Hür Adam

Demokratik açılım projesi bağlamında ucundan kıyısından Bediüzzaman’ın da gündeme gelmeye başladığı 2010 yılını, bu defa odağında doğrudan Said Nursî’nin yer aldığı ve önümüzdeki günlerde giderek hararetleneceği hissedilen tartışmalarla tamamlıyoruz.
Bediüzzaman’ı konu alan Hür Adam filminin, daha vizyona girmeden gündem oluşturmaya başlaması, bunun işareti.

Özellikle, Said Nursî’nin M. Kemal’le karşı karşıya gelmesini canlandıran sahne, tartışmayı iyice tetikleyecek gibi.
Gerçi o sahnelerde geçen diyaloglar, elimizdeki kaynaklarda yer alan bilgilerle pek örtüşmüyor.

Meselâ, Meclis Riyaset Odasındaki tartışmanın odağını teşkil eden namazla ilgili keskin ifadeler filmde yer almıyor. Aynı şekilde Üstadın Mektubat’taki hubb-u cah bahsinde verdiği ve “İyi sarstı” dediği örnek de (s. 700-3) filmde yok.
Keza, Ankara’dan ayrılmadan önce istasyondaki son görüşmelerinde M. Kemal’in heykelle ilgili sualine verdiği “Büyük Kur’ân’ımızın bütün hücumu heykelleredir. Müslümanların heykelleri ise hastaneler, mektepler, yetimleri koruyan yurtlar, mâbedler, yollar gibi âbideler olmalıdır” cevabını da filmin o sahnelerinde göremiyoruz.
(Hulûsi Bitlisî Aktürk, Afyon Mahkemesi Müdafaası, Teksir, s. 169’dan aktaran Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Said Nursî, s. 250)

Ancak yine de diyalogun gergin biten ve M. Kemal sözünü tamamlayamadan Said Nursî’nin arkasını dönüp odayı terk etmesiyle sonuçlanan bir tartışma şeklinde canlandırılması, birilerini fena halde rahatsız etmiş olmalı ki, konuyu sürmanşetten gündeme taşımakta hiç gecikmediler.

Burada bir hatıramızı nakletmek isteriz:
Köprü dergisinin 1988-Mart sayısında Üstadla ilgili olarak hazırladığımız ekte aktardığımız bu tartışmanın M. Kemal’in özür dilemesiyle sonuçlandığını yazmıştık. Sonraki günlerde, şimdi rahmetli olan bir Hürriyet muhabiri gelerek bu iddiamızın kaynağını sordu. Elinde de “Bir derginin cür’etkârlığı: Atatürk Said Nursî’den özür dilemiş!” başlığıyla yazdıkları haber metni vardı. Biz kendisine, kaynak olarak risalelerdeki ilgili metinleri eser adı ve sayfa numarası vererek açıklayan yazılı bir metin hazırlayıp ulaştırdık. Ve bilâhare o haber Hürriyet’te hiç yayınlanmadı…
Şimdi o tartışma, bir film sahnesi üzerinden farklı boyutlarıyla tekrar gündemde. Bakalım, nasıl şekillenip ne gibi bir sonuca bağlanacak?

Filmin o sahneden sonraki devamında, komitecilerin ağzından, M. Kemal’in, ölümünden 15 gün önce Müslüman liderlere gönderdiği iddia edilen mektubun söz konusu edildiği ve filmin kurgusu ve mesajıyla örtüşmeyen sahne ise bizce çok gereksiz ve anlamsız bir ekleme olmuş…

Hür Adam filminin geneline baktığımızda, Üstadın hayatından bazı kesitlerin, bilhassa iman, muhabbet, kardeşlik, müsbet hareket, cesaret ve kahramanlık gibi mesajları öne çıkaran etkileyici ve yer yer göz yaşartıcı sahnelerle verildiğini görüyoruz. Bu yönüyle takdire şayan.

Ama farklı hayat safhalarında yaşanmış hadiseler senaryoda harmanlanarak birbirine karıştırılırken birkaç yerde hayalin ölçüsünün kaçırılması; Üstadın dinsizlik ve ahlâksızlığa karşı Müslüman-Hıristiyan ittifakına vurgu yapan sözlerine, eserlerde olmadığı halde Musevîlerin de eklenmesi örneğinde görüldüğü gibi az da olsa önemli mesaj sapmalarının olması; saff-ı evvel Nur talebelerine şapka giydirilmesi; senaryodaki olaylar dizisinde, Üstadı hiç bilmeyenlerin anlamakta zorluk çekeceği kopukluklar bulunması; Türklerle ilgili ifadelerde yanlış anlaşılmaya ve istismara müsait bir-iki cümlenin yer alması, mahkeme sahnelerinde akışın durağanlaşması ve tekrarlar gibi, eleştiriye açık hususlar da var.

Ama netice olarak, bu bir ilk. Şimdiye kadar rahmetli Yücel Çakmaklı başta olmak üzere birçok yönetmenin ideali olan bir filmi çekmek, Mehmet Tanrısever’e nasip oldu. Onu ve emeği geçenleri kutluyor, Hür Adam’ın daha mükemmel Üstad filmlerinin önünü açmasını diliyoruz. 

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. üstad hz.tek bir film le anlatmak cok eksik kalir.Tarihceyi Hayati hic okumayan insan film den pek bir sey anlayamaz.Bence dizi olarak yapilsaydi,daha anlamli olurdu.Ama herseye ramen ilk olmasi itibariyle bir milad diyebiliriz.Enazindan bundan sonra yapilacak filmlerdaha detayli olabilir.Mehmet Tansisever abiye bundan sonraki calismalarinda muvaffak olmasi dilegiyle,Emegi gecen herkesi de kutluyorum.S.A.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*