Hz. Yusuf Peygamber ve ekonomik kriz yönetimi

Mısır hükümdarı olan Reyyan bin Velid bir rüya görür. Bütün bilge ve kâhinleri toplayıp onlara:

“Ben rüyamda yedi zayıf ineğin yedi besili ineği yediğini görüyorum. Bir de yedi yeşil başak ile bir o kadar da kuru başak görüyorum. Efendiler! Eğer rüya tabirinden anlıyorsanız, bu rüyamın ne manaya geldiğini lütfen bana anlatın” dedi. (Yusuf / 43)

Onlar da: “Bunlar karmakarışık düşlerdir. Biz böyle karışık düşlerin tabirini bilemeyiz” diye cevap verdiler. (Yusuf /44)

Hz. Yusuf’un hapishane arkadaşı, Hz. Yusuf’un bu rüyanın manasını bilebileceğini söyledi. Hz. Yusuf şöyle dedi: “Âdetiniz üzere, hiç ara vermeden yedi sene ekin ekecek, bol ürün alacaksınız. Fakat yemek için ayıracağınız az bir miktar dışında bütün ekinleri öylece başağında bırakın! Çünkü, bu yedi bolluk senenin ardından yedi kıtlık senesi gelecek ve bu kıtlık, tohumluk için ayırdığınız az bir miktar dışında o zamana kadar biriktirdiğiniz bütün ürünleri yiyip bitirecek. Sonra bu yedi kıtlık senenin ardından bir sene daha gelecek; o zaman insanlar bol yağmura kavuşturulup sıkıntıdan kurtulacaklar ve o zaman bol bol meyveleri sıkıp, hayvanları sağacaklar.” (Yusuf / 47. 48. 49)

Kral: “Onu bana getirin, onu kendime özel danışman yapayım” diye emretti. (Yusuf / 54)

Yusuf da: “Beni bu ülkenin hazinelerinden sorumlu yap. Çünkü ben onları iyi muhafaza eder, maliye yönetimini de çok iyi bilirim” teklifinde bulundu. (Yusuf / 55) Hz. Yusuf (as) görevinin başına geçtiğinde, bolluk zamanında biriktirip, kıtlık zamanında halka dağıttı.

Hz. Yusuf (as) kıssasının, doğruların alınması, yanlışların tekrarlanmaması için ibret alınması gerekiyor. Hz. Yusuf’un (as) lâyığıyla yaptığı ekonomik krizi yönetme şekli, darlıkta kaynakların nasıl kullanılacağını bizlere öğretiyor.

Hatırlayalım. Hükümet 20 yıl önce iktidara geçtiğinde, halkın çok büyük desteği vardı. 70 milyar dolarlık bir özelleştirme yapıldı. Vergiler ve devlet gelirleri yüzde yüz arttı. Peki devletimizin zor günleri için bir hazırlık yapılmış mıydı? Yapılan yatırımların 10 yıl sonrasını rahatlatacak şekilde olması gerekliydi.

Şimdi ekonomik anlamda kötü durumdayız ve gidişat hiç iç açıcı değil. Sıkıntılar her gün artıyor ve halk önünü göremiyor. Demek ki 20 yıl boyunca sadece israf ekonomisi uygulanmış.

“Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz, çünkü Allah israf edenleri sevmez” âyetini hatırlayınız. (Araf / 31) Kişilerin ve devletlerin uyması gereken kural budur.

Merhum Süleyman Demirel, yatırım isteyenlere “kaynak bulmamız lâzım” derdi. Kaynağı olmayan yatırım yapamaz ve çalışanlarına zam yapamazdı. Süleyman Demirel’in bu anlayışı uzun dönemler onu muvaffak etmiştir.

Bugünkü sıkıntılarımız, günü kurtaran projelerin eseridir. Hiçbir devlet sadece darlık veya bolluk içinde bir hayat idame ettiremez, inişler ve çıkışlar her zaman olur. Önemli olan bu inişler ve çıkışları önceden öngörüp, doğru yönetmektir. Kurâan bu iniş ve çıkışları Hz. Yusuf (as) örneğinde nasıl yönetileceğini bizlere öğretmektedir.

İktidar, Hz. Yusuf (as) kıssasını devamlı hatırlamalı, Ağustos böceği misali, kışın soğukta çaresiz kalmamak için bolluk anında, ileride meydana gelebilecek kıtlığa karşı tedbir almalıdır. Varlık anında yarını düşünerek yaptığı yatırımları darlık anında devreye sokarak darlık geçene kadar halkı muhtaç olmaktan korumalıdır.

Ahmet ÇAM

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*