Kaçın kaçın Rita geliyor!

Güler misin ağlar mısın? Düne kadar Katrina idi bugün ise Rita… Felâketi cins-i latif sayılan kadın ismiyle ifade, elbette boyutlarını gizleyemez. Bin kişinin hayatının, yüz bin kişinin evinin, dört yüz bin kişinin işinin kaybına, toplam tahminen dörtyüz milyar dolara malolmuş Katrina kasırgası…

Festival adı altında Lût kavminin ahlâksızlığını organize eden sefil güruh, semanın kararmasıyla tası – tarağı toplamış, kaybolmuş. Tıpkı aynı karekterdeki Sodom Gomore ve daha önceki halklar gibi. O zamanda da felâketler öncesi gökyüzü böyle kararırmış. Peygamberlere hakaret ve işkence yapıp tevhide meydan okuyanların benzleri felâketin yaklaşmasıyla birlikte sararırmış. Fakat nasip olmayan hidâyet yine olmaz, yerin göğün Rabbine sığınmayı akıl erdiremezlermiş. Tıpkı bugünkü medenî geçinen dinsiz felsefenin sapık müritleri gibi.

Dindar Bush, Blair ve Erdoğan, Katrina´yı Allah´ın gazabı olarak nitelendirenlere pek kızmışlar. Müşkil bir durum. Peki neydi Katrina? Sefihlerin cemiyetini cehenneme çeviren kasırga veya Kur´ân´ın ifadesiyle SARSAR neyi anlatıyor, insanlığa… İsevî alem; Batı´nın sebep olduğu zulüm, adaletsizlik, ahlâksızlık ve îmansızlıktan dolayı Allah tarafından gönderilen bir nevi ceza olarak Katrina´yı değerlendirdi. Katrina, çok Imageşuurlu askerî bir manevra ile şehri beklenilen noktadan vurmamış. Sahil boyu okyanusta yüzelli kilometrelik bir mesafeyi kat ederek karaya çıkmış ve düşmanını çok gafil avlamış. Katrina´nın bir başka özelliği de dolu dizgin petrol rezervlerine yönelmesiymiş. Rezervlerin bulunduğu o­n tane adacık yerle bir olunca deniz yağlara bulanmış. Ve rezervler bu körfezde şimdilik kayıp. Bir çok petrol kuyusundan dökülen yağlar, şehrin elli senelik hayatını menfî etkileyecekmiş. Alman Stern dergisi New Orleans’i Amerika´nın Atlantis´i olarak tavsif etmiş. Felâketi kadına benzetenlerin Atlantis kayıpları devam edeceğe benziyor. ABD´nin cowboy şapkasıyla örtmeye çalıştığı yırtık ayıbını Katrina tamamen ortaya çıkardı. Cowboy bir iki hamle yapmak istediyse de nafile. Şehri basmış zehirli suların tahliyesi için Almanya´ya yalvardı ve daha sonra da halini ve haletini gizleyemez oldu. Katrina Amerikalıların fukara milletlerden çalıp – çırptığı malların ve bilhassa petrollerin peşinde yorumunu yapanlar da çok oldu. Bu yorum, Bediüzzaman Hz.lerinin, Avrupa medeniyetinin sebep olduğu Birinci ve İkinci Dünya Harbleri felâketleriyle ilgili izahatlarını hatırlattı. Üç yüz sene boyunca İslam coğrafyasını sömüren Batı medeniyeti yuttuklarını kan suretinde kusmuştu. Kader dinsiz medeniyetten müslümanların intikamını birikmiş haliyle almıştı. Tam seksen milyonluk bir insan zayiatı… Moskova´dan Londra´ya kadar yanmış – yıkılmış bir Avrupa…

Katrina´nın açtığı yaraları ABD bu haliyle belki o­n senede sarabilecekken bu defa peşine Rita düştü. Günlerdir TV´ler, gazete ve tüm medya Rita´dan bahsediyor. Gazeteler Rita´yı anlatan boy boy yazılarla Imagedolu. Rita kovalıyor o­nlar kaçıyor. İki buçuk milyon insan kaçışta birbirlerini eziyorlar. Trafik kazaları, yangınlar ve sefalet. Kaçın kaçın Rita geliyor, Rita!

ABD, insaniyet düşmanlarını içinde barındırmamalıydı. İnsanın ve bilhassa kadının haysiyetini o­ndokuzuncu yüzyıldan sonra kuzey Avrupa´da ayaklar altına alan “dinsiz felsefe cereyanın pratiğine” imkân sağlamamalıydı. Kuvveti ilahlaştıran, herşeyi kendisine mâlik addeden ve insanı nemrutlaştırıp – firavunlaştıran şimal cereyanını 1980´lerden sonraki haliyle tanımalıydı. Ve Yeni Dünya´nın başına gelen bugünkü felâketlere fetva verdirmemeliydi. Yecüc – Mecüc´e zemin hazırlayan Neocon, Neoliberal, Hürriyet-i Nisvan ve Global Demokrasi isimlerini su-i istimal ederek dünyanın acı akibetini hazırlayanların niyetlerini ABD önceden anlamalıydı.

Bir taraftan kadının haysiyetini çiğneyenler ve aynı safa katılıp “Kadına hürriyet!” diye bağıranlar. Diğer Imagetaraftan ekonomide meta haline getirilmiş kadının şahs-ı manevisi Ortaçağ Avrupa´sının korkunç kadınına dönüşmüş. “Cadı” diyerek kendisinden korkulan ve bazen de yakılarak cezalandırılan kadın, bugün yine aynı Avrupa karşısında Katrina ve Rita kesiliyor. Kendi putunu yapıp, putundan kaçan modern dinsiz felsefenin ahmak sapık müritleri, kaçın Katrina ve Rita geliyor. Yarın belki de Brigitte ve diğerleri… Allah inancına baş kaldıran beyinsizlerin düştükleri bu maskaralıklar devam edeceğe benziyor. Kadın cinsiyetini kullanarak tüm insaniyetin insanlığına savaş açmış AÇIK TOPLUM ENSTİTÜLERİNİN cemiyette açtıkları delikleri Katrina ve Rita kapatacak. Fazla meraklanmaya gerek yok. İki okyanusun kıskacındaki Yeni Dünya’yı daha çok Rita´lar kovalayacak… Fakat İsevî alemde yükselen tevhid meşalesiyle Rabbim inşallah merhamet eder de sema ve deniz ordularını durdurur… Yoksa Rita´dan kaçış çok zor.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*