Küresel hipnoz, aile ve Risale-i Nur

Dünyanın küçük bir köy haline geldiği artık hepimizin bildiği gerçektir. Kimi düşünürler “Dünya artık köy bile değil. Duvarları olmayan bir çadır” ifadesini kullanıyorlar. Hemen her gerçeğin şeffaflaştığı, haksızlıkların eskisi gibi gizlenemediği bir ortam sunuyor küreselleşme.

Gelişen teknoloji sayesinde medya, koca dünyayı artık avucumuzun içine taşıyor. İstediğimiz her tür bilgiye anında ulaşım, muhteşem fırsatlar dünyasını da ayaklarınızın altına seriveriyor.

Çocukluğumuzun masallarındaki “Alaaddin’in Sihirli Lambası” masalındaki gibi avucumuzun içindeki o parlak ekran ”Dile benden, ne dilersen!” diyor…

MÜSBET KULLANIM

Teknoloji sayesinde, bilgi akışının kolay ve ulaşılabilir olması, iyi kullanıldığında muazzam bir güç: Âfetlerde kurtarma organizasyonunda, yoksullara yardımda, eğitim-araştırma konularında dünyanın dört bir yanındaki ehil kimselere ulaşma gibi konularda yeri doldurulamaz bir destek!

Cep telefonu ile de takip edilebilen internette güvenilir sitelerde kütüphanelerce bilgiye bir anda ulaşmak mümkün. Sözgelimi sadece Risale-i Nur konusunda hazırlanan onlarca site mevcut…

Bununla beraber görülen o ki; internet ve televizyon gibi iletişim araçlarının futbol, reklâm, eğlence, show dünyasındaki kullanımı çok daha fazla.

İnternet ve televizyon yayınlarının sadece maddî değil, manevî tahrip edici etkisi gözden uzak tutulamayacak kadar güçlü.

EKRANLAR VE GÖZLER

İstanbul’da sokaklarda, otobüslerde gözlemlediğim o ki, ileri teknoloji telefonuna baktığı kadar muhatabının yüzüne bakmıyor insanlar. Bir taraftan güya konuşuyor, ama diğer yandan renkli-parlak ekrana düğümlenmiş gözler. Parmaklar devamlı dokunmatik ekranda dolaşıyor ya da mesaj tuşlarında. Kimi zaman ürkütüyor o gözlerdeki donuk ifade. Bu tür sahnelerin sayısı da gün geçtikçe artıyor maalesef.

Artık çocuklarda bile bu manzaralara sıklıkla rastlayabiliyoruz.

“Küreselleşmenin kültürel hipnoz etkisi”yle ilgili okuduklarımızın hayata geçmiş hâlini bu sahnelerde müşahede etmek mümkün.

Avuç içi donanımlı telefonlara, bir de evlerdeki televizyon ekranlarını, şehir meydanlarındaki elektronik bilgilendirme levhalarını ekleyince hipnozun boyutlarını tahmin etmek zor değil.

Oysa ki gözlerimizi ekrandan çevirip sevdiklerimizin gözlerine bakmaya ne kadar ihtiyacımız var!

EVLİLİK-AİLE-HİPNOZ

Kitle iletişim araçlarının aile üzerindeki etkileri ile ilgili onlarca araştırma mevcut. Kitaplar, makaleler, araştırma tezleri, seminerler, sempozyumlar…

Sözgelimi artık cep telefonlarından bile izlenilebilir hale gelen televizyon dizilerinin toplum üzerindeki etkileri burada sıralamakla bitmeyecek kadar uzun: Aileyi oluşturan sadakat, merhamet, hürmet, muhabbet gibi kavramları ortadan kaldırması, birbirine destek vermek yerine insanları yalnızlaştırması, iktisat ve kanaat-rıza yerine tüketim kültürünü yerleştirmesi…

Velhasıl küresel kültürün, hayatı haz ve tüketim kültürü üzerine yerleştirmesi ciddî bir tehlike olarak aile kurumunu tehdit etmektedir.

Diziler, sinemalar, müzik klipleri gibi vasıtalarla sunulan bu kültür her şeyi alınır satılır meta durumuna indirgemekte, “ben” duygusunu güçlendirerek insanı insan yapan değerlerden uzaklaştırmaktadır.

Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle “cazibedar bir fitne” ile âkıl ve sâir lâtifeler uyuşturulmaktadır.

Küresel kültür, evlilik kurumunu da haz ve tüketim üzerine inşa eder. Buna kitle iletişim araçlarındaki reklâmlar bile tek başına bir delil oluşturabilir. Sözgelimi haz ve tüketim kültürü üzerine yapılanmış ailede sabır kavramı ortadan kalkmaktadır. Eşler arasında ya da ailenin diğer fertleriyle iletişim konusunda aksaklıklar olduğunda değil sabır, insanlar birbirlerine tahammül bile edememektedir.

İnsanların birbirine tahammül edemediği bir ortamda muhabbet, hürmet, sadakat, emniyet kalır mı dersiniz?

KÜRESEL HİPNOZA RİSALE-İ NUR REÇETELERİ

Kadının ve ailenin yeniden yapılandırılması noktasında Kur’ân ve sünnet kaynaklı bilgilerin yeniden gözden geçirilerek uygulama alanlarının oluşması gerekir. Aile eğitim seminerleri, özel okumalar, dramalar, filmler, cep kitapları, diziler…

Bunlar geniş dairede daha çok Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığını ilgilendiren konular olsa da bizlerin de kendi çapımızda ya da dostlarımızla birlikte yapabileceğimiz çok şeyler vardır…

Risale-i Nur’un mesajlarının tekrar tekrar okunması, beraberce tefekkür edilmesi için farklı imkânların oluşturulması bunlardan en önemlisidir…

Kendimize özel Risale-i Nur okumalarımız, evimizde, mahallimizde dostlarımızla birlikte planladığımız Nur sohbetlerimiz, toplantılarımız hayatî önem arz eder.

HÜLÂSA

Kitle eğitim araçları ile küresel bir kültürel hipnoz gerçekleştirilmektedir.

Bu konuda bilinçli yaklaşımı, eğlenceden ziyade eğitim maksatlı müsbet yönüyle kullanımı anlatan rehberlere ihtiyaç vardır.

Risale-i Nur Kur’ân ve Sünnet merkezli “donanımlı insan olmak” konusundaki en önemli rehberlerden biridir. Çağımızın rehberidir.

Bediüzzaman Hazretlerinin “Risale-i Nur Asa-yı Musa gibi, sihirbazların sihirini iptal eder” tarzındaki cümlelerini hiç “küresel hipnoz” açısından düşündük mü?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*