Kulelerin bulunduğu alanın iki blok ötesindeki eski ve aynı saldırıda hasar gördüğü için kullanılmayan İtalyan stili binayı şimdi Müslümanlar camisi, spor merkezi ve toplantı salonlarıyla bir kültür merkezine dönüştürecek.
Son başkanlık seçimlerinde başkan yardımcılığı için mücadele eden, gaflarıyla Amerikan kamuoyunun ilgisini çeken Sarah Palin, projeye en çok karşı çıkanlardan. “Burada cami yapmak gereksiz bir provokasyon” diye New Yorkluları kışkırtmaya çalışan Palin’e bazı Hıristiyan gruplar da destek veriyor. Güya 11 Eylül saldırıları İslâm adına yapılmış gibi, şimdi bunu terörizmin zaferi olarak göstermeye çalışan kışkırtıcılar, binanın inşa edileceği yerde gösteriler düzenliyor.
Bu grupların son umudu tarihî eserleri koruma kurulunun, mevcut binayı tarihî eser sayıp, inşaata izin vermemesiydi. Komisyon önceki gün oybirliği ile binanın kayda değer bir tarihî değeri olmadığına karar verince bu umutları da suya düştü.
İşin sevindirici tarafı, popüler kışkırtıcılara rağmen bir çok Amerikalının bu İslamofobiden etkilenmemiş olması. New York Belediye Başkanı da aklı selimle düşünenlerden. Başkan Michael Bloomberg, “şurası bir gerçek ki, eğer bu arsaya birisi kilise ya da sinagog inşa etmeye kalksaydı, bağırıp çağıran hiç kimse olmazdı” sözleriyle bu İslâm düşmanlarına karşı duruşunu gösterdi. Zaten belediye meclisi de, onayına ihtiyaç olmamasına rağmen, yapılan başvuru üzerine 13 katlı merkezin inşasını onayladı.
Peki aynı testi Türkiye’de yapsaydık, nasıl bir sonuç ortaya çıkardı? Belediye Meclisi böyle bir imar plan değişikliği yapıp, belediye böyle bir ruhsat verebilir miydi? Verirlerse halk ne gibi tepki gösterirdi? Aslında bu sorular bizim dinimizin öngördüğü müsamahaya sahip olup olmadığımızı da ortaya koyardı. Katolik Hıristiyanlığının merkezi Roma’ya cami yapılması bizi son derece sevindirirken, New York’taki cami inşaatına karşı çıkanlara kızarken, bizim bu tür faaliyetler karşısında ne kadar hoşgörüsüz olduğumuzu bazen unutuyoruz. Hatta bunları söylemek bile sizi “Hıristiyanlığın savunucusu” yaftasıyla yaftalanmaya götürebilir.
Evet, 11 Eylül saldırılarında yıkılan İkiz Kuleler’in iki blok yakınına cami yapılmasında New Yorklular hoşgörü sınavını geçti. İnşa edilecek kültür merkezinin aynı zamanda bir çok Amerikalının da –İnşallah- hidayetine vesile olmasını dilerken, bizim de samimiyet ve hoşgörü testlerinden aynı kolaylıkla geçebilmemizi temenni ediyoruz.
Benzer konuda makaleler:
- Almanya´da bir cami daha açıldı
- Amerika’nın İslâm karşıtı korku tacirleri asla muvaffak olamayacak
- İslamofobi´ye karşı Dobruca modeli
- Atina camii başka bahara
- Fransa başörtüsü yasağını genişletiyor
- Camiyi savunan Amerikalılar
- Belediye Meclisinin Ezan Kararı
- İsveç’te ezana da onay
- Hollanda´ya çifte minareli cami
- Köln’de hoparlörden okunacak ezan heyecanı
İlk yorum yapan olun