Kul insanlar!…

Taş değil, toprak değil, hava değil, su değiliz… Nefes alabilen, konuşabilen, hayat sahibi, canlılarüstü bir canlıyız… Sırtımıza yüklendiğimizi bütün kâinat biliyor, ama o kıymettar yükü yüklenme şerefine biz insanlar nail olmuşuz…

Sevgi saygı, hürmet muhabbet, küçük büyük, eş dost ahbap biz insanlarda var. Bilginin süslediği, malûmatların güzelleştirdiği, anlatım ve dinlemelerin zenginleştirdiği fikirler, düşünceler biz insan olacak insanlarda var…

Yücelerin yücesi, yerin ve göğün, zerrenin ve kâinatın yaratıcısı kadir-i Mutlak Rabb-i Celili Rahman-ı Zülcelal’in yarattığı iki mühim ve hayattar varlıklara Cennete ve Cehenneme izni İlâhî ile yaptığımız ameller sayesinde, kendi isteğimiz ve irademiz ile bizler garip ve acip insanlar talibiz ve bunu her yaptığımız dünya işiyle ilân etmekle meşgulüz.

Aleyhimizde veya lehimizde yaşadığımız, hayattar olarak muhatap olduğumuz bir kuş gibi uçarak giden, geçirdiği zamanların muhatabı olan biz insanlar ve ağzımızdan çıkan, söylediğimiz iyi ya da kötü sözlerin bir daha geri gelmemek üzere gidişini, hayata ayine gibi duruşunu seyreden biz insancıklar…

Her yaratık gibi doğumda ve ölümde adları illâ ki geçen… Fakat şefkat ve merhametlerinin yüzde birine bile bu dünyada muhatap olamayan evlâtlarının, çocuklarının ellerinde oyuncak olmuş, adları anne ve baba olan insancıklar ve çocuklaşmış halleriyle insan olanlar…

Konuşmayı marifet bildikleri halde, bilmeden konuşarak susmayı ve dinlemeyi hiç akıllarına getirmeyen insan adı altında insanî mahlûklar… Kahkahayı, hımar gibi gülmeyi insanlık, olmayan insanlık hali sayarak yumuşak, nazik ve nazenin şefkatli, sevgi dolu bir küçük tebessümü bilmeyen ya da unutan insan bozması insanlar…

Abartıyı, yükseltmeyi, alçatmayı kendisine meslek edinerek, aşırılıklar denizinde yüzme bilmeden yüzmeye çalışan insanlar… Bülbülü dinlemeden, gülü görmeden, zümrüdü anka kuşunu düşünmeden, hayattaki muhatap olduğu veya olmadığı her şeye felâket nazarıyla, gözüyle bakmayı meslek edinmiş veya bu yolda olan insanlar…

Meselelerin, problemlerin çözümleriyle uğraşarak, çözümün içinde bir parça olma değerini elde etmeye, buna lâyık olmaya çalışan insanlar… Ve kâinata, hayata, varlık âlemindeki herşeye hususî, özel, güzel, farklı bir iman, İslâmiyet ve itikat bakış açısıyla bakabilen imanlı, izanlı, iyi ve güzel insanlar…

Cenâb-ı Hak bizleri insan olma yolunda Resulünün ve Kur’ân’ının getirdikleriyle amel eden ve muvaffak olan KUL İNSANLAR’ından eylesin İnşaallah…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*