Kadının Kader’i

Kadim bir tartışma olan “kadın erkek eşitliği” meselesi bugünlerde farklı bir şekilde ülke gündemini meşgul ediyor. 1997 yılında kurulan Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER), 12 Haziran 2011’de yapılacak milletvekili genel seçimlerine daha çok kadının aday gösterilmesi amacıyla “275 Kadın Milletvekili” kampanyası başlattı. “Eşit temsil, gerçek demokrasi, yeni anayasa ve engelleri aşmak için 275 kadın!” sloganlarıyla başlatılan kampanya farklı tartışmaları da beraberinde getirdi.

 

Kadınların seçimle ve atamayla gelinen tüm karar mekanizmalarında eşit temsilini sağlamak misyonunu üstlenen KADER,  kadınların politikaya katılımını engelleyen ekonomik, sosyal, kültürel ve yasal engellerin ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. KADER Başkanı Çiğdem Aydın, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, yazar Ayşe Kulin, televizyoncu Ayşe Özgün, köşe yazarı Nihal Bengisu Karaca, terzi Nebahat Alanç, şarkıcı Gülben Ergen ve Nil Karaibrahimgil gibi farklı profile sahip isimlerle kampanyasını sürdüren derneğe, özellikle kadın yazarlar büyük destek veriyorlar. Yeni yapılacak anayasanın kadınsız bir TBMM tarafından yapılmasını kabul edilemez olarak gören üyeler, TBMM’de eşit temsille gerçek bir yeni anayasanın yapılabileceğini söylüyorlar.
Bilindiği gibi Türkiye, kadına seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülkelerden biridir ve bugünkü yasalar çerçevesinde kadınların Meclise girmelerini engelleyici hiçbir hukuki faktör söz konusu değildir. Bahsi geçen ekonomik, sosyal ve kültürel engeller, Kader’in lanse ettiği şekilde yalnız ülkedeki ‘egemen erkek zihniyeti’nden kaynaklanmamaktadır. Türkiye’de kadınla ilgili problemlerin bir yönü erkek zihniyetine işaret etmekteyse de kadın zihniyetinden kaynaklanan çarpıklıkların da küçümsenmeyecek derecede olduğunu vurgulamak gerekir. Kadınlarla ilgili çeşitli hakların önündeki en mühim engeller arasında ideolojik güdümlü çarpık kadın zihniyeti yatmaktadır. Türkiye’de hak ve özgürlükler açısından mağdur konumda bulunan kadınların kaderi için Kader, vb. dernekler nasıl bir misyon üstlenmektedirler acaba? Türkiye’deki kadınların problemleri yalnız eşit temsilsizlikten mi kaynaklanmaktadır? İnançla ilgili meselelerde bile hemcinsini düşman olarak algılayan bir kadın profilinin azımsanamayacak kadar çok olduğu bir ülkede bir çok kadının temel meselelerdeki eksik ve kompleksli bakışları mağduriyetlerin başlangıç noktasını teşkil etmektedir.
Bana göre; mutsuz ve yalnız kadın profili, yaşadığımız sosyal ve kültürel problemlerin özünü oluşturmaktadır. Daha çağdaş, modern ve özgür olma hevesiyle yola çıkan günümüz kadını, modernizmin kendisine dayattığı hayat algısıyla gerçek hürriyetini de kaybederek problemler yumağının içine gönüllü olarak girmiştir. Eşitlik gibi göreceli bir kavram üzerinden yola çıkarak kendisine dayatılan kadın imajını oluşturabilmek gayreti içersinde, farkında olmadan kendisini, ailesini ve toplumunu tedavisi zor hastalıkların pençesine bırakabilmiştir. Annelik vazifesini öteleyen kadın, topluma; şefkat, merhamet, hürmet, muhabbet ve fazilet tohumlarını ekmek vazifesini de reddetmektedir.  Kadının—nazik ve narin fıtratıyla kendisini zor işlerin heveslisi yapmak yerine— aslî vazifesini gözden geçirerek yeni bir duruş belirlemesi hepimiz için hayırlı olacaktır.
Türkiye’nin kadınları da ilgilendiren insan hakları temelli çeşitli meseleleri çözüm beklemektedir. Bunların çözümü, kadınların meclisteki sayısıyla ilgili değildir. Dövülen, sövülen, eğitim hakları elinden alınan, hemcinsleri içinde dahi ötekileştirilen, horlanan kadınların olduğu bir ülkenin kadın meselesi, vicdanlardan başlayarak toplumu sarmalayacak tedbirlerle çözülebilir. İthal fikir ve dayatmalardan ziyade öze hitap eden, kadının da gönüllü olduğu sosyal ve hukukî tedbirlerle ahlak, iffet, muhabbet, fazilet ve adaletle bezenmiş mutluluk rüzgârları esmeye başlayabilir. 
“275 Kadın Milletvekili! Eşit temsil!” Kadının başbakan statüsünde temsil edildiği, zaman zaman İçişleri/Millî Eğitim gibi önemli bakanlıkların kadınlara verildiği bir ülkede,  kadının temsil eşitsizliğinden söz etmek garip değil mi? Ne diyelim. Listeye girebilmek için erkeklere boyun bükmek zorunda olduğunuz bu yolda, buyrun seçilin; seçilebilirseniz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*