Bütün tepkileri hiçe sayarak verdikleri oylarla iktidarın kurşun askeri olduklarını gösteren AKP’li üyeler sayesinde Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen maddenin Genel Kuruldaki müzakere ve oylamaları, bakalım nasıl cereyan edecek?
Temennî edelim ki, hiç değilse orada aklıselimin ve vicdanın gereklerine uygun hareket edecek şahsiyet ve dirayete sahip milletvekilleri ortaya çıksın…
Bu duyarlılıkla gelişmeleri takibe devam ederken, okuyucularımızın, sürecin şimdiye kadarki safahatında gösterdikleri hassasiyeti şu günlerde daha da yoğunlaştırarak devam ettirmelerini bekliyoruz.
Nitekim hafta sonunda İstanbul’da yapılan olağanüstü umumî temsilciler toplantısında da en önemli ve öncelikli gündem maddesi olarak bu konu görüşüldü ve tam bir seferberlik anlayışı ile çalışmaların devamı kararlaştırıldı.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, şimdiye kadarki gayretlerimiz muhataplarda ve geniş bir kesimde, olaya ilişkin kayda değer bir farkındalık oluşturdu. İktidar cenahı ciddî bir kamuoyu baskısını hisseder hale geldi. Temas halinde olduğumuz bazı isimler özel konuşmalarında bize hak verdiklerini, kaygılarımızı paylaştıklarını, ama “tepe”den gelen baskı karşısında birşey yapamadıklarını söylediler.
Hattâ “Madem bu kadar sıkıntı olacak, o zaman maddeyi geri çekelim” diyenler dahi oldu, ama galiba o baskı bunun yapılmasına müsaade etmedi.
Komisyonun muhalefet kanadında bilhassa MHP’li ve CHP’li üyelerden maddeye yönelik esaslı itirazlar geldi; özel görüşmelerimizde konuya sahip çıkma sözü veren BDP’liler ise sözlerini tutmayıp suskun kalmayı tercih ettiler.
Yayınlarımız medyada da mâkes buldu. Gazetelerde Yeni Asya mahreçli çok sayıda haber ve yorum çıktı ve onlardan iktibasen birçok internet sitesi konuya yer verdi.
Ve başlangıçta olaya uzak durup ilgisiz kalan “merkez medya” dahi, sonuçta, korsan maddeyi “Risale-i Nur’u artık devlet basacak” şeklindeki sunumlarla takipçilerine duyurdu.
Böylece iktidarın bu işi kimsenin ruhu bile duymadan, sessiz sedasız bir şekilde kotarma planı bozuldu.
Gelinen noktada, Genel Kurul aşamasına böyle bir atmosferde geçiliyor. Dolayısıyla milletvekilleri üzerindeki kamuoyu baskısını yoğunlaştırmanın daha da önem kazandığı kritik bir dönemeçteyiz.
Evet, seferberliğe devam…
Benzer konuda makaleler:
- Risalelere devlet tekeli ve AKP’nin intiharı
- Saadet Ünlükul’a neden kızıyorlar?
- Cevap bekleyen bazı sorular
- Risale-i Nur basımına korsan madde tuzağı
- Korsan maddeye geçit vermeyin
- Risale-i Nur’a ilişen iflah olmaz
- Korsan madde geçti, ama…
- Bu sınavı da başarmalıyız
- Korsan madde tökezletiyor
- Korsan madde bayrama yetişmedi
1959 Kütahya doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Fakülteye girdiği yıl Yeni Asya Yayınlarında çalışmaya başladı. Yayınevinin çıkardığı çok sayıda kitabın editörlüğünü yaptı. Bu görevini sürdürürken, 1984-92 yılları arasında, aylık Köprü dergisinin sorumluluğunu üstlendi. 1988 yılı başından itibaren yayına başlayan Bizim Aile dergisinin kurucu editörü oldu. 1992 yılından bu yana Yeni Asya Gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği ve Başyazarlığı görevlerini yürütüyor.
İlk yorum yapan olun