Eğer kendimizi tanır, iç âlemimizi, olumlu/olumsuz duygularımızın gücünü keşfeder; kâinatta varolan ve tamamı rûh ve bedenimize yerleştirilen biyo-elektro/manyetik enerji boyutlarıyla birleştirip temerküz (odaklaştırma) mahâretini kazanır; “intisap sırrını” anlayıp sonsuz kudrete bağlanırsak; gücümüzü yükseltir, yönlendirir ve alây-ı illiyyîne (en yüksek seviyeye) çıkabiliriz.2
Meselâ, kalb ve beynin yaydığı düşünce dalgalarını (telepatik yolla) okuyabilir, alabilir ve gönderebiliriz. Kalb aynamızı parlatırsak; misâl âlemine girer ve doğru rüya kanalıyla istikbâldeki sırlara vakıf olabiliriz. Önsezimizle hâdiseler vuku bulmadan önce hissedebiliriz.
Maddeyi veya bedeni; irâdî olarak, rûh ve bedenin çekim/itme alanından çıkarıp; vasıtasız ve kısa sürede başka yere taşıyabiliriz (bast-ı zaman, bu’d-ı mekân/telekinezi). Rûhî seyahatle mânevî, gayb (metafizik) âlemlerde seyahat edebiliriz.
Fizyolojik savunma sistemini inancımızla güçlendirebilir; biyo-manyetik enerjimizle olumlu duygularla besleyip kendimizi ve başkalarını tedâvi edebiliriz. Zihin (telkin) gücüyle vücûdunuzun iki ayrı noktasında ısı farklılığı meydana getirebilirsiniz. Yılan, akreplerin sokmasını engeller, soktuklarında zehirlemelerini önleyebiliriz. Organ/uzuvlarımızın hareketlerini kontrol edebilir; kalb atışlarını yavaşlatabilir, hızlandırabiliriz.
Duygu ve düşüncelerimizle midemize mesajlar gönderip acıkmayı geciktirebiliriz. En az 40 gün yemek yemeden yaşayabilir; günlük gıda ihtiyacını bir dilim ekmek, üç-beş zeytinle karşılama melekesini kazanabiliriz.
Vücûdumuzun biyo-ritmik saatini ayarlayıp istediğimiz an; dakikası dakikasına uykudan uyanabiliriz. Düşünce, duâ ve sözlerimizle suyun kristallerini değiştirebilir; demiri bükebilir; yanmadan ateş üzerinde yürüyebiliriz.
Bir soru: Meselelerimizi kolayca halletmek; hayat şartlarına intibakı sağlamak; acı ve kaygılarımızı asgariye/minimuma indirip huzûrlu, mutlu olmak istemez miyiz? Öyle ise, kendimizi keşfetmeliyiz. Bu bize; rûh/duygu gücümüzü yerinde, zamanında, ölçüsünde ve meşrû çizgisinde kullanmayı öğretecektir. Bu da bizi mutlu edecektir.
Dipnotlar:
1- İşârâtü’l-İ’câz, s. 143.
2- Sözler, s. 281.
Benzer konuda makaleler:
- Hikmetler kaynağı kulaklarımız
- Her şeyi duygu taşır, her şey duygu taşır
- Sevgi kaynağımız sevgili kalbimiz
- Terörün çözümü Bediüzzaman’da
- Kalbin değişik hal ve sıfatları
- İşitme engelli ressam Üstad’ı çizdi
- Cinselliği doğru kullanmanın ve zinadan korunmanın yolları nelerdir?