İnsanların bir kısmı ‘gelecek’te, bir kısmı ‘geçmiş’te, bir kısmı da ‘şimdi’de yaşar. Kimin hangi âlemde yaşadığını cümlelerinden anlayabilirsiniz.
‘Şu emeklilik bir gelsin, ondan sonra…; kırkından sonra…; şu işleri bir halledeyim, ondan sonra…’ gibiler var.
‘Biz eskiden var ya…’; ‘bizi sen o yıllarda görecektin…’; ‘Neler yaptık neler…’ deyip duranlar var.
Bir de, ‘Ben geçmişi geleceği bilmem, benim için hayat ‘şimdi’dir; ‘Bu gün Allah için ne yaptın?..’; ‘Dün iyiydin, ama ya bugün…’; ‘Dün geçti, yarın da henüz gelmemiş, hayat içinde olduğun andır…’ cümleleri kuranlar var.
İşte size üç farklı insan tipi.
Meselâ, Bediüzzaman’ın talebesi Konyalı Zübeyir Gündüzalp, daha başka bir dil kullanarak, ‘Biz, hemenci’yiz.’ diyor. Şimdiki Konyalı Zübeyirler olan Yeni Asya okuyucuları da ‘bugünü yaşarken, geleceği planlayanlar’dan.
Onların Risale-i Nur hizmetlerini dinlemelisiniz. Bediüzzaman Külliyesi’nde liseli gençlere hizmet veriyorlar. TEOG sınavına girmiş ve Konya’yı tercih yaparak liseyi kazanacak gençleri hiçbir ücret talep etmeden okutuyorlar. Hem üniversite sınavları için fen bilimlerinde hem de dünya ahiret için din ilimlerinde başarılı olmalarını sağlıyorlar. Tek istedikleri şey, tecrübeli eğitimci ekibin kurallarına uymak. Gerekçeleri de, ‘Disiplinsiz eğitim olmaz.’
Konya Yeni Asya Risale-i Nur Cemaati’nden aldıkları destekle dört kişi yollara düşmüşler. Evi bucağı, işi gücü bırakmış bu insanlar geleceğimiz olacak çocuklara, gençlere hizmet vermek üzere seferber olmuşlar.
Bu ne güzel bir niyet ve bu ne güzel bir teşebbüs! Binler tebrikler!
Geçmişte nasıl Konyalı Zübeyir Nurun neşri, intişarı için destanlar yazmışsa, aynen onun gibi bu kardeşlerimiz de, ağabeylerimiz de aynı heyecanla, şevkle yollara düşmüşler, projelerini anlatıyorlar. İnsan yetiştirmenin başkaca bir yolu yok. İlgi, ilgi, ilgi…
Önce, gidecekleri illerin Risale-i Nur hizmetiyle meşgul heyetleriyle irtibata geçiyorlar. Bir ders gününe gelecek şekilde, hem bir derse katılmak hem de Risale-i Nur Talebesi yetiştirmek üzere planlanmış projeyi anlatıyorlar.
Öğrencilerin maddî ve manevî başarısı için bütün detay tedbirler alınmış. Gençlerin izin durumları, etüt saatleri, Kur’ân okuma, siyer, Risale okuma, namaz sûreleri ezberleme, sosyal ve spor gibi konular çalışılmış.
Doğrusu, yazın bu sıcağında, evini barkını, işini gücünü, çoluk çocuğunu bırakıp, Güneydoğu illerini bu amaçla bilgilendirmek üzere yollara düşen bu kahramanları binler tebrik etmek lâzımdır. Bundan daha güzel, yüksek, ulvî bir hayat amacı olabilir mi? İşte kahraman Konyalı Zübeyirler bunlar!
Geçmişteki hizmetleri değil, şimdi, yeni hizmetleri paylaşınca zaten yarın için anlatacak bolca konu da çıkmış olacaktır.
Henüz sağlık imkânınız, okuma, gezme, eğitme-öğretme imkânınız varken, hiç ertelemeden gerek ferdî ve gerekse bir ekip içinde yer alarak, iman ve Kur’ân hizmetlerine adım atmanın tam zamanıdır. Özellikle de gafletin ağır bastığı sıcak yaz mevsimlerinde, kazanmak hiç de kolay değildir.
Risale-i Nur hizmetleri için her mevsim uygundur. Türkiye’nin bu şekilde bir kıpırdanmaya ihtiyacı var. Âlem-i İslâm ve ülkemiz üzerindeki kara bulutlar, ancak bu tür Nur hizmetleriyle dağılacaktır.
Konyalı kahraman Zübeyirleri tebrik ediyor, hayırlı niyetlerinin akibetinin de hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
Sebahattin Yaşar
Benzer konuda makaleler:
- Yeni Zübeyirler lâzım!
- Yenilenen, ilerler
- Mehmet Köse ağabey rahmetle anıldı
- Manevi hastalıkların devası; Risale-i Nur
- Zübeyir gibi olmak
- Düsseldorf’ta ezan sesleri
- Okunan, okuyanda görünür
- İzmir Zübeyir Gündüzalp programı
- Muhammed Nur Sungur: “Yeni Asya önemli bir misyon sahip çıkalım”
- Yeni Asya 48 yaşında
İlk yorum yapan olun