Baharın gelmesiyle vücudumuz da maddî olarak bir rehavete, bir yorgunluk tembelliğine düşüyor. Havanın çok farklı bir şekilde değişmesi, yiyeceklerin hakeza çok bollaşması ve çeşitlerinin farklılığı bizleri maddî, sürurdan bir rahatlığa ve dolayısıyla yorgunluğa atmaktadır.
Maddî, vücudî yorgunluk ve rehavetin verdiği bıkkınlık manevî olarak da bizlere tesir etmektedir. Sıcak havalar, yiyeceklerin bol ve çeşitli oluşu, insanların bıkkınlık halleri ister istemez bizleri aklen, ruhen, kalben ve diğer lâtifelerimiz açısından da bir rahatlık döşeğine, yorgunluk hallerine sevk etmektedir.
Ne yapalım şimdi? Bahar bize maddî manevî bir yorgunluk ve rahatlık veriyor diye sırtüstü yatalım mı? Elbette hayır. Bizlere, özellikle de kudsî, manevî, Kur’ânî ve imanî hizmetlere talip olup, maddî manevî hademelik yapmak isteyenlere tembellik ve gaflete sevk edecek olan rahatlık ve rehavet yakışmaz, yakışık hal almaz…
Kur’ân, iman hizmetinde kudsî, manevî hizmetlere, hademeliğe soyunanlar mevki makam istemedikleri gibi, bu manevî hizmeti hiçbir bahane ile yavaşlatamazlar, durduramazlar ve terk edemezler.
Bizlere düşen vazife Risale-i Nur okumalarında ve hizmette devamlılığı sağlayabilmektir. Devamlılık, hizmette devamlılık hizmetten daha önemlidir… Ama madem ki rehavet, rahatlık, yorgunluk ve bıkkınlık hemen herkese gelecek bizlerde bu tedbirleri alabilmeliyiz.
Bahar ve yaz yorgunluğuna, rahatına hizmet adına en iyi değişiklik ve takviye Risale-i Nur okumalarında sıla-i rahim yapmak, mekân değişikliği yapmak, hususî okuma programlarına katılabilmek gibi çareler olmalıdır.
Demek ki, Kur’ân ve iman hizmeti içinde tembellik ve rahatlık zikredilmemelidir. Bizler her halükârda Risale-i Nur okumalarıyla hizmetin her safhasında aşk, şevk, gayret ve ümidle çalışarak, koşarak, koşturarak bulunabilmeliyiz. Tevfik ve inayet Rabbimizdendir inşallah…
Benzer konuda makaleler:
- Yorgunluk halleri
- Bahar bahçelerinden geçtik bu sabah…
- Risale-i Nur´un Metod ve Gayesi
- Risale-i Nur, nasıl bir tefsirdir?