İttihad-ı İslâmı Kemalizm engelledi

KÖPRÜ Eğitim ve Kültür Derneğinin düzenlemiş olduğu “İttihad-ı İslâm ve Dünya Barışı” konulu seminer Şahinbey Konferans Salonunda gerçekleşti. Dernek Başkanı Mustafa Erdoğan’ın açış konuşmasının ardından Eğitimci-Yazar Bestami Said Çiftçi söz aldı.

 

20. yüzyılda gerçekleşen çeşitli savaşlarla yaklaşık 400 milyon insanın öldüğü en vahşi bu asırda maddî cihette korkunç bir katliam yaşandığına dikkat çeken Çiftçi, bu geçirilen sarsıntı karşısında insanoğlunun “Neden savaşıyoruz?” sorusunu sormaya başladığını ve başta Avrupa olmak üzere barış yoluna girildiğini belirtti. Bediüzzaman’ın “Beşer bu asırda harplerin, fenlerin ve dehşetli hadiselerin ikazatıyla uyanmış ve insaniyetin cevherini ve cami istidadını hissetmiş” sözünü hatırlatan eğitimci B. Said Çiftçi, bu ikaz karşısındaki uyanıştan sonra insanların İslâmiyetin cevherini keşfetmek gibi bir eğilime girerek din-i hakkı aramaya başladığını belirtti. 

İSLAM ÂLEMİNDEKİ DİKTATÖRLÜĞÜN TEMELİ KEMALİZM

İSLÂM âleminin içine düştüğü durumunun anlaşılması için yakın tarihi incelemek gerektiğini belirten Çiftçi, İslâm âlemindeki diktatörlüğün temelinin Kemalizm olduğunu ve dolayısıyla İttihad-ı İslâmın Türkiye’de Kemalizm hareketiyle bozulduğunu ve şeair-i İslâmiyenin burada tahribe uğradığını, Kur’ân etrafındaki medrese, tekke gibi surların burada yıkıldığını, ırkçılık fitnesinin burada yayıldığını ve dolayısıyla burada tamir edilmesi gerektiğini belirtti. Çiftçi, bu sebeple Bediüzzaman’ın “Mekke’de olsam da buraya gelmek lâzımdı; çünkü, en ziyâde burada ihtiyaç var. Binler rûhum olsa, binler hastalıklara müptelâ olsam ve zahmetler çeksem, yine bu milletin îmânına ve saadetine hizmet için burada kalmaya—Kur’ân’dan aldığım dersle—karar verdim ve vermişiz” sözüyle, yapılan tahribatların tamiri için Türkiye’yi terk etmediğini ve çok önem verdiğini aktardı.

KUR’ÂN’IN  HAKİKATLERİ ANLATILDIĞINDA İTTİHAD-I İSLÂM SAĞLANACAK

BEDİÜZZAMAN’IN şöhret peşinde koşmadan birkaç talebesiyle beraber sıkıntılar içinde yapmış oldukları iman hizmetinin bugünkü İslâm âlemindeki özgürlük mücadelesinin ateşini yakan bir hizmet olduğunu vurgulayan Çiftçi, Bediüzzaman’ın “Risâle-i Nur, beşeri anarşistlikten kurtarmaya bir derece vesile olduğu gibi, İslâmın iki kahraman kardeşi olan Türk ve Arabı birleştirmeye, bu Kur’ân’ın kanun-u esasîlerini neşretmeye vesile olduğunu düşmanlar da tasdik ediyorlar” sözünü hatırlattı. Yazar Çiftçi, “Biz insanlara Kur’ân’ı ve Risâle-i Nur hakikatlerini anlattığımız zaman ittihad-ı İslâm sağlanacaktır” dedi. Bediüzzaman’ın “Bizim düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silâhıyla cihad edeceğiz” sözünü aktaran Çiftçi, Risâle-i Nur’un inşa ettiği insan modelinin diğer İslâm ülkelerinde de inşa edilmesi gerektiğini belirterek Nur Talebelerine büyük bir vazife düştüğünü vurguladı. Çiftçi, katılımcıların sorularına cevap vererek seminerini sonlandırdı.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*