EURONUR ÖZEL

Hüdhüd-ü Süleymani

Özel Makale / hüdhüd

Kuşlardaki İlahi Hikmetler ve Hüdhüd’ün Mucizevi Özellikleri

Her kuşun bilmediğimiz birçok özellikleri ve hikmetleri vardır. Bunun için “kuş beyinli” gibi kuş türünü aşağılayıcı tabirlerden şiddetle içtinap etmeliyiz.

Kuşların Hayat Döngüsündeki Mucizeler

Gelişen teknoloji sayesinde yakın takibe alınan kuş türlerinin; yuvalarını mucize yapışları, yumurtadan çıkışları, anne ve babaları tarafından münavebe ile beslenip büyütülmeleri, yuvalarından ilk uçuş merasimleri akılları hayrette bırakıp başları secdeye getiriyor.

Hayata ilk kanat çırptıktan sonra ise Allah’ın (cc) kendilerine ihsan ettiği kabiliyetleri sergilemeye başlamaları ayrıca seyre doyamadığımız manzaralar oluşturuyor. Her kuşun sesinin farklı oluşu, çıkardığı her sesin bir anlam ifade etmesi, kendi türü ile müdavele-i hissiyatta bulunması, eşini bulması, düğün merasimi yapması, erkek kuş ise kendisini eşine beğendirmek için sergilediği akıl almaz danslar ve hareketler, avuç içi kadar bir sanatta Allah’ın (cc) bizlere varlık ve birliğini sergilediği eşsiz nimetlerdir.

Kuşların Rızıklandırılmasındaki İlahi Tedbir

Bizim memleketimizde kış çok şiddetli geçer. İki metreden aşağı kar olmaz. Eskiden dede, baba ve amcamız zamanında ekilmeyen yer kalmaz, tane olarak kuşlar için cennet gibi bolluk bereket olurdu. Kuşların da neslini devam ettirmesi aklımız için hayretlik bir durum olmazdı.

Fakat bizim neslimizde köyler boşaldı. Ekilen yerler çok çok azaldı, yiyecek ve tane bolluğu nerede ise yok gibi. Ama köyümüze her sene gittiğimizde kuşların o güzel cıvıltıları yine var ve bizlere yine “hoş geldiniz” diyorlar. Anlayan için bu durum da büyük bir nimet.

Biz kışı şehirde geçirirken, onların şehirde gidecek yerleri yok. Ama köyümüzde kışı geçiriyorlar. Ne yerler, kışı nasıl geçirirler bir muamma. Hayatta kalmak için sebepler bikülliye sukut ettiğine göre Rezzak-ı Hakiki onların rızıklarını hiçten yoktan halk ediyor demektir.

Hüdhüd Kuşunun Kur’an’da Anlatılan Mucizevi Özellikleri

Evet her kuşu bahse konu etsek ciltlerle kitap yazmak gerekir. Bunun için kuşlardan mümtaz olup Kur’an’da makam almış Hüdhüd kuşunun dikkat çeken birkaç özelliğinden bahsetmek gerekiyor.

Bilindiği gibi Süleyman (a.s.) kuşları teftiş etti. Teftişte onu göremeyince önce sordu: “Gaiplerden mi oldu?” Sonra ona şiddetli azap edeceğini yahut onu boğazlayacağını ya da (niçin içtimada bulunmadığına dair) kendisine açık bir delil getirmesi gerektiğini söyledi.

Biraz bekledi, çok geçmeden Hüdhüd geldi ve olağanüstü bir cümle kurdu: “Ben senin kendisini ihata etmediğin gizli bir bilgiyi ihata ettim. Sana Sebe’den yakın bir haber getirdim.”

Kendisine peygamberlik verilen, mucizelerle birçok ihsanlarda bulunulan bir peygambere diyor ki: “Ben senin kendisini ihata etmediğin gizli bir bilgiyi ihata ettim.” Ayetin ifadesinden Süleyman (a.s.) bilmediği bir bilgi öğrendiğini söylüyor. O peygamber ki rüzgarlara binip sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir aylık mesafe (Sebe Suresi, 12) olan yer yüzündeki bir alanı temaşa ediyor. Ve Hüdhüd diyor ki: “Ben senin ihata etmediğini ihata ettim.”

Bu ifadelerden anlaşıyor ki Hüdhüd gerçekten yüksek kabiliyetlerle donatılmış. Bildiğimiz sıradan bir kuşun uçuş alanından çok daha fazlası kendisine ihsan edilmiş.

Allah’ı (cc) bırakıp güneşe secde ettiklerini, başlarında bir kadın melik olduğunu, büyük bir tahtı bulunduğunu, kendisine (meliklik için) her şeyin verildiğini söylüyor.

En önemli özelliği olan “yer altında gizli olan suyu bulma” kabiliyeti ile o kavmin yanlışını ifade etmesi ise mükemmel. Göklerde, yerde gizli olanı çıkaran Allah’ı (cc) bırakıp güneşe secde ediyorlar!

Süleyman (a.s.) “Bakacağız doğru mu söylüyorsun yoksa yalancılardan mısın” diyerek kendisinin ihata etmediği bir şeyin yeryüzünde bulunmasını tahkik etmek istedi.

Besmele ile başlayan bir mektup yazarak bunu onların meclisine bırakmasını, sonra da bir kenara çekilip neye karar vereceklerine bakmalarını istedi.

Hüdhüd bir kuş olduğu halde insanların konuşmasını biliyor ve neye karar verdiklerini Süleyman (a.s.)’a geri bildiriyor. Bu kıssadaki en önemli mucizelerden biri de bu.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi kuşların birbirinin dilini anlamaları normal. Süleyman (a.s.)’ın Allah’ın (cc) öğretmesi ile kuşların dilini de bilmesi tamam. Ama kuşun insanların konuşmasını dinleyip anlaması, bunu da ifade etmesi mucizenin son noktası her halde.

Bunun için “Hüdhüd-ü Süleymani” dendiği zaman neden bahsettiğimizin bilincinde olmamız gerekiyor.

Evet “Kâinat kapılarının zahiren açık görünüp hakikaten kapalı olması” (Sözler) tam da bu anlama geliyor.

Benzer konuda makaleler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu