Şu Hilmi Uran meselesi bu günlerde pek revaçta.
Geçen yazımızda kısaca bahsetmiştik.
Meseleye biraz daha yakından bakalım.
Üstad bir mektup yazmış.
Zamanın CHP sekreteri Hilmi Uran’a.
Ona bazı tavsiyelerde bulunmuş.
Onların aşırılıklarını ve manevi değerlere ve milletin ekserisine olan düşmanlıklarını biraz olsun azalatabilmek için.
Sadece Hilmi Uran değil…
Şükrü Kaya’ya da yazmış ve diğer bazı hükumet erkanına da.
Onları hakka ve hukuka davet etmiş.
Yoksa o mektupların hiç birinde CHP’ye destek manası yok.
Zaten olamaz da.
Üstadın CHP’ye oy verenlere hakkını helal etmesi de öyle.
Üstadın şefkat ve merhametini başka noktalara çekmek doğru değil.
Günümüzde CHP liderinin bazı söylemlerini bazı kardeşler yanlış anlıyorlar.
Bazıları da CHP güzellemesi için kullanıyorlar.
Hatta gizliden destek imaları yapanlar bile var.
Bunlar yanılıyor ve yanıltıyorlar.
Çünkü CHP liderinin yaptığı tam “bir şark kurnazlığı.”
Zira;
CHP biliyor ki eski zihniyetle asla iktidar olamaz.
Biraz dümeni sağa kırarak, arkasına da sağdan katarlar katarak iktidar olmaya çalışıyor.
Bu noktada CHP zihniyeti ile aradaki mesafeyi korumak lazım.
CHP güzellemesinin kimseye faydası yok.
Üstelik;
Eyleme dönüşmeyen söylemlere bakarak, Halkçılara yakın durmaya çalışmak da çok manasız.
Şu Hilmi Uran mektubu üzerinden garip fikirler neşreden kardeşlere şaşıyoruz doğrusu.
Acaba bunlar hiç mi tarih okumuyorlar?
Hiç mi siyasetten bihaberler?
Çünkü CHP zihniyetin bu “şark kurnazlığı” yeni değil ki…
Ta 1946’da başlamış.
Yani o gizliden tokat yedikleri seçimde.
İmam hatipler, ilahiyat fakülteleri de o zaman açılmış.
Hatta 1950 sonrası ezanın serbestisi için halkçılar da destek vermiş Mecliste.
Şimdi siz hiç duydunuz mu bir Nur talebesinden, “Aferin CHP, ezana destek verdiniz” diye bir söz.
Yok…
1961 ve 1991 sonrası da Halkçılar ile Demokratlar koalisyon olmuş.
Yine hiç kimse halkçılar için güzelleme yapmamış.
Şimdi ne oluyor da bazı kardeşler “eyleme dönüşmeyen söylemler” için bazı garip halkçı güzellemesi yapmaya çalışıyorlar?
Doğrusu anlamak zor.
Sıklıkla yazdık yine yazalım.
Millet İttifakı geçici bir durum.
Daha doğrusu bir koalisyon.
Biz de Demokratlar vesilesi ile ittifaka pozitif bakıyoruz.
Halkçılarla bizim aramızda kıyamete kadar açılmış bir mesafe var.
Kapanması da mümkün değil.
Öyle ise geçici durumlara kapılıp kalıcı hasarlar açmaya hiç gerek yok.
Son sözümüz de…
Zamanında tuti kuşları gibi…
15-20 Temmuz, KHK da KHK…
Mağdur da mağdur diye söylenip duran…
Şimdilerde de Bediüzzaman’ın CHP’ye bakışı gibi fikirlerle CHP güzellemesi yapmaya çalışan…
Hatta gizliden CHP’nin desteklenmesi arzusunda olan garip zihniyet sahiplerine:
Dostum!..
CHP bizim meselemiz değil.
Yanlış ve mantıksız ve ölçüsüz ifadelere şu aziz cemaati yanıltmaya çalışma.
Zaten şimdiye dek iç bünyede derin yaralar açıldı.
Bir de CHP üzerinden açma…
Zira:
Üstad açık ve net olarak Demokratları desteklemiş.
Bize de o yönde tavsiyelerde bulunmuş.
Biz de yüzde altmış oy potansiyeline sahip olan Demokratları destekliyoruz.
Desteklemeye de devam edeceğiz.
Demem o ki:
Zihinleri yanıltmaya çalışman beyhudedir.
Benzer konuda makaleler:
- Yeni Asya, Demokratlar ve Millet İttifakı
- Demokratlar mı, millet ittifakı mı?
- Yeni Asya ve CHP
- Hilmi Uran (1886-1957)
- Merkez sağ, 6’lı veya (1+5)’li masa
- Ey Nur Talebeleri! Demokratları uyandıracak sizlersiniz
- Demokratlar, Nurcular ve 6’lı masa
- Siyasette “fetret” devri mi?
- 15 Temmuz’un ikinci ayağı: AKP ve dini grupların tasfiyesi
- DP çatı partisi mi olacak?
İlk yorum yapan olun