Konuştukça batıyorlar

Bandrol ve korsan madde için nihayet konuşan bakan Ömer Çelik ile AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’ten skandal açıklamalar…

TEKLİFLERİMİZİ GÖRMEZDEN GELDİLER

AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik’in “Mahkeme süreci halen devam etmektedir. Dolayısıyla şu aşamada ‘Ağabeyler’ denen varislerin birilerine basım için muvafakat vermeleri mümkün değildir” şeklindeki açıklaması, işin içinden çıkılmaz bir hal aldığını ortaya koyarken, “Düzenlemeye yönelik itirazları olanlar, bugüne kadar alternatif bir çözüm önerisi getirmemişlerdir” demek suretiyle de “Çalıştay toplansın” teklifleri inkâr edilmiş oldu.

RİSALELER KANUNLARA AYKIRI BASILMIŞ!

Bediüzzaman’ın hayatta olan varislerinin mahkemelere müracaat ettiğini açıklayan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Bu müracaat üzerine, Risalelerin kanunlara aykırı şekilde basıldığı ortaya çıkmıştır” diyerek yıllardan beri basılan eserleri bir anlamda ‘kaçak’ ilân etmiş oldu.

KÜLTÜR BAKANINA GÖRE ′KARA PROPAGANDA′

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de, uygulamayı savunurken ‘bazı gazeteler’i ‘kara propaganda’ yapmakla suçladı. Bir yandan “‘Kimseye basım izni verilmiyor’ diye bir şey yok. Tam tersine basmak isteyenlerin yasal izni yok” diyen Çelik, “Merhumun talebelerinin büyük çoğunluğuyla görüştük. Yani bir iki kesim hariç bununla ilgili gerekli bilgilendirmeler yapılmış durumda” diyerek ‘bazı yayınevleri’ne ayrımcılık yapıldığını itiraf etmiş oldu.

KONUŞTUKÇA BATIYORLAR

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, Said Nursî’ye ait Risale-i Nur’un TBMM’de görüşülmekte olan torba yasa ile devlet tekeline alınmasına gösterilen tepkilerden sonra açıklama yapma ihtiyacı hissetti. Çelik’in açıklaması şu şekilde: Son yıllarda Risale-i Nur eserlerinde bazı gereksiz sadeleştirmeler ve tahrifatlar yapılınca hayatta bulunan atanmış varis olan talebeler, mahkemeye müracaat etmişlerdir. Bu müracaat üzerine, Risalelerin kanunlara aykırı şekilde basıldığı ortaya çıkmıştır. Atanmış varislerin elindeki belgeler, noter tasdikli olmadığı için mahkeme ilk etapta, söz konusu şahısların Bediüzzaman’ın atanmış varisleri olduğunu kabul etmemiştir. Mahkeme süreci halen devam etmektedir. Dolayısıyla şu aşamada “Ağabeyler” denen varislerin birilerine basım için muvafakat vermeleri mümkün değildir. Bunun dışında Bediüzzaman Hazretleri’nin 4 kanunî varisi vardır. Merhum Abdülmecid Ünlükul’un kızı Saadet Hanım ile Merhum Suat Ünlükul’un üç evlâdı. Bu varislerden dördünün birden bir yetki belgesini imzalamaması halinde işlem yapmak kanunen mümkün değildir. Saadet Hanım, hiç kimseye muvafakat vermeme konusunda kararlılığını sürdürmektedir. Her iki yol ve koldan konu çözülemediği için mevzu Sayın Başbakan’a intikal etmiş ve Sayın Başbakan Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik’e meseleyle ilgili bir çözüm üretmek üzere talimat vermiştir.

DÂvÂdan dolayı basılamıyor

Açıklamasında, mahkemede devam eden dâvâdan dolayı  Risale-i nurların basımının mümkün olmadığını dile getiren Çelik, açıklamasında “Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin ‘Ağabeyler’ denen talebeleri Kültür Bakanı’nı ziyaret ederek gündemdeki düzenleme ile ilgili muvafakatlarını ve memnuniyetlerini bildirmişlerdir. Ayrıca gündemdeki yasal düzenlemeye yönelik itirazları olanlar, bugüne kadar alternatif bir çözüm önerisi getirmemişlerdir” ifadelerini kullandı.

BAKANLIK ′′DEVLETLEŞTİRMİYORUZ′′ DEDİ

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Risale-i Nur Külliyatı′nın devletleştirilmeyeceği bildirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Said Nursî′nin 1960 yılında vefat etmiş olması dolayısıyla, eserlerine ilişkin koruma süresinin halen devam ettiği ancak koruma süresi henüz dolmamış eserlere ilişkin bandrol başvurularında, malî hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgelerinin ibrazının zorunlu olduğuna değinildi. Açıklamada, “Risale-i Nur Külliyatı′na ilişkin bandrol başvurusunda bulunan yayınevlerinden tüm hak sahiplerinin iznini gösterir sözleşme/muvafakatname talep edilmiş, ancak bu belgeler yayınevlerince sunulamadığı için halihazırda yayınevlerinin bandrol talepleri karşılanamamaktadır” ifadelerine yer verildi.

KÜLTÜR BAKANINA GÖRE ‘KARA PROPAGANDA’

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de, uygulamayı savunurken ‘bazı gazeteler’i ‘kara propaganda’ yapmakla suçladı. Bir yandan “‘Kimseye basım izni verilmiyor’ diye bir şey yok. Tam tersine basmak isteyenlerin yasal izni yok” diyen Çelik, “Merhumun talebelerinin büyük çoğunluğuyla görüştük. Yani bir iki kesim hariç bununla ilgili gerekli bilgilendirmeler yapılmış durumda” diyerek ‘bazı yayınevleri’ne ayrımcılık yapıldığını itiraf etmiş oldu. Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan’ı ziyaretinde, Risale-i Nurların tekelleştirilmesi konusunda fikri sorulan Bakan Ömer Çelik, yapılan işlemi savundu. Bandrol verilmeme uygulamasının Bakanlığa yapılan bir ihbar neticesinde alındığını dile getiren Çelik, bandrol verilmesinin bakanlık açısından mümkün olmadığını dile getirdi. Çelik, bazı gazetelerde bu durumun gazetelerin kendi tabanlarını da incitecek şekilde kara propaganda olarak kullanıldığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kendilerine karşı fevkalâde yanlış ifadeler kullanıldığını söyledi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*