arkadan dolanılmış, vatandaşın anlayabilmesi için iyi bir hukukçu olması lâzım.

Evet diyenler soruyor: 12 Eylül yasaları kalkacak buna karşı çıkanlar Evren anayasasını onaylamış olmuyorlar mı?

Elcevap: 2010 referandumu bu Anayasa’nın kalkması içindi. O günden bu yana ne değişti, kalksın diye Evet demedik mi? Bu 18 madde için mi bunca emekler. Kaldı ki bu maddeler eskisinden de beter, “kör gitti, bıçak geldi” diye atasözümüzü hatırlatıyorlar.

Bir de dağdakiler “Hayır” diyor algısı.

Hayır cenahı da soruyor: Oslo görüşmelerini kim yaptı?

Dolmabahçe mutabakatı kimler arasındaydı?

Habur’da dağdakilerini davul zurna ile kim karşıladı?

Bir de dağa seçim sandığı kuruldu da bizim haberimiz mi yok?

TÜRKİYE RAHATLAYACAK

Bize kalırsa; Türkiye ciddî bir enerji birikimi yaşıyor. Büyük fay hatları kırıklar oluştu. Acilen boşalması ve Türkiye’nin rahat bir nefes alması lâzım.

Hayır çıkarsa;

1- başta RTE rahatlayacak: Zira 15 senedir iktidarın ve gücün getirdiği bir gerilimin yanlışlara götürmesi kaçınılmazdır. (Özellikle gücü koruma refleksi) Her ne kadar başkanlık fiilen hayatta ise de yasal sınırlar içine çekilecektir.

2- AKP rahatlayacak: Her ne kadar bu maddeleri müdafaa ediyorlarsa da tek adamlık görüntüsü onları da rencide ediyordur.

3- Hükümet rahatlayacak: Başbakan ve Bakanlar fiilen ikinci sınıf yürütmeden kurtulacak.

4- Yargı rahatlayacak: Epey zamandır yukarıya şirin görünme adına yapılan hukuksuzluklar normal standarta çekilecektir.

Dünyanın ya da birilerinin Hayır demesi tuhaf bir kampanya.

Sandık önüme geldiğinde yanımda sadece iradem ve beni yönetecek kanunlar varsa:

Hayır demek aslında müsbeti dâvet etmek, demokrasiye sahip çıkmaktır. Evetde “hayr” yok. Kim ne derse desin, bu Hayır’da “Hayr” var.

Bir aydır hukuksuz, tutuklu bulunan Nur kardeşimize 17 Nisan’a gün verdiklerine göre; bu referandumda da hayır var.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*