Ünlülerin Müslüman olduğuna dair haberleri görünce, doğrusu biraz endişeleniyorum.
Sanıyorum bu kaygım; medyanın üslubundan kaynaklanıyor.
Misal, dünyaca ünlü bir ismin Müslümanlığa meylettiğine dair haberleri ajanslara şu ifadelerle düşer :
“Madonna Kur’an okudu.”
Sanki bu haberde, Madonna’nın Kur’an okuması, bir ayrıcalık… Sanki, o ünlü kişi, Kur’an okuyunca, biz Müslümanların başı göğe eriyor.
Halbuki açıklamaların devamına bakıldığında şu ifade yer alır:“Bütün kutsal kitapları okumanın önemli olduğunu düşünüyorum. Arkadaşım Yaman’ın her zaman söylediği gibi, iyi bir Müslüman aynı zamanda iyi bir Yahudi’dir ve iyi bir Yahudi, aynı zamanda iyi bir Hıristiyandır. Kesinlikle katılıyorum. Bazı insanlar bu görüşü ‘çok cesur’ bulabilir.” (Harpet’s Bazaar)
Cesur değil “aptalca.”
Eğer dünya, söylediği gibi onun basit bir bakış açısından ibaret olsaydı, bu gün savaşlar, yoksulluklar, katliamlar ve benzeri vahşet olur muydu?
Yani haberin sunuluş tarzıyla, devamına bakıldığında birbiriyle çelişen açıklamalar görülecek.
Mesele şudur:
Eğer o ünlü isim Kur’an okuyup İslam’la şereflenecekse, o kişiyi yücelten “İslam”dır.
Yoksa İslam’ın Madonna’ya ihtiyacı yok.
Aslolan, Madonna’nın İslam’a ihtiyacı olduğudur.
…
Nice ünlü isim “İslam”la şereflenmiş ve hikâyeleri gazete sütunlarında yer almıştır.
Komedyenlerden tutun müzisyenlere, futbolculardan tutun da ünlü aktör ve aktrislere kadar uzanan bir ihtida hikâyesidir bunlar.
Caz ve rap dünyasının yıldız isimleri ve çok sayıda sinema oyuncusu hayatlarında yaşadıkları kırılma noktalarından sonra İslamiyet’le tanışıp Müslüman oluyor ve İslamî faaliyetlerin sözcülüğüne kadar yükseliyorlar.
Bunlara şöyle kabaca bakalım:
-David Chapelle (Komedyen)
1998 yılında Müslümanlığı seçmiş.
-Gigi Gryce (Müzisyen)
1950’lerin ortasında Müslüman oldu ve Başer Kasım adını almış.
-Angeline Yeoward (Müzisyen)
1981 yılında İslamiyetle tanışmış. Angeline olan adını Gauhar Jaan olarak değiştirmiş.
-Nicolas Anelka (Futbolcu)
Fenerbahçe’ni eski Fransız oyuncusu Nicolas Anelka 2004 yılının Mayıs ayının son haftası Birleşik Arap Emirlikleri’nde tatil yaparken Müslüman olmuş. Hızını alamayan Anelka, Dubai’de Al-Wassal Camii’nde bir müftü ve iki imamın huzurunda Kelime-i Şehadet getirerek İslamı seçmiş. Hatta adını da “Bilal” olarak değiştirmiş.
-Kerim Abdül Cabbar (Basketbolcu)
Kariyerinin başlarında Ferdinand Lewis Alcindor olan adını değiştirdi ve Müslüman oldu. Ama başına gelmedik kalmadı. Kardeşi bir cinayete kurban gitti. Onu dininden döndürmek için bazı mafya grupları bile devreye girdi. O yolundan asla dönmedi.
…
Velhasıl;
Bir ünlünün Kur’an okuması veya bir mukaddes kitabı araştırması evet bir haberdir.
Bu mimsiz medeniyetin getirdiği hastalıkların tek ilacının “Kur’an” olduğunu bilenlerdeniz. Ama bu o kişinin okuduğu kitaba bir şey kazandırmaz, tam tersi Kur’an-ı Kerim’in nuru hem o kişiye, hem topluma çok şey kazandırır. Kazandırıyor da…
Tanınmasına sebