İhyası ömre bedel

evrad-ı kudsiye

Çarşamba gününü Perşembeye bağlayan gece Ramazan’ın 27’inci gecesi, yani Kadir Gecesi.. Ah bir bilebilsek kadrini kıymetini!..

İçinde “Kadir” olmayan bin aya denk.. Seksen senelik ömürde kazanılabilecek hayır hasenatı bir gecede kazanabilmek.. Böyle bir fırsatı yakalayabilmek, ne büyük saadet. İhyası ömre bedel!..

Kur’ân güneşinin âlemlerin Rabbinden, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın ufkundan insanlık âlemi üzerine doğmaya başlamasının yıl dönümü olan bu günü ve geceyi lâyıkıyla idrak edip kutlamak, hakikî insanlık âlemi için mukaddes bir vazife olsa gerektir. Bu ay nasıl ki Kur’ân ayı, bu gece de Kur’ân gecesi..

Dünyanın her yerinde, her köşesinde Ramazan yaşanıyor, en azından hissediliyor, “biliniyor.”

İsimleri A harfiyle başlayan her kıt’ada; Avrupa’da, Amerika’da.. İsimleri alfabenin her harfiyle başlayan, dünyanın her mekânında; Avusturya’da, Belçika’da, Cezayir’de..

Müslim olan yaşıyor, gayr-ı müslim hissediyor. Hatta bazan gayr-ı müslim bile bir nebze yaşıyor. Söz gelimi bir gayr-ı müslim, Müslüman bir oruçlunun yanında lezzetli şeyleri yiyip içmekten-ona hürmeten-sakınıyorsa, o da Ramazan’ı bir nebze “yaşıyor” demektir. Hıristiyan bir beldede Müslüman talebelere hürmeten, Hıristiyan arkadaşları da bir gün oruç tutarak onlarla toplu iftar yapıyorlarsa, onlar da Ramazan’ı kendilerine göre “yaşıyorlar” demektir.

“Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir oyalanmadır”1 meâlindeki âyet-i kerimeyi bu mukaddes gecede tam idrak edip, hakikî ve ebedî olan âhiret hayatına yönelerek; akıl, kalp, ruh, şuur ve diğer ulvî duyguları “oyun ve oyalanma” ile meşgul etmemektir mü’mine yakışan..

“Yeryüzünde ne varsa Biz dünya için bir süs olarak yarattık ki, insanlardan hangisi daha güzel işler yapacak diye onları imtihan edelim. Onun üzerindeki her şeyi Biz elbette kupkuru bir toprak haline getireceğiz.”2 meâllerindeki âyet-i kerimeleri, bu mübarek gecedeki ruh uyanıklığı içinde öyle kavrayalım ki, kupkuru toprak olacak olan şeylere kalbimizi artık bağlamayalım. Bu gecenin gündüzünde günlük gündelik işlerimize toprak gibi “mahviyet” içinde başlayalım. Ayaklarımızı yere basalım. Toprağa girme anı gelmeden, nefis ve hevamızı toprak edip yerlere serelim. Bu ağırlıklarımızı yerde bırakıp, imanımızla ruh ve kalbin ulvî hayat mertebelerine yükselelim inşaallah..

1443 Hicrî yılının Ramazan ayının bu 27’inci gecesinde de kim bilir nice mü’min ve müttakî insanlar izn-i İlâhî ile hüsn-ü hatimeye mazhar olacaklardır. Bu cümleden olarak Hazret-i Bediüzzaman’ın vefatının da, Ramazan’ın 25. gecesi olması hasebiyle Kadir gecesine tevafuk ettiği söylenebilir. Zira bir hâdis-i şerifte “Kadir gecesini, Ramazan’ın 25, 27 ve 29. gecelerinde arayınız” buyuruluyor.

Biz de bu mukaddes gecedeki uyanık ruh haliyle, hakikî bir hayat mertebesi olan ölümü idrak ederek; Kur’ân, Cevşen ve Risâle okumalarından ve diğer zikir ve ibadetlerden hâsıl olan sevaplara ölenlerimizi de dahil ederek gecemizi ihya ederiz inşaallah.

Bu vesileyle Kadir Gecenizi tebrik eder; İslâm Âlemi, İnsanlık Alemi ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederiz..

Dipnotlar:

1-En’am Sûresi: 32

2-Kehf Sûresi: 7, 8

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*