İstanbul’da dinî inançlara saygı geleneği hâlâ devam ediyor

Hollanda′dan her yıl Türkiye′ye 1 milyon 200 bin turist tatil için geliyor. Türkiye-Hollanda ilişkilerinde sadece turizm değil, ticaret ve yatırım da önemli bir rol oynuyor.

HOLLANDA KONSOLOSU ONNO KERVERS’İN TESBİTİ: İstanbul’da dinî inançlara saygı geleneği hâlâ devam ediyor

Hollanda′dan her yıl Türkiye′ye 1 milyon 200 bin turist tatil için geliyor. Türkiye-Hollanda ilişkilerinde sadece turizm değil, ticaret ve yatırım da önemli bir rol oynuyor. Hollanda, Türkiye′deki ilk büyük üç yabancı yatırımcı ülkeden biri. İki ülke arasındaki ilişkilerin en güçlü sembolü elbette ki lale. Hollandalılar 17. yüzyılda Türkiye kökenli olan laleyi bütün dünyaya pazarlama fırsatını elde ettiler. İlişkiler çok eskilere dayanır. 17. yüzyılın başlarında Aşağı Ülkeleri egemenliği altına alan Katolik İspanyollara karşı mücadele veren Hollandalı vatanseverlerin yanında Osmanlı askerleri de yer aldı. Bu yıl Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 400. yılı kutlanıyor. 1612 yılında İstanbul′a atanan Cernelis Haga Hollanda′nın ilk resmî elçisi oldu. İstanbul Beyoğlu′nda bulunan Hollanda Konsolosluğu′nda konsolos Onno Kervers′e İstanbul′la ilgili sorular sorduk.
Daha önce hangi ülkelerde görev yaptınız?
Belçika, İsviçre, İngiltere, Kolombiya ve İtalya.
İstanbul′a ne zaman geldiniz. Şehri nasıl buldunuz?
İstanbul′a yaklaşık 4 yıl önce geldim. Buradaki her iş günüm son derece enteresan ve güzel geçiyor. Çünkü muhteşem bir şehir burası. Çok seviyorum burada yaşamayı. Herşeyden bu kadar memnun iken, bir tek beni üzen şey bisikletle gezebileceğim çok fazla alternatif yok, imkân yok.
İstanbul′a da bisiklet yolları yapılsa trafik için alternatif bir çözüm olabilir mi?
Bu çok yerinde ve güzel bir soru. Ama İstanbul çok büyük bir şehir. Trafik sorunu da sadece bisiklet kullanımı ile çözülecek gibi değil. Çok komplike bir sorun bu. Başka bir takım altyapı çalışmalarına da ihtiyaç var. Ama her halükârda bisiklet kullanımının artması mutlaka olumlu bir etkide bulunacaktır.
Sporcu bir fiziğiniz var. İstanbul′da Avrasya Maratonu′nda koşmak ister misiniz?
Avrasya Maratonu′nun tamamına değil.. Çünkü dizlerimde bir takım sorunlar var. O kadar mesafe koşamıyorum. Bisiklet benim için çok tercih edilen bir spor oluyor. Çok sık bisiklet kullanıyorum. Belki Avrasya Maratonu′nun 15 kilometrelik yarışına katılırım.
İstanbul′un en büyük sorunu size göre nedir?
İstanbul′a baktığınızda çarpık olarak en büyük sorun olarak trafik sorunu ortaya çıkıyor. Yerel yönetimler bunu ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Bu da çok takdir edilecek bir durum. Hem toplu ulaşım için, hem de yeni yolların yapılması için bir takım faaliyetler  var. Marmaray çok önemli. Toplu taşımayı özendirmek ve bir sorunun üstesinden gelmenin önemli bir koşulu. İstanbul çok büyük bir metropol, bir şehir. Bu anlamda kendine has değil. Meselâ, Sao Paulo′ya, Berlin′e, Paris′e, Lübnan′a, Şangay′a ve Londra′ya baktığınızda da aynı sorunu görüyorsunuz. Ama orada insanları toplu taşımaya yönlendirerek bu sorunu bir anlamda çözmüşler. İstanbul için de çok farklı bir çözümün olacağını düşünmüyorum.
İstanbul′u gezip, tanımaya çalışıyor musunuz?
Aslında mümkün olduğunca çok şey görmek ve tecrübe etmek istiyorum İstanbul′da. Çünkü çok seviyorum. Bir çok yere gidiyorum, birçok ilçeyi geziyorum. Kendim de amatör bir fotoğrafçıyım. Fotoğraf çekmek üzere Şişhane, Tophane, Eminönü, Karaköy ve Nişantaşı′nda dolaşarak, buralarda değişik enstanteler yakalamayı seviyorum.
İstanbul bütün inançlara saygı gösterilen bir şehir. Bunu yakından görüp, yaşadınız mı?
Bu gelenek İstanbul′da hâlâ devam ediyor. İnançlara saygı geleneği. Biz de dinî azınlıklarla çok yakın temas halindeyiz. Onlardan bildiğimiz kadarıyla bir takım sorunlara rağmen buradaki hayatlarına çok önem veriyorlar, değer veriyorlar. İstanbul′u da çok seviyorlar. Tabi burada yaşamak ve devam etmek istiyorlar.
Ramazan ayı yaklaşıyor. Ramazan′da İstanbul′da neler hissediyorsunuz?
İstanbul çok farklı inançların ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir yer. Ben Razaman ayında ve çok farklı dinlere mensup aynı zamanda dinini yoğun yaşamak isteyen insanların da bulunduğu bir yer. Ramazan ayında Ramazan′ı dileği gibi yaşamak isteyen insanların yaşadığı gibi, tersinde kendi hayatlarına farklı pratiklerle devam eden insanların da devam edebildiği bir şehir görüyorum. Bunun da devamını arzu ediyorum. Çünkü her iki taraf da böylece bir arada rahat yaşadığı zaman, aslında bu İstanbul′un kültürlerin ve dinlerin buluştuğu bir yer olma misyonunu devam ettirecek.
İftarlara dâvet alıyor musunuz?
Beni de yabancı bir diplomat olarak Ramazan ayında bir çok defa iftara dâvet ediyorlar. Ben mümkün olduğunca hepsine katılmak istiyorum. Çünkü, hem benim için farklı bir deneyim, farklı bir kültürel alış veriş, hem de orada bir araya geldiğim İstanbullularla farklı konularda da konuşup, paylaşımlarda bulunuyorum. O yüzden o atmosferi seviyorum.
Türkiye denilince aklınıza sembol bir isim olarak kim geliyor.
Ben mimarî ile çok ilgili olduğum için, mimariyi çok sevdiğim için Mimar Sinan benim ilk aklıma gelen oluyor. Mimar Sinan′ın yaptığı Sultanahmet Camii′ni gezdim. Mimarî açıdan çok güzel ve etkileyici buldum.
Türk insanı hakkında neler söylemek istersiniz?
İstanbulluları ve genel olarak Türk insanını çok açık ve çok misafirperver, çok arkadaş canlısı olarak buluyorum. Pozitif bir yaklaşımları da var benim tanıdığım insanların. Genel olarak hayata olumlu yaklaşımları da var. Genç nüfus çok pozitif bir ivme kazandırıyor toplumsal hayata. Bu da çok önemli. Baktığınızda genç nüfusun eğitilerek, potansiyel bir kalkınmaya katkıda bulunan bir unsur olması lâzım. Bu yöndeki çalışmalar devam ettiği sürece çok güzel. İstanbul′da bulunmayı da, İstanbullularla beraber olmayı da çok seviyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*