İbn-i Sina´dan günümüze sağlık skandalı

İbn-i Sina
Bir hafta önce gazeteci dostum Mustafa Aydın, elektronik postama bir metin göndermişti… Pek dikkate almamış, önemsememiştim.
Ama silmedim. Ne zamanki bir haber gazetelere düştü “tevafuka bakar mısınız” demekten kendimi alamadım.
Aydın’ın gönderdiği metin “Batışı Olmayan Güneş” (İBN SİNA, İnsan Yay) kitabının 302/303 sayfasından bir alıntıydı.

 

Metin uzun… Ben kısaltarak sizlere aktarayım:
“Sultan, İbni Sina’ya dönerek şöyle dedi:
– Eğer sizin iddianız ciddiyse ve şaka falan da yapmıyorsanız, bize daha fazla açıklama yapmalısınız.
Üstâd kendisini dinletecek bir ses tonuyla Sultan’a karşılık verdi:
“Haşmetli Sultanım, sonsuz bir esefle arz ediyorum ki, çağımızda Tıp gibi çok önemli ve şerefli bir meslekle iştigal etme meselesi, tabip görünümlü bilgisiz, cahil ve tacir bir grup için mal ve servet elde etme ve para kazanma aracı haline gelmiştir. Bu grup Allah’tan habersiz ve vicdanlarından arınmış bir halde insanların bilgisizliğini, cahilliğini ve acısını kendi çıkarları için kullanmakta, elemleri ve acıları teskin etmek ve kalplere şefkat vermek yerine mukaddes tıp camiasında devamlı olarak halkın kanını emip el emeklerini çalmakla meşguller. Hastaların ve hasta sahiplerinin mali durumlarını, paralarının olup olmadığını dikkate almadan çeşitli unvanlarla halkı yağmalamaktalar. Her gün altın ve gümüş biriktirerek, mal ve mülk edinerek dünyalıklarını arttırıyorlar. Ne Allah’tan utanıyorlar, ne evliya ve enbiyadan, ne de diğer insanlardan. Ne yazık ki, bu davranış tarzı bugün İslâm ülkelerinin başkentlerinde ve diğer büyük şehirlerinde oldukça revaçtadır….. Bendeniz sizin komşu ülkelerinizde bu utanç verici faciaların benzerlerini gözlerimle gördüm. Her meslek grubuna mensup insanların o mesleğin sırlarını ve kendi meslektaşlarının uygunsuz davranışlarını daha iyi bildikleri şüphe götürmez bir gerçektir. Bu nedenle bendeniz kendi meslektaşlarımın, yani tabiplerin uygunsuz davranışlarını ve çalışma tarzını bütün yönleriyle bildiğim için kesin bir itimatla söyleyebilirim ki, içinde yaşadığımız çağda tabiplerin dörtte üçü bu mesleği sadece ve sadece zayıflara yüklenmek, altın ve gümüş biriktirmek, mal ve servet elde etmek, zevk ve sefa içinde yaşamak ve kendi geleceklerini garanti altına almak amacıyla seçiyorlar ve gerçek tabiplerin, tıp camiasının sadık ve fedakâr hizmetçilerinin adının kötüye çıkmasına sebep olduklarını hiçbir şekilde dikkate almıyorlar. Servet, gücü ve kudreti doğurduğu için bu grup altın ve gümüş, mal ve mülk ve yeterli kazanç elde ettikten sonra kendi konumlarını korumak için her türlü teşebbüsten, hatta sahtekârlık yapmaktan, yalan söylemekten ve cinayet işlemekten bile geri kalmıyorlar…. Attarlarla ve eczacılarla anlaşmak suretiyle uyuşturucu ve bağımlılık yapan maddeleri hastalar için hazırladıkları şurupların ve ilaçların içine karıştırmakta ve bu yolla hastaları özel bir ilacı devamlı olarak kullanmaya alıştırmaktadırlar. Basit ve yüzeysel bir hastalığın tedavisi için hastaları peyderpey zorunlu olmayan muayenelere gitmeye mecbur etmekte, hak etmedikleri halde bu muayenelerde onlardan ağır ücretler almaktadırlar ve bu sömürü yöntemi hasta biraz zengin ve varlıklı ise en üst seviyeye ulaşmaktadır. Yoksul ve eli darda hastalar için kesinlikle şefkat ve acıma söz konusu değildir….  Sadece bu zulüm ve cinayetlerle yetinseler gene iyi. İçinde yaşadığımız dönemde gerçekte cezadan korunmuş ve ruhsatlı birer katil olan tabipler bulunmaktadır. Bunlar, en büyük ve en ağır suçlardan biri olan ana rahmindeki cenini düşürmekten ve yeni doğan bebekleri ve varisleri zehirlemek için ailelerle gizlice anlaşmaktan bile geri durmazlar. Elbette bu yaptıklarının tamamı altın ve gümüş içindir sadece.”
İbn-i Sina, sanki günümüz Türkiye’sini değil, bütün tıp aleminde yaşanan skandalları görüyor gibi anlatmış derdini.
Bir de fırından yeni çıkmış bir habere göz atalım:
“Eskişehir düzenlenen ‘Enfeksiyon 26’ adlı operasyon kapsamında iki devlet hastanesinde bulunan toplam 11 beyin cerrahından 8’inin gözaltına alınmasından sonra ameliyat olacak ve poliklinik hizmeti alacak hastaların mağduriyetinin önlenmesi için tedbir arayışlarına başlandı. İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Hüseyin Fidan, Yunusemre Devlet Hastanesi’nde görevli 5 beyin cerrahının tamamının, Eskişehir Devlet Hastanesi’nde de 6 beyin cerrahından üçünün operasyon kapsamında 26 Aralık’ta gözaltına alındığını hatırlattı.”
Ey, “tabip” için tıp ilminde, “îlim, tecrübe, uzmanlıktan önce temiz bir vicdan ve insan severlik” diyen aziz usta İbn-i Sina!
Ruhun şad olsun!
Image

