Bu gelişmeleri yıllar önce tesbit eden Hz. Bediüzzaman “Avrupa komiteleri içinde en şiddetlisi ve en tesirlisi ve bir cihette en kuvvetlisi, cins-i lâtif ve zayıf ve nazik olan kadınların Amerika’daki Hukuk ve Hürriyet-i Nisvan Komitesi olduğu”nu1 beyan ediyor ve Hucurât Sûresinin 14. âyetinin bugüne bakan işârî mânâsında, Kur’ân’ın ışığında diyor ki: “Zayıf ve halîm ve yumuşak kadınların cemiyeti kuvvetleşir, sertlik ve şiddet kesb edip bir nev’î reculiyet kazanır.”2 Bazı büyük dağların dibindeki insanlar dağın haşmetini, büyüklüğünü göremezler. Orada her sahada çalışan, hizmet eden hanım kardeşlerimizin çoğunluğu böyle. Bunun yanına medenî cesaretleri de ilâve edilince bir mânevî “reculiyet” kazanmışlardır. Meselâ; Sevgi hanımda, orada doğmanın da verdiği ünsiyet ile çok üst düzeyde diyalog ve beşerî münasebetler gördüm. Tâ üniversite rektörlerine kadar çıkıyor. Rotterdam Belediyesinde bir ünitenin önemli biriminde çalışan Afife Hanım ise, kendisiyle görüştüğümüzde, oradaki kadın hakları, çocuk ve aile haklarını bir bir sıraladı. Çocuklar ve anne baba ilişkileri, kanunların ön gördüğü yasal tedbirler vs… Kendilerini dinlerken benim bir çok seminer ve konferansımda anlattığım “Aile Hayatı ve Hz. Peygamber’in (asm) tesbit ve emirleri” gözümün önüne geldi. Onun (asm) on dört asır önce buyurduklarına bugün bütün insanlık âleminin ne kadar muhtaç olduğunu tekrar müşahede etmekteyiz. Gerek âlem-i İslâm, gerekse onun dışındaki bütün ülkeler…
Emekli öğretmen Hasibe Hanımın: “Hollanda’nın, Türkiye’nin tam aksine olarak, bozulan ailelerdeki çocukları eğitme sistemi farklı. Çocukları Türkiye’deki gibi kimsesizler yurduna veya bakım yurtlarına vermiyor, onları kanun koruması ve gözetiminde gönüllü annelere veriyor ve her ihtiyacını karşılıyor, yeni evinde her şeyini kontrol ediyor. Yani aile şefkatinden ve aile ortamından koparmıyor. Fakat neden çocuklar yine de aileden kopuyor ve neden aile şiddeti? Neden büyüklerine saygısız? Neden küçüklere ulaşılmıyor?” suâlleri ise açıkta kalıyor…
Ticaret dünyasında Adalet ve Gülşen Hanımları iş yerlerinde ziyaret ettiğimizde ise, kendilerinin piyasayı takip ettiklerini, takriben 2-3 lisan konuştuklarını gördük. İş disiplini Anadolu tarzında değil. Tam bir Batı dünyası prensipleri ve titizliği içinde yapıldığını dikkatle izledim. Onların cesareti, aile olarak ayakta kalmaları, ahlâkî yapılarını muhafaza etmeleri ve kız-erkek çocuklarını da aynı tarzda yetiştirmeleri az bir şey değildir. Bu cihetle de tebrike şayanlar. Önlerinde elbette her cihetle engeller var, fakat Allah’ın yardımı ve kendilerinin deruhte ettikleri Kur’ânî ve Nurânî dersler ile onları da aşacakları ümidindeyim.
Dipnotlar:
1- B. Said Nursî, 20. Lem’a 5. Sebebin 3. Haşiyesi;
2- B. Said Nursî, 20. Lem’a 5. Sebeb
Benzer konuda makaleler:
- Din eğitimi yaşayarak verilmeli
- Aile, millî birliğimizin teminatı
- Önce “aile”, sonra yine aile
- Çocuklarımız reklâm ve suç kıskacında
- Bir elmanın iki yarısı: Kadın ve erkek
- Aile, toplumu ayakta tutan en önemli kale
- Hür kadınlar…
- İnternet dünyası “Nur´´lanıyor!
- Aile çökertiliyor, dindarlar ne ile meşgul!
- Hata ve kusurlara sebep olan, onu işleyen gibidir
1951 Van-Gürpınar doğumlu. Son 40 yılda çeşitli kültürel faaliyetler içinde ve basın kuruluşlarında görev yapmış, Türkiye’nin bütün bölgelerinde yüzleri aşkın konferans ve seminerler vermiştir. Müjde Peygamberi “ASM”, Bediüzzaman’ın Kardeşi Abdülmecid Nursi “Ünlükul”, Bediüzzamandan Çağımıza Müjdeler, Şifa Yaprakları, Risale-i Nurda 40 Hadis-i Şerif ve Alem Çarşısı kitaplarının yazarıdır. Halil Uslu, 21 Temmuz 2015’de Konya’da vefat etmiş ve 23 Temmuz 2015 günü Konya’daki Üçler Mezarlığına defnedilmiştir. Ruhuna El-Fatiha.
İlk yorum yapan olun