İzmir’de Bediüzzaman konuşuldu

Bize Düşen Kardeşliğimizi Hatırlamak

Bediüzzaman Haftasının bu seneki konusu, “Said Nursi’ye göre bir arada yaşama: Müspet Hareket ve Hürriyet”

 İsabetli bir konu idi. Öncelikle konu seçimi için Risale-i Nur Enstitüsünü tebrik ediyorum. Nitekim geçtiğimiz son üç aydan beri öyle bir seçim dalgasına şahit olduk ki, Allah düşman başına vermesin. Hakaretler, tel’inler, tekfirler havada uçuştu.

Bir arada yaşama prensiplerini unuttuğumuza mı yanmalı, bizi birbirimize bağlayan güçlü bağları istihfaf ettiğimize mi yanmalı, devletin işleyen çarklarının tersyüz edildiğine mi yanmalı?

Bize düşen kardeşliğimizi hatırlamak ve hatırlatmaktı.

Bize düşen bu fırtınada taraf olmaktan kaçınmaktı.

Bize düşen inanan kesimlerin içine düşürülen bir kurdun, bir an önce sulh ile çıkarılıp atılması ve inanan kesimlerin tekrar duada buluşması için dua etmekti.  

 Bize düşen bir özeleştiri yapıp hatalarımızı görmekti.
      
PANELİN SEYRİ

Bu panelde bize düşenin gerçekleştirildiğine inanıyorum.

Bursa’dan, Balıkesir’den, Aydın’dan, Uşak’tan, Manisa’dan, Akhisar’dan, Saruhanlı’dan Turgutlu’dan, Salihli’den, Menemen’den, Ödemiş’ten, Tire’den, Torbalı’dan, Urla’dan, Payamlı’dan, Bayındır’dan ve İzmir’den katılan gelen çok sayıda nur elçisi, panelde bir araya geldi.

Panelistler, gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Sayın Ahmet Battal ile Sayın Kazım Güleçyüz idi. Bendenizin moderatörlüğünü yaptığım panel, bir saati aşkın bir süre devam etti. Bazen alkışlarla kesilen ve bol sorularla aktif bir katılım sağlanan panel, dikkatle izlendi.

Prof. Dr. Atilla Yayla, daha önce duyurusunu yaptığımız halde, lokal ama şiddetli rahatsızlığı –gribal enfeksiyon- nedeniyle katılamadı. Kendisine şifa dileklerimizi ve kendisinin salonu dolduran yüzlerce davetliye selamlarını ilettik.

Bu arada bu sürpriz nedeniyle, Ankara’daki programının iptaliyle İzmir paneline katılımına müsaade eden Ankara’lı Nur Talebelerine de, güzel bir şahs-ı manevî örneği verdikleri için minnettarız, şükranlarımızı sunuyoruz.

 Programın sunucusu, radyo programlarından aşina bir usta Özgür Özkök’tü.

Kadri Gülişli Hoca’nın Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle başlayan program, gazetemiz Yönetim Kurulu Üyesi sayın Hasan Şen’in açış konuşmasıyla devam etti. Risale-i Nur’un birlik ve beraberliğimize kuvvetli vurgu yaptığına dikkat çeken Hasan Ağabey, Risale-i Nur’da bunun ipuçlarının yer aldığını özetledi.

Daha sonra, muhabbet fedaileri olduğumuzu, husumete vaktimizin olmadığını vurgulayan sinevizyon ilgiyle izlendi. Emeği geçenlere tebrikler…
     
MESAJLAR…

Ardından panele geçildi. İlk konuşmacı Kazım Güleçyüz idi. Güleçyüz, sulh için Bediüzzaman’ın önerdiği üç önemli dinamiğe işaret etti: 1-Adalet, 2-Meşveret, 3-Kanunda inhisar-ı kuvvet. Güleçyüz, bir şahsın kanunla korunduğu dünyada tek ülke olduğumuzun altını çizdi. Suçun şahsî olduğunu, cezanın da şahsi olacağını beyan eden Güleçyüz, hataların hukuk zemininde ele alınması gerektiğini, toplumu kutuplaştırmanın vahim sonuçları olacağını hatırlattı. Güleçyüz, Bakanlığın bandrol uygulaması konusunda da demokratik bir sivil tepki oluşturulmasının faydalı olacağını ifade etti.

İkinci konuşmacı Ahmet Battal idi. Müspet hareket kavramının manevî bir maya olduğuna dikkat çeken Battal, ibadetlerin özünde müspet hareketin bulunduğunu hac örneği ile açıkladı. Hacda tavafın, vakfenin ve şeytan taşlamanın farklı yönlerden birer müspet hareket çizgisi ifade ettiğini, bize vaktiyle şeytanları neden erken taşlıyorsunuz diyenlerin, şimdi birbirlerini taşlamaya geçtiklerini aktardı. Risale-i Nur Külliyatına toplumun şiddetle ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Battal, görevimizin müspet iman hizmeti yapmak olduğunu beyan etti. Battal, dine hizmet edeceğim diye her yolu mubah görmenin müspet bir çizgi olmadığını, hedefin de, yöntemin de hak olması gerektiğini açıkladı.

 İki oturumlu olarak plânladığımız panel, yoğun sorular nedeniyle üç oturumda gerçekleştirildi.

 Panelden sonra Ali Oktay ve ekibi güzel bir musikî ziyafeti verdi. Kendisine davetliler adına şükranlarımızı sunarken, musikî çalışmalarına devam etmesi için dua ettiğimizi de buradan ifade edelim.

Panelin gerçekleşmesi için gayretlerini esirgemeyen dava arkadaşlarıma, desteklerini esirgemeyen güzel esnafımıza, Euronur ekibine, uzak yakın demeyip katılan nur camiasına binler teşekkürler. Kusurumuz ve sürç-ü lisanımız varsa affola.

Nice programlarda buluşmak duasıyla…  

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*