“İkra” ve Cennet

Image
Önce rahatsızlığımdan dolayı neredeyse kısa bir müddet yazılara ara verdiğim için peşinen siz değerli okurlardan özür dilerim. Hastalık münasabetiyle elime kalem alamamak bir yana, Ramazan ayın o güzel hususiyetini yatakta geçirmek ayrı bir imtihan vesilesiydi. Allah hayreylesin.

Ramazan ayı yine de bereketli geçti. Dost TV’de bir ay boyunca Yeni Asya Gazetesinin Dış Haberler Müdürü değerli yazar Mustafa Özcan’la “İslam Aleminde Ramazan” programını çektik. Sayın Özcan’ın fikirleriyle yön bulan program gerçekten çok hoş ve izlenilir bir tat bıraktı.

Öte yanda “Namaz Gönüllüleri Platformu” Eyüp Feshane’de iftar verdi. İftar öncesi Haliç ve Feshane’yi gezelim derken eski(meyen) dostum Dr. Senai Demirci ve her karşılaşmamızda birbirimize sımsıkı sarıldığım yeni dost Yaşar Alptekin’le gündem dışı hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Demirci’yle televizyon yayıncılığı üzerinde sohbet ettik. TRT’de Ramazan programlarındaki yenilikleri konuştuk. Alptekin ise kendini yenilemeye devam ediyor. İç dünyasındaki yolculuk henüz bitmemiş görünüyor. Soru soruyor. Sormadığı zaman da susuyor ve dinliyor. Hoş, bir sonraki gün Munib Engin Noyan’ın programında (İftar Zamanı, Hilal TV) insanları namaza davet edenlerin daha müjdeleyici olması gerektiğini söylüyordu.

Milli Gazete’den Yılmaz Mete Er bizimle söyleşi yaptı. Er, “Masalların devri bitmez” sözlerimizi manşete taşıdı. Gazetenin kültür/sanat sayfasında yarım sayfayı bulan söyleşide “Çocuk ve Masal” konusunu işledik.

“Seyir FM”den değerli radyocu Mehmet Davut Göksu iftar programında yayınlanan programına bizi davet etti. Hem çocuk dergiciliğini hem de masalları konuştuk.

Dahası, Cumartesi ve Pazar günü Sultanahmet Kitap Fuarında kitaplarımızı imzaladık. Okuyucularla buluştuk. Sultanahmet Camiine akın akın koşanlar sadece namaz ziyafeti çekmedi, bol bol kitap alarak kitap okumanın zevkini yaşadı. Her yayınevi her kategoride yayın verebilmenin çabası içindeydi. Demek bazen rekabet, kaliteyi beraberinde getiriyor… Hatırlıyorum geçmişte böyle ciddi yayınlarda kaliteden eser yoktu… Şimdi kağıt, baskı, cilt ve sunumda profesyonellik öne çıkıyor. 

Geçmişte kaliteye bakılmaksızın “hizmet” için kitap alan okuyucu profili vardı, şimdi okuyucu “seçici.” Kim daha iyi hizmet veriyorsa, okuyucu o yayınevlerine yöneliyor.

Öyle ya da böyle… Dindar, mufazakar veya siz ne derseniz deyin… Bizim camia kitap okumayı seviyor.

Zaten “oku”mayı emredip cennete gönderen başka bir din gösterebilir misiniz?
Daha ne diyelim, Ramazan bereketiyle geldi geçiyor bile.

İNNA-LİLLAH…

Önceki hafta Abdullah Efe kardeşimizin amcası, muhterem Safvet Efe´nin ağabeyi Raşit Efe´nin vefatını teessürle öğrendim… Merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabr-cemil niyaz ederim.

GÜZEL SÖZ:

“Ülkeleri yöneten insanlar değil, kitaplardır.”

Voltaire

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*