KÂZIM GÜLEÇYÜZ: Said Nursî devlete değil, sivil topluma odaklandı

Yeni çağda devletin etki ve faaliyet alanının küçülüp sivil toplumun alanının genişlediğine işaret eden Kâzım Güleçyüz, Bediüzzaman’ın bu gerçeği yüz yıl öncesinden görerek hizmet stratejisini buna göre şekillendirdiğini söyledi.

Said Nursî devlete değil, sivil topluma odaklandı

Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, Konya STK’larının sayısının 100’e ulaştığına dikkat çekerek, yeni çağda devletin etki ve faaliyet alanının küçülüp sivil toplumun alanının genişlediğine işaret etti ve Bediüzzaman’ın bu gerçeği yüzyıl öncesinden görerek hizmet stratejisini buna göre şekillendirdiğini anlattı.

Konya Sivil Toplum Kuruluşları (STK) tarafından organize edilen “Ufuk Turu Toplantıları”nın onuncusu bu yıl, 15-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında Alanya Bera Otel’de yapıldı. Toplantılar Konya’da faaliyet gösteren yüz sivil toplum kuruluşunun ev sahipliğinde, Türkiye’nin her bölgesinden sivil toplum kuruluşlarını temsilen  yaklaşık 500 katılımcı ile icra edildi. Bu yılki toplantılarda “Türkiye’nin Geleceği” konusu, konunun uzmanı akademisyen, bürokrat, düşünce adamı ve sivil toplum yetkilileri tarafından sunulan tebliğler çerçevesinde farklı boyutlarıyla ve derinlemesine tartışıldı.

Toplantılar, “Medeniyet, İnanç ve Değerler”, 21. Yüzyılda Dünya ve Türkiye”, “Türkiye ve Bölgesel Dengeler” ve “Türkiye’de Siyasal Tartışmalar” ana başlıkları altında üç gün süreyle, dört oturum, üç söyleşi ve özel tartışma ortamlarında gerçekleşti. Uzmanların tebliğlerinden sonra hem soru ve değerlendirmeler, hem de istişarî mahiyette ve yüz yüze görüşmeler yoluyla katılımcıların karşılıklı fikir alış verişinde bulunmaları sağlandı.

UFUK TURU 10’DA GÜLEÇYÜZ DE KONUŞTU

Toplantının “özel söyleşi” bölümlerinden birinde konuşan Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, Ufuk Turu toplantılarına destek veren Konya STK’larının sayısının 100’e ulaştığına dikkat çekerek, bunun bütün Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir başarı örneği olduğunu vurguladı.

Yeni çağda devletin etki ve faaliyet alanının küçülüp sivil toplumun alanının genişlediğine işaret eden Güleçyüz, Bediüzzaman’ın bu gerçeği yüz yıl öncesinden görerek hizmet stratejisini buna göre şekillendirdiğini anlattı. Şeyh Said’e gönderdiği cevapta “Dahilde kılıç çekilmez, tek çare milletin irşad ve tenvir edilmesidir” diyen Bediüzzaman’ın, sürgün edildiği Barla’da telifine başladığı Risale-i Nur eserleriyle bu hizmeti ortaya koyduğunu söyleyen Güleçyüz, Said Nursî’nin manevî cihad ve müsbet hareket kavramlarına verdiği önemi aktardı.

Arap baharı adı altında yaşanan kanlı hadiselerin ve özellikle Suriye’deki iç savaşın, müsbet hareket prensibinin isabetini bir kez daha çok net ve ibretli bir şekilde gözler önüne serdiğini ifade eden Güleçyüz, “Türkiye 1950 öncesindeki despot rejimi kansız bir şekilde aşabildiyse, bunda her hal ve şartta barışçı mücadeleyi esas alan Bediüzzaman modelinin çok büyük payı vardır” dedi.

Güleçyüz, Said Nursî’nin bir asır önce geliştirip gündeme getirdiği ve hayatının sonuna kadar takipçisi olduğu Medresetüzzehra projesi hakkında da bilgi verdi. Toplantıda katılımcılara Güleçyüz’ün “Bediüzzaman Modeli” ve “Teröre Said Nursî Çözümü” kitapları dağıtıldı ve büyük ilgiyle karşılandı.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*