Kur’ân talebesinin karakteri

Tecrübeyle sabit: Ahlâkı güzelleştirmenin iksiri dindir, imandır. Çünkü, yüksek ahlâkın imtizâcından yüksek haller çıkar.1 Yüce seciye ve hasletlerin kaynağı Kur’ân ve imân;2 ahlâkı bozan aşırılıkları “vasat”a çeker, “denge”ler.

Müslümanın kişilik, karakter, huy, mizâç ve ahlâkını Kur’ân şekillendirir. Müslümanın anlamı; emin olunan, güvenilen kişi demektir. Güzel ahlâkın bütün unsurlarının; kişilik, huy, mizâcını oluşturduğu Kur’ân’ın hâlis talebesinin temel karakteri şöyle tezahür eder:

Kulluk şuuruna varan mü’min, en büyük yaratılmışa da ibâdete tenezzül etmez.

Cenneti bile ibâdetine gaye kabul etmeyen azîz bir kuldur.

Mütevâzi, selîm, halîmdir; fakat Yaratanından başkasına tezellüle tenezzül etmez.

Aciz ve fakirdir. Fakr ve zaafını bilir. Mâlik-i Kerîm’i ve Seyyidinin nihayetsiz kudretine dayandığı için, gayet güçlüdür.

Yalnız Allah rızası ve fazîlet için çalışır.3 İffet, hayâ ve izzet sahibi olan Müslüman, başkalarına avuç açmayı şânına yakıştırmaz. Sebepperest değildir. Ama, sebeplerin Allah’ın tabiata koyduğu tekvinî kanunlar, fıtrî şeriat olduğunu bilir, riâyet eder. Çalışmasını yaptıktan sonra tevekkül, kısmetine razı olup kanaat eder. İmânın özelliği olduğundan doğru, dosdoğru; dürüst ve samimîdir. İslâmiyete bağlı olduğu nisbette gururdan uzaktır.4

Yalanın küfrün esası, nifakın alâmeti olduğunu bilir; asla tenezzül etmez.

Daima teşekkür eden; nimeti hafife alan israftan kaçınan bir muktesittir. Cömert, iyiliksever, diğergamdır ve paylaşmaktan zevk alır. İyilikleri başa kakmaz. Helâl-haramı bilir, gayrın malına göz dikmez. Dünya ve mal sevgisine kalbinde yer vermez. Fakat, din ve dünya hukuku için hayatını bile fedâ etmekten çekinmeyen cesâret âbidesidir.

Suçlar aleniyete dökülmedikçe daima hüsn-ü zan ile iyi düşünceler besler. Affedici, hoşgörülüdür. Küçük, yaşlı, nazik ve nazenin mahlûklara şefkat; büyüklerine hürmet eden; kibirden uzak tevâzu timsâlidir. Her fenâ haslet gibi, riyakârlıktan da nefret eder.

Rûhunda kin ve düşmanlık olmayan hakikî bir Müslüman; hiçbir zaman anarşist/terörist olamaz.5 Gıybeti, “âciz ve korkak insanların kullandıkları alçak bir silâh” olarak görür. Hileye tenezzül etmez. Alçakgönüllü, mûnis bir dosttur.

Dipnotlar:
1- İşaratü’l-İ’câz, s. 162.
2- Tarihçe-i Hayat, s. 198.
3- Sözler, s. 122.
4- Sünûhat, s. 37.
5- Mesnevî-i Nûriye, s. 6.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*