
Yalnız, Barla’da iki üç adamda bir vehhamlık vardı.
O vehhamlık sebebiyle bana eziyet verildi. Hatta o dostlarım güya istirahatimi düşünüyorlar. Hâlbuki o vehhamlık sebebiyle hem kalbime, hem Kur’ân’ın hizmetine zarar verdiler” hakikatini ifade eden Bediüzzaman, bu hakikat içerisinde çok önemli noktaları bizlere ders veriyor. Bu kısa fakat çok ehemmiyetli cümleden anladığımız birkaç manayı yazmak istiyorum.
Birincisi; Vehhamlık haline giriftar olmuş olanların birkaç kişi de olsa şahs-ı manevîyeye nasıl zarar verebileceği gösteriliyor.
İkincisi; Eğer kontrol altına alınmazsa bu vehhamlık hâllerinin hizmet-i imaniyeye zarar getireceği açıkça belirtiliyor. Üçüncüsü; Güya istirahat ve zarar görmemek düşünceleriyle bu vehhamlık haline giriftar olunduğu müthiş bir tespit olarak önümüze konuyor.
Son olarak dördüncü anladığımız mana ise çok tehlikeli bir noktayı gösteriyor. Yani vehhamlık sebebiyle Kur’ân’ın hizmetine zarar verir bir hale gelmek. En dehşetli bir vaziyet olan bu hâle düşmemek çaresi yine vehhamlık hâlinden kurtulmaktan geçiyor.
Bu zamanın vehhamlığına ve zamanının vehhamlarına aldanmamak için Risale-i Nur’un düsturlarına çok sık müracaat gerekiyor.”Vehham olmamalıyız” düsturunun benimsenmesi önem arz ediyor. Vehhamlığın hizmet-i imaniye zararına büyük bir tuzak olduğunu anlamak gerektiği görülüyor.
Benzer konuda makaleler:
- Tesanüdümüzü bozmayalım
- Fânî boğuşmaları merakla takip etmek
- Fanî boğuşmaları merakla takip etmek
- Ramazanın vaktini afakî hadiselerle zayi etmemeli
- Kur’ân gençleşiyor
- Ramazanın kıymettar vaktini zayi etmemeli
- Her şeye rağmen!…
- İman hizmeti
- Hakikî ve büyük vazifeler unutulmamalı
- Ramazan-ı Şerifin kıymettar vaktini zayi etmemeli

İlk yorum yapan olun