İbrahim Aleyhisselâmdan sudur ile kâinatın zevâl ve ölümünü ilân eden nây-ı “Lâ Uhibbul Âfilîn” (Batan Şeyleri Sevmem) [En’âm Suresi, 76] beni ağlattırdı.
Onun için kalp gözü ağladı ve ağlayıcı katreleri döktü. Kalp gözü ağladığı gibi, döktüğü her bir damlası da o kadar hazindir; ağlattırıyor, güya kendisi de ağlıyor. (17. Söz)
O gün, sosyal medyada onun intiharını duyunca ruhum burkuldu. İçim tarifi imkânsız bir kederle doldu bir an. Hemen dua ediverdim onun genç ruhuna:
“Allah’ım, rahmet et bu kardeşime ve onun gibi nicelerine.”
Ve resmin altındaki yorumları okuyunca, “Merhamet ya Allah!” dedim.
Bazıları kalıplaşmış cümlelerle “İntihar haram” deyip durmuşlar.
Sanki bilmiyoruz… Ama kim bilir ki neler yaşanır ruhlarda?
Merhamet, merhamet! Kulları yargılamak ne haddimize.
Haddimizi bilelim ve dua edelim.
Hemen aklıma Said Nursî geliverdi. Koca âlim ne demiş, bak:
“Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim. Eğer dinim intihardan beni men etmeseydi, belki bugün Said topraklar altında çürümüş gitmişti.”
— Tarihçe-i Hayat
Demek ki intihar düşünceleri, bizim bilmediğimiz, göremediğimiz, hissedemediğimiz derin yaşantıların bir sonucu olabilir.
O kadar çok sebebi var ki bu dünyadan vazgeçmenin…
Sosyal medyada paylaşılan hayatlar ve resimler, kalpleri kirli insanların kıskanç, zehirli bakışlarına hedef olur. Nazar değer; maddî ve manevî yıkımlar olabilir.
Depresyon, anksiyete (kaygı) tedavi edilmezse yine acı verir ve hassas ruhları sarsar.
Şiddet, istismar ya da aşağılanmayla karşılaşmalar hayattan nefret duygusuna sebep olabilir.
Sosyal izolasyon ve yalnızlık hissi bazen yalnız olmadığında bile öyle hissettirir.
İlişkilerde yaşanan çatışmalar, terk edilmeler en çok acı veren burkulmalardır.
Damgalanmış hissetme, ahlaki utanç hisleri; katı toplumlarda insanları hayattan kaçmaya itebilir.
Dinin yanlış algılanması ise, dinin bazı dengesiz vaizlerin elinde bir tehdit unsuru ve merhametsiz bir sunumuyla insanları acıyla doldurur.
Bunlar, intihar gibi yıkıcı bir eylemin arkasında yatan birçok derin nedenin sadece bazıları…
Dindar İnsanlar Neden İntihar Eder?
Ruhî Buhranlar ve Manevî Boşluklar
İnsanın kalbi ve ruhu yalnızca maddî unsurlarla tatmin olmaz. Ölüm, ayrılık, yalnızlık ve anlamsızlık duyguları, manevî bir sarsıntı oluşturur.
Eğer bu duygular tahkikî imanla dengelenmemişse, kişi inançlı bir Müslüman bile olsa “ümitsizlik” girdabına kapılabilir.
Yani, iman eden bir insan dahi gafletle, ümitsizlikle, kalbî bağlantısını kaybettiğinde manevî bir cehennem yaşayabilir.
İntiharı Önlemenin Yolları: Dua, Teselli ve Şefkat
-
Risale-i Nur’da sık sık geçen “şefkat” kavramı, modern psikolojideki “empatik destek” kavramıyla benzerlik gösterir.
İnsanlara, acılarını inkâr etmeden, onları anlamlı hâle getirerek yardımcı olmak gerekir.
Özellikle ölüm ve musibet konularında şöyle düşünmek gerek:
“Kâinattaki her şey ya bizzat güzeldir… Veya neticeleri cihetiyle güzeldir.” (Sözler) -
Gerçekten Yaratanla bağlantı kurmak bir tedavi yöntemidir.
Özellikle aşk ve ayrılık acısı durumlarında bu sözler beni de tedavi etmişti bir zamanlar:-
Yalnız Biri iste; başkaları istenmeye değmiyor.
-
Biri çağır; başkaları imdada gelmiyor.
-
Biri talep et; başkaları lâyık değiller.
-
Biri gör; başkaları her vakit görünmüyorlar, zevâl perdesinde saklanıyorlar.
-
Biri bil; marifetine yardım etmeyen başka bilmekler faidesizdir.
-
Biri söyle; Ona ait olmayan sözler mâlâyâni sayılabilir.
(17. Söz)
-
-
Evde oturma, çık; yürüyüş yap. Güneş ve hareket, hem bedenine hem ruhuna iyi gelir.
Sonuç: Dindar da Olsa İnsan, Psikolojik Yardıma İhtiyaç Duyar
Dindarlık, insanı mutlak anlamda intihardan korumaz.
Ancak tahkikî imanla desteklenmişse, bu tür yıkıcı düşüncelere karşı güçlü bir siper olur.
Önerilen Adımlar:
-
İnşirah ve Duha Suresi’ni dinle.
-
Düzenli Cevşen oku.
-
20. Mektup, 1. Makam’ı düzenli olarak oku.
-
Şu duaları dilinden düşürme:
Ey bütün sanatların sanatkârı,
Ey bütün mahlûkâtın yaratıcısı,
Ey bütün rızıklananların rızık vericisi,
Ey bütün sahip olunanların sahibi,
Ey bütün sıkıntıya düşenlerin ferahlatıcısı,
Ey bütün üzüntüye düşenlerin sevindiricisi,
Ey bütün merhamet olunanların merhamet edicisi,
Ey bütün yardımsız kalanların yardımcısı,
Ey bütün ayıplıların ayıplarını örten,
Ey bütün zulme uğrayanların sığınağı,
Bütün kusurlardan münezzehsin, Senden başka ilâh yok.
Emân ver bize. Bizi cehennemden kurtar.
Allah endişelerimizi, korkularımızı, kaygılarımızı gidersin; huzur, sükûnet ve şifa versin.
Ahireti dünyaya tercih edip giden kardeşlerimize de merhametiyle muamele etsin. Âmin.
Benzer konuda makaleler:
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Terörün çözümü Bediüzzaman’da
- Corona virüs musibetinin hikmetleri ve manevi tedbirler
- Selefiliğin tarihi kökeni, günümüz Selefileri ve IŞİD