İhlas Risalesinin her daim okunması

İhlas Risalesi, Üstad’ın ehemmiyetle üzerinde durduğu ve bilhassa en az on beş günde bir defa okunmasını önemle tavsiye ettiği, talimatname niteliğinde çok mühim bir eserdir.

Dindarların baskı ve zulme uğrayıp hapse atıldığı ve hatta bazılarının idam edildiği bir dönemde, Bediüzzaman Hazretleri, gizli cemiyet kurmak ve rejime karşı gelmekten dolayı yargılanır ve Barla’ya sürgün edilerek burada İhlas Risalesini yazar.

Cenab-ı Hakk Zümer suresi iki ve üçüncü ayetinde ”Muhakkak ki biz sana kitabı hak ile indirdik. İbadetini ihlas ile ona yönelterek sadece Allah’a kulluk et. Bilin ki şirkten ve riyadan uzak halis din, Allah’a mahsustur.” Buyurmaktadır.

Efendimiz (asm) da “İnsanlar helak olur, ancak bilenler hariç. Bilenlerde helak olur, ancak bildiklerini yaşayanlar hariç. Bildiklerini yaşayanlarda helak olur, ancak ihlaslı olanlar hariç. İhlaslı olanlarda her an onu kaybetmek gibi büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır.” Hadis-i şerifiyle İhlasın ne kadar mühim bir esas olduğunu ifade etmektedir.

En az on beş günde bir okunması ile alâkalı olarak on beş rakamın çok özel bir sebebi yoktur. Devamlı okunmasındaki hikmet, önemine binaen olup, hadis-i şerifte de ifade edildiği gibi her an kaybetme gibi büyük bir tehlikenin olmasındandır.

Üstad’ın talebelerinden Hulusi Yahyagil ağabey Barla Lahikasında, İhlas Risalesi ile ilgili olarak “ On beş günde bir defa okunması emir buyurulan Yirmi birinci Lema, evrad edinilecek kadar ehemmiyetlidir. Malumdur ki Kal’a içinden feth olunur. Bugünkü muvaffakiyete sebep olan ihlas kalkarsa, maazallah o zaman çok vahim neticeler tevellüt eder.” Diyerek, ihlas Risalesinin önemini ve neden en az on beş günde bir okunması gerektiğini “evrad edinilecek kadar ehemmiyetlidir.” İfadesiyle açıklık getirmiştir.

İhlas Risalesinde ifade edilen düsturların maddi manevi hayatımız üzerinde etkisinin azalmaması, süreklilik arz etmesi, tesirinin artması, ve içimize sindirilerek hazmedilmesi bakımından laakal on beş günde bir okunmalıdır.

Günümüz Müslümanlarının, ferdi ve içtimai hayatta yaşadığı tüm sıkıntıların temelinde, samimiyet hususunda göstermiş oldukları zayıf cılız ve ihlastan uzak yetersiz duruşları yatmaktadır.

Bu nedenle Üstad “Ey ahiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur’ân’iye’de arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz;

Bu dünyada, husususan uhrevi hizmetlerde en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en metin bir nokta-i istinad, en kısa bir tarik-i hakikat, en makbul bir dua-i manevî, en kerametli bir vesile-i makasıd, en yüksek bir haslet, en safi bir ubudiyet, ihlastır“ diyerek, İhlasın ne demek olduğuna açıklık getirmiştir.

Üstad’ın burada “Ey ahiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur’ân’iye’ de arkadaşlarım!” şeklindeki seslenişi, Risale-i Nur talebelerine ikaz niteliğindedir. Nitekim Hulusi Ağabey’in ”İhlas Risalesi, Risale-i Nur talebelerinin iç talimatnamesidir” sözü bunu doğrulamaktadır.

Maddi manevî yaptığımız her şeyde samimiyet ararız. Samimi olmayan hiç bir şey bizim için bir mânâ ifade etmez. Aynen öyle de, ibadetlerimizde ihlas ile yapıldığında ancak değer kazanır ve Allah (cc) katında kabul görür. Peygamber Efendimizin (asm) buyurduğu gibi ”Her zaman amellerinizde ihlası gözetin; zira Allah sadece amelin halis olanını kabul eder.”

İhlas Risalesinde İfade edilen hususlar dün, bugün, yarın ve her daim geçerli olacak düsturlardır. Dün insanoğlunun yaşadığı maddi manevî sıkıntılara baktığımızda, bugün aynı sıkıntıları yaşadığımız görülmektedir. Yarında aynı şeylerin yaşanacağı muhakkaktır. Binaenaleyh, zaman ve şartlar bize hiçbir şeyin değişmediğini ve gelecekte de değişmeyeceğini göstermektedir.

Hadiselerin zaman içerisinde sürekli değişim ve gelişim göstermesi, sorunların artmasına, insanoğlunun çıkmaza girip çözüm bulamamasına ve çoğu kez çaresiz kalıp bunalıma girmesine sebep olmaktadır. İşte tamda bu nokta da Risale-i Nurlar pek mühim bir vazife ifa etmektedir.

Beklentilerin zirve yaptığı, maddiyatın ön planda tutulduğu, dostlukların bittiği, dünyanın cazibesine kapılıp ahiretin unutulduğu, ibadetlerimizin sadece bir şekilden ibaret hale geldiği, insana dair tüm güzel hasletlerin yok olmaya yüz tuttuğu bir dönemde, İhlas Risalesinin neden en az on beş günde bir okunması gerektiği daha iyi anlaşılmaktadır.

Üstad “imanı kazanmak kolay ama ihlası muhafaza etmek çok zor” diyerek çok önemli bir ikazda bulunmaktadır. Nefsanî duygularımızın zirve yaptığı günümüzde, tek çözüm yolu ihlasımızı muhafaza etmek olduğuna göre, laakal on beş günde bir muhakkak okunması da elzemdir.

Emin Fırat

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*