
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu gündemine taşınan bu madde, bütün itiraz ve tepkilerimize rağmen, Ramazan’ın ilk günlerinde AKP’li üyelerin oylarıyla komisyonda kabul edildi.
Bunun üzerine, yapılan yanlışın Genel Kurulda da tekrarlanmaması için tepkilerimizi bütün milletvekillerini kapsayacak şekilde genişlettik. İktidar ve muhalefete mensup vekilleri telefon, faks, mail yoluyla veya şifahen uyardık.
Yayınlarımız ve tepkilerimiz özellikle muhalefet cenahında mâkes buldu. CHP ve MHP, bizim hassasiyetlerimiz istikametinde bir tavır ortaya koydular. Ve bu tavır gelişerek sürüyor.
Plan ve Bütçe Komisyonunun MHP’li üyesi Mehmet Günal’ın Yeni Asya’daki yayınları esas alarak dile getirdiği itirazlar, CHP’li Bülent Kuşoğlu’nun konuyu sahiplenmesi ve CHP İzmir Milletvekili, eski AİHM üyesi Rıza Türmen’in “Risale-i Nur gibi millete mal olmuş eserler tekelleştirilemez” çıkışı bunun örneklerinden.
Cumhurbaşkanı seçimiyle birlikte bu konuyu da görüşmek üzere olağanüstü toplanan Yeni Asya temsilcilerinin bu meseledeki tahşidatı devam ettirme kararı çerçevesinde Sosyal Komisyonun bir çalışması olarak “Demokrat Nur Talebeleri” imzasıyla hazırlanıp 9 gazetede yayınlanan “Kamuoyuna ve milletvekillerine duyuru” ilanı da etkili sonuçlar doğurdu.
Öyle ki, konuyla doğrudan ilgili olduğu halde aylardır ağzını açıp tek kelime dahi etmeyen Kültür Bakanı nihayet konuşmak zorunda kaldı. Ayrıca Bakanlık adına ayrı bir açıklama yapıldı. AKP sözcüsü yeni bir açıklama yaptı.
Ama bandrol ve devlet tekeli konularındaki ciddî eleştiri ve itirazlara karşı “savunma” konumunda yapılan bu açıklamalar, zihinlerde beliren istifhamları dağıtamadığı gibi, sürecin başından bu yana özellikle Yeni Asya’nın niçin dışlandığı sualini, bizzat Bakanın ikrar ve itiraf niteliğindeki beyanıyla teyid edilmiş olarak, daha kuvvetli bir şekilde gündeme taşıdı.
Yine Bakanın, özel bir kasıtla dışladıkları Yeni Asya’yı, “kendi okurlarının bir kısmını da incitecek şekilde kara propaganda yapmak”la suçlaması, meseleyi iyiden iyiye netleştirdi.
İdris Bal’ın soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıması, Ertuğrul Günay’ın tepkileri, Mustafa Akyol, Mücahit Bilici, Safa Mürsel, Ali Bulaç, Hasan Cemal gibi isimlerin katkıları, kurduğumuz savunma hattını pekiştirdi.
Ve korsan madde bayram sonuna kaldı…
Benzer konuda makaleler:
- Saadet Ünlükul’a neden kızıyorlar?
- Cevap bekleyen bazı sorular
- Risale-i Nur basımına korsan madde tuzağı
- Korsan madde yine tökezletti
- Ayasofya’yı açacak mısınız?
- Risalelere devlet tekeli ve AKP’nin intiharı
- Nur cemaatlerini “ayrıştırma stratejisi”
- Basım yetkisi bakanlığa mı veriliyor? Bandrol engelinden devlet tekeline
- Korsan madde tökezletiyor
- Yeni Asya ‘kara propaganda’ mı yapıyor?

1959 Kütahya doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Fakülteye girdiği yıl Yeni Asya Yayınlarında çalışmaya başladı. Yayınevinin çıkardığı çok sayıda kitabın editörlüğünü yaptı. Bu görevini sürdürürken, 1984-92 yılları arasında, aylık Köprü dergisinin sorumluluğunu üstlendi. 1988 yılı başından itibaren yayına başlayan Bizim Aile dergisinin kurucu editörü oldu. 1992 yılından bu yana Yeni Asya Gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği ve Başyazarlığı görevlerini yürütüyor.
İlk yorum yapan olun