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. Evet sevgili kardeşim, çok haklısın. Maalesef,aziz milletimizin çuvallarla para harcayarak tahsil yaptırdığı bir çok dr. bu şekildedir (İstisnalar hariç) onlar fakir fukaranın vergileriyle okuyup millete hizmet edecekleri yerde maalesef işleri güçleri para olmuş. Bir tanıdığım derdi ki “doktorun inançsızı, Allah’tan korkmayanı beş para etmez” gerçekten bunları yaşayarak görüyoruz. Ben bir zaman bir dr. arkadaşıma akşam yemeğine davetliydim, çocuklar gündüzden gitti ben de arkadaşın muayenehanesine gittim ki hani akşam beraber gidelim diye. Orada otururken yan taraftaki muayene de olan bir dr. geldi (herhalde beni de dr. zannetti) arkadaşa hitaben “bugün kaç müşteri geldi?” dedi. Şaşırdım ve “eyvah! siz eğer hastalara müşteri nazarıyla bakıyorsanız milletin işi bitmiştir” dedim. Bunun gibi birçok yaşadığımız olay var. Anlamadğım şeylerden biri de devletin fakültelerinde hocalar denilen prof veya doç lerin milleti para ile (200-400 tl arası) muayene etmesi. Böyle saçmalık olur mu? Normal dr. hastayı muayene eder, anlamadığı bir şey olursa, doç ve prof. sorarak hastayı muayene eder niye para alıyorlar ki? Yani yazsak çok şey var ama Allah bu millete acısın. Babamın bir sözü var “Allah doktorların ellerine düşürmesin, yokluklarını da göstermesin” ben de o sözün birici duasını söylüyor ve Allah hiç ellerine düşürmesin diyorum. Zavallı milletin zaaf noktasından avlayarak haram para kazananlardan Allah sorsun. İnsan hasta olmasa niye gitsin ki onun yanına? O da bunu fırsat bilip milleti soyuyor, ne diyelim?

  2. ibn-i sina gibi değerli kişilikler alimdır geleceği sankı hissetmişler eskişehirde oturuyorum doktorların skandalı gerçekten bizi üzdü çünkü bızde muayene olduk yazık ..

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*