İzmir Bediüzzaman’la nurlandı

Bediüzzaman Said NURSÎ’nin vefatının 53.Yıldönümü dolayısıyla 23 Mart’ta başlayan Bediüzzaman Haftası kapsamında “İnsanlık ve Dünya Barışı İçin Said Nursî’nin Milliyet Anlayışı” konulu toplantı İzmir’de yapıldı.

İzmir nurlandı

Bediüzzaman Said NURSÎ’nin vefatının 53.Yıldönümü dolayısıyla 23 Mart’ta başlayan Bediüzzaman Haftası kapsamında “İnsanlık ve Dünya Barışı İçin Said Nursî’nin Milliyet Anlayışı” konulu toplantı İzmir’de yapıldı. Edebiyatçı yazar İslâm Yaşar ve Harran Üniversitesi öğretim üyesi Şemseddin Çakır’ın konuşmacı olarak katıldığı programda, eğitimci Atilla Yılmaz tarafından “Bir  Bediüzzaman Klâsiği’’adlı şiir okundu.

Sunuculuğunu Özgür Özkök’ün yaptığı program Muhammed Harun Puhar Hocanın Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle başladı. Uşak’tan gelen Dilruba İlâhi Grubu’nun beğenilen marşlar ve ilâhiler örnekler sunarken “Aziz Üstadım” ezgisi dinleyicilerin iştiraki ile koro halinde söylendi. Müzik ziyafetinin ardından hazırlanan sinevizyon gösterisi yapıldı.

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular, yaptığı açış konuşmasında, “Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini her zaman yad ederek mevlidler, paneller, konferanslar ve benzeri faaliyetler düzenleyerek Risale-i Nur’ları insanlığa duyurmaya çalıştık. Bediüzzaman Kur’ân’dan aldığı mesajlar ile insanlık, kardeşlik, birlik ve beraberlik ile barış yollarını göstermiştir. İzmir’i dünya barışı için tertip etmiş olduğu bu toplantı için tebrik ediyorum” dedi.

ASR-I SAADETTE VE OSMANLI’DA IRKÇILIK YOKTU

Daha sonra kürsüye gelen edebiyatçı yazar İslâm Yaşar, Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatını insanlığın kurtuluşu için adadığını, bütün eserleri ile ülkemiz insanlarını ve bütün dünyayı aydınlatmaya gayret ettiği halde insanlığın sıkıntılarının devam ettiğine dikkat çekerek, “Birçok sorunların yanında bir de menfi milliyetçilik vardır. Bediüzzaman Sultan Reşat ile birlikte Rumeli seyahatinde kendisine Hamiyet-i Milliye mi yoksa Hamiyet-i Diniye mi daha elzemdir sorusuna; ‘Din milliyetin hayatı ve ruhudur. Hukuk-u umumiye içinde hamiyet-i diniye esas olmalı. Hamiyet-i milliye ona hadim ve kuvvet ve kal’ası olmalı’ şeklinde cevap verir” dedi.

Bediüzzaman Hazretlerinin Kur’ân’dan aldığı dersleri eserleri ile insanlığa ulaştırmaya gayret ettiğini belirten Yaşar, şöyle devam etti: “Çare Kur’ân’da arandığı zaman  menfi milliyetçiliğin de çözümü bulunacaktır. Devlet erkânı, aydınlar, bürokratlar Said Nursî ve eserlerine mesafeli durdular. Bu da sıkıntıların çözümünü geciktirdi. Osmanlı ve daha öncesinde Asr-ı Saadette ırkçılık yapılmadığı zamanlarda insanlar mutlu bir şekilde kardeşane olarak yaşamışlardır. Peygamberimiz (asm) bize örnektir. Osmanlı’da ırklar hava gibi kaynaşmıştır. Bugün biz de hava gibi imtizac etmiş bir unsur olarak hareket edersek hiçbir sıkıntımız kalmaz.”

AYASOFYA BİR SEMBOLDÜR

“Birileri gelmiş ezanı susturmaya çalışmış. Ezanlar 1950 den sonra tekrar aslına dönmüş. Rahmetli Menderes, hayatına mal olmasına rağmen milletin manevî mefahirlerine sahip çıkmıştır” diye sözlerine devam eden Yaşar, Ayasofya Camii’nin İslâmın dünya hakimiyetinin sembolü olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Fatih, İstanbul’u fethedince isteseydi Ayasofya’nın adını değiştirebilirdi. Ancak o, Ayasofya’nın manasını İslâmlaştırdı. Said Nursî,  Menderes’e mektup yazarak Ayasofya’nın açılmasını istemiştir. Ayasofya’nın açılması İstanbul’un yeniden fethedilmesi demektir. Demirel, 1980 yılından önce kurduğu azınlık hükümetinde Ayasofya’yı kısmen ibadete açmıştır. Tamamı açılsaydı olmaz mıydı diye düşünüyor insan? Bugün Recep Tayyip Erdoğan hükümetinde Ayasofya’nın ibadete açılacak şartları hazır olduğu halde açılmaması büyük bir eksikliktir.”

ASRIN MÜCEDDİDİ

Programda Eğitimci Atilla Yılmaz’ın “Bir  Bediüzzaman Klâsiği” adlı şiir okumasının ardından kürsüye gelen Harran Üniversitesi öğretim üyesi Şemseddin Çakır, “İttihad-ı İslâm ve sulh-u umumî adına hepinizi selâmlıyorum” diyerek konuşmasına başladı. Çakır, “Doğru milliyetçiliği öğrenmek için asrın müceddidi Bediüzzaman Said Nursî’yi tanımak lâzımdır. O, Hadis-i Şeriflerde haber verilen her asır başında geleceği müjdelenen müceddidlerin sonuncusudur. Bediüzzaman Sultan’ül-Ulema ve Şah-ı Evliyadır.” dedi. Programın son bölümünde Balıkesir Kepsut’tan gelen meşhur Emin Amca tarafından bir ilâhi de okundu. Programa katılan konuşmacılara Yeni Asya Gazetesi İzmir temsilcisi Hasan Şen tarafından plâket de takdim edildi. İzmir İl Özel İdareye ait Balçova Termal Tesisleri Kardelen Salonu’nda yapılan programa İzmir, Manisa, Balıkesir, Aydın, Denizli, Muğla illeri ile Tire, Ödemiş, Torbalı, Turgutlu, Kepsut ve diğer ilçelerden yoğun bir katılım gerçekleşti. Salon girişlerinde Yeni Asya Neşriyat’a ait kitap satış standları açıldı. Programa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile İzmir Milletvekilleri İlhan İşbilen ve Nesrin Ulema tebrik telgrafı gönderdi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*