Isparta Ulu Camii nurla doldu

Geçen sene gittiğimiz Isparta Mevlidi sonrası, “Isparta’nın güllerine nur yağdı!” başlıklı bir yazı yazarak, mevlide dâir intibalarımızı belirtmiştik. Ve geçen sene hava yağmurlu olduğundan, cami avlusunda yapılan görüşmeler, sohbetler pek verimli olamamıştı. Bunun üzerine Ispartalı arkadaşlarımıza, sonraki mevlidlerin biraz daha erkene alınarak, havaların daha sıcak olduğu bir zaman ayarlanırsa daha güzel olacağını söylemiştik. Bu sene öyle yaparak, mevlid tarihini 30 Eylül’e almışlardı.

Şükürler olsun, bu sene hava çok güzeldi ve cemaat de epey kalabalıktı maşaallah. Neredeyse geçen senenin iki katına yakın bir sayıydı bu. Ege, Akdeniz, Marmara, İç Anadolu bölgesinden hemen hemen her vilâyet, mevlide aşkla şevkle iştirak etmişti. Güneydoğu’dan; Diyarbakır ve Urfa’dan gelen arkadaşlarımız da olmuştu. O fedakâr arkadaşlarımızın hepsini tebrik ediyoruz. Görebildiğim kadarıyla en çok otobüs sayısı ile demokrat İzmir birinci sırayı alıyordu.

Biz de, Bursa’dan, mevlidden bir gün önce sabah vaktinde bir arabayla yola çıkıp, Kütahya’nın kahraman temsilcisi fedakâr kardeşim Servet Bilgin’in davetine icabet ederek, öğle civarında Kütahya’ya vardık. Bizden biraz sonra da Düzce’nin fedakâr insanı İsmail Özdemir ve üç arkadaşı daha geldi. Onlarla beraber orada, Servet beyin mihmandarlığı ve misafirperverliği ile biraz şehir turu yapıp, ikindiye yakın Kütahya’dan ayrıldık.

Daha önceki senelerde söz verip de, bir türlü gidemediğimiz Afyon’a, oranın hizmet eri Hüseyin ağabeyimizin vaki dâvetlerine icabet ederek gidip, akşam da onların umumi sohbetlerine iştirak edip, sabah Barla üzerinden Isparta’ya gittik. Barla zaten maşaallah ana baba günüydü. Birçok dostumuzla Yeni Asya Sosyal Tesisleri’mizde görüştük.

Mevlide yeni gelen yol arkadaşlarımızdan genç kardeşlerimiz Suat ve Ünal’ın sevinçten yüzleri gülüyordu. Böyle bir muhabbet manzarası çok hoşlarına gitmişti. Isparta’ya gelip, doğruca Ulu Camii’ne geçtiğimizde baktık ki, Isparta Ulu Camii, nurcularla dolmuş. “Maşaallah, barekâllah” dedik. Yine âşina olduğumuz muhabbetî haller, kucaklaşmalar, tebessümler, sohbetlerle, adeta sahabe zamanındaki insan manzaralarını idi. Yıllardır görüşemediğimiz kadîm arkadaşlarımızı da gördük. Ispartalı arkadaşlarımız, mevlid öncesi davetiye babında yazdığımız yazıdan çok memnun olduklarını söylediler. Mevlidin sonunda, istemeyerek de olsa oradan ayrılıp Bursa yoluna doğru revân olduk. Yol arkadaşlarıma intibâlarını sordum. Hepsi de çok memnun kaldıklarını ifade ettiler.

Cenab-ı Hak, bu cemaatin ittihadını, insicamını, ittifakını, uhuvvetini, muhabbetini, irtibatını bozmasın inşaallah. Fitne çıkarmaya çalışanlara da fırsat verdirmesin.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*