Hizmet devam ediyor

Image
Her sabah Erek Dağının ardından doğan güneşin selâmını alan, yekpare bir taş kalıbındaki, aynı zamanda bir dağ cesametindeki Van Kalesinin zirvesinde ayağı kayan Üstâd, aşağıya meylederken gayr-i ihtiyarî “Eyvah dâvâm!” demişti..

İnayet-i İlâhî ile, Abdulkadir Geylanî Hazretlerinin hususî himmetiyle kurtulunca da, dimdik ayağa kalkarak, gözlerinden pırıltılar saçarak, lisan-ı haliyle “Hizmete devam!” dediğine illâ da bir şahit tutmamız gerekmez.

 

Ondan sonra da hep, düştüğü (düşürüldüğü)  yerlerden ayağa kalkarak, kaldığı yerden “Hizmete devam” demiştir.
Harp meydanlarında, at sırtında Kur’ân’dan kalbine gelen mânâları Habib kâtibine yazdırarak, Kur’ân hizmetine devam etmiştir.
Harp ve esaret yıllarından sonra, ısrarlı dâvetler üzerine dahil olduğu Ankara meclisinde üzerine düşen vazifeyi ve ikazları ifa edip, Erek Dağındaki kulübesine çekildikten sonra da yanına gelenlere ders vermiş, hizmetine devam etmiştir.
Sürgünlerde; en namüsait şartlar altında etrafına toplanan üç-beş serdengeçti ile hizmet etmiş, “Hizmete devam” demiştir.
Hapishanelerde mahkûmlara ders vermiş, onların ıslâhına çalışmış, onları vatana ve millete faydalı insanlar haline getirmiştir. Orada da boş durmamış, hizmetini sürdürmüş, “Hizmete devam” demiştir.
Her zehirlendiğinde, öldürücü zehirden inayete-i ilâhîye ile kurtularak, hayata yeniden gözlerini açar açmaz, ilk aklına gelen hizmet olmuş, etrafında ağlayanları teselli ederek, “Hizmete devam” demiştir.
Ve Üstâd Bediüzzaman, her sahada olduğu gibi, bir hususta daha Peygamber Efendimizi (asm) kendisine rehber edinmişti. O da, insanların çekilmesiyle ve dinlememesiyle, çalışma ve gayretini daha da arttırır ve ciddiyetle tebliğ ederdi.
«««
Üstâd, vazifesini tamamlayıp vefat ettikten sonra da, hizmetin şahs-ı manevîsine ve hizmet erlerine hücumlar devam etmiştir. Gerçi Üstâd, “Ölümüm, hayatımdan ziyade hizmet edecek” demiştir ve öyle de olmuştur. Ama inkişafa ve büyümeye paralel olarak, hizmetin önünü kesmeye, mecrasını değiştirmeye yönelik sinsî planlar devam etmiş, ediyor ve edecektir.
Hizmet erlerine yapılan bed muameleler, tehditler ve hapisler, onları yollarından çeviremeyince, ehl-i dalalet ve zındıka komiteleri taktik değiştirerek; suret-i haktan görünüp onların içlerine sızarak, onların bütünlüğünü, ahengini ve insicamını bozmaya yönelik planlar uygulamışlardır.
Böyle planlara da, denilebilir ki, 12 Eylül ihtilâlinden sonra hız verilmiştir. Hatta ihtilâlin baş mimarına; bu hizmet erlerinin, her ihtilâl sonrasında olduğu gibi neden toplu tutuklanmalara maruz bırakılmadığı sorulduğunda, “Biz bu sefer onları böldük” demiştir.
Ama, içtimaî, siyasî ve metodoloik farklılıklara rağmen “nuranî” beraberliğin devam ettiği görülünce; onların nazarlarını dünyaya çevirmek ve rejimle uzlaştırmak planlarına başvurulmuştur.
Bunlara karşı, yol göstericimize iyi kulak verir ve onu adım adım takip edersek, onun yol boyunca koyduğu işaret taşlarına da dikkat ederek, salimen yolumuza devam ederiz, inşaallah.
Image

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. seçim öncesi yayınlarımıza nazaran bu yazılar biraz geri adım çağrışımı yaptırıyormuş. yani bir mağlubiyet olmuş da onun için böyle yazılara dönülmüş gibi..katılmamakla beraber böyle bir bakış da var. ama biz alacağımızı alıyoruz. Allah meslek ve meşrebimizi muhafaza etsin.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*