İyi niyet elçileri mi, reklam elçileri mi?

Birleşmiş Milletler “iyi niyet elçileri” kanalıyla, felakete maruz kalmış veya savaş mağduru insanların yanına göndererek, dünya kamuoyunun ilgisini çeker…

Böylelikle “iyi niyet” elçileri medya aracılığıyla insanlık için “barış” mesajı verir.

Maksat BM’nin propagandasını yapmak…

Varsın olsun. Yeter ki, bu propaganda işe yarasın, üye ülkeler gerekli desteği sağlasın.

Birleşmiş Milletler’in iyi niyet elçileri 5 kategoriden oluşuyor:

-Evrensel elçiler,

-Bölgesel İyi Niyet Elçileri,

-İnsani Gelişim Onursal Elçileri,

-Spor ve Kalkınma Onursal Danışmanı

Ve;

-Gençlik Temsilcileri…

Evrensel elçiler genellikle ünlü isimlerden oluşur. Bunlar sırasıyla; Antonio Banderas (aktör), Christiano Ronaldo (futbolcu), Zinedine Zidane (futbolcu), Maria Sharapova (tenisçi) ve Angelina Jolie (aktris) gibi isimlerden oluşuyor.

İngiltere’de yayınlanan Observer gazetesi bir tartışmayı geçen gün sütunlarından şöyle duyurmuştu:

“İyi niyet elçilerine ihtiyacımız var mı?”

Observer gazetesinin bu tartışmayı gündeme getirmesinin bir sebebi vardı. O da;

Ünlü aktris Scarlett Johansson’un Batı Şeria’daki işgal topraklarında faaliyet gösteren Yahudi bir firmayla anlaşarak reklam fotoğrafı çektirmesiydi.

Oxfam, Filistin kampı önünde Cola içen görüntüleri görünce öfkelenmiş ve derhal Johansonn’la olan “iyi niyet elçiliği” anlaşmasını iptal etmişti.

Oxfam; bir hayır kurumu… İngiltere’de kurulmuş olan bu hayır kurumu, yoksul ülkelerde arazi satın alarak yerel halkı taşınmaya zorlayan uluslar arası şirketlerin faaliyetlerinin giderek arttığına dikkat çekerek, uluslar arası örgütlenmeyi sağlamayı amaçlıyor.

İsrail’de benzeri bir işgal gerçekleştirdiği için Oxfam’ın hedef tahtasında.

İşte Oxfam, bu nedenle Johansonn’in “iyi niyet elçiliği”ni bırakmasını istiyor.

Bu tartışmalar sonrasında Observer’in ortaya attığı “İyi niyet elçilerine ihtiyacımız var mı?” sorusunun yanı sıra, ünlülerin “dava”yı duyurmaktan çok kendi reklamını yapmayı amaçladıklarına dikkat çekiyor. Örnekler veriyor.

Mesela Sienna Miller’ın iklim değişikliğiyle savaşan Global Cool’a elçi olduğunu ancak bu işbirliğinin daha sonra bozulduğunu hatırlatıyor.

Mesela George Clooney’in bir yandan Güney Sudan için çalışırken bir yandan da en çok boykot edilen firmalardan Nestle’nin reklam yüzü olduğunu hatırlatıyor. Angeline Jolie’nin ise “takdir” gördüğünü ancak bir yandan da imajını parlattığı yorumunu yapmış gazete.

Ünlü isimlerin hayır kurumlarına yaptığı göstermelik yardımlar kuşku yok ki, reklam amacı taşıyor. Para ile onların hem ününü hem de kariyerini satın alabilirsiniz.  Çünkü hayatlarını bunun üstüne kurgulamışlar. Her ayrıntıyı bir başkalarına göstermek amacıyla hayatlarını kuruyorlar. Bu yüzden aldıkları her nefes, attıkları her adım “reklam” amacı taşıyor.

Halbuki gerçek yardımlaşma duygusunu tatmış olmak için “gerçek insan” olabilmeyi düşünseler, hayat onlar için ne kadar farklı olabilirdi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*