Kültür, hukuk, sanat ve teknolojinin önderleri: Peygamberler

Kur’ân âyetlerinin çoğu, mükemmel birer hazinenin ve birer ilim definesinin anahtarıdır. Gökkubbe içinde-üstünde, metafizik âlemde yer işgal eden her şeyin, çap ve cirimleri miktarınca Kur’ân’da yeri vardır. İstinbat, yâni çıkarma, tesbit ve keşif vazifesi de bizzat kendisi tarafından insanoğlunun “istidat-kabiliyet, akıl ve içtihadına” havâle edilmiştir. Tıpkı birkaç yüz ana maddeden ibâret olan anayasalar ve onlardan çıkarılan binlerce kanun, on binlerce tüzük ve yönetmelikler gibi.
İnsanlığın (ortak malı) sanat ve fen cihetindeki ileri teknolojinin ürünü “teknik harikalar ve fennî buluşlar”dan olan uçak, elektrik, tren, telgraf-telefon, kamera, televizyon-bilgisayar gibi maddî, dünya hayatında en büyük yeri işgal eden teknoloji harikalarını; insanlığa hitâb eden ve her şeyi “ölçülü-dengeli” bir şekilde nazara veren Kur’ân ihmal etmez. Etmemiş de. İki cihet ile onlara da işaret etmiştir:

Birincisi: Peygamberlerin mu’cizeleri sûretiyle.
İkincisi: Bâzı tarihî olaylar sûretinde. 1

Peygamber mu’cizelerinin ikinci bir fonksiyonu; maddî yükselme için lâzım olan örnekleri göstererek, o mu’cizelerin benzerlerini meydana getirmek için insanlığı teşvik etmek ve harekete geçirmektir. 2 Teknolojik gelişmeler de, peygamberlere verilen mu’cizeler eliyle insanlığa hediye edilmiştir. Yani peygamberler, mu’cize ile, insanlığa teknolojik noktadan da rehber olmuş, yol açmışlardır.

Mâdem peygamberlere dâir olan âyetler, şimdiki yüksek teknolojinin hârikalarına birer nevî işaretle beraber, daha ilerideki hududunu çiziyor gibi bir ifade tarzı var; ve mâdem her bir âyetin çeşitli mânâlara delâleti muhakkaktır. Belki üzerinde herkesçe ittifak edilmiştir; ve mâdem peygamberlere uymaya dâir kesin emirler var; öyle ise, san’at, fen ve teknolojinin mühimlerine işarî bir tarzda hem delâlet, hem teşvik ediliyor, denilebilir.3

Kur’ân’ın, medeniyet harikaları, buluş ve keşiflerden “açıkça” bahsetmemesi bir eksiklik değil; bilâkis bir hikmettir. Henüz bize ulaşmamış, 10 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan; uçaklardan katrilyonlarca kat büyük ve birkaç bin kat hızlı milyarlarca yıldızı barındıran milyarlarca samanyolu bulunmaktadır.

Eğer medeniyet harikalarından isim vererek açıkça bahsetse; o takdirde, denge bozulurdu. Kur’ân; hikmetli ve belâgatlı söz söyler. Dolayısıyla, medeniyetin teknolojik ürünlerinin Kur’ân’daki hakkı; ancak, bir “imâ veya işâret” olabilir. Ki, birçoğuna mu’cizevî işâretler var zaten.

Dipnotlar:
1- Sözler, s. 229.
2- İşârâtü’l-İ’câz, s. 256.
3- Sözler, s. 240.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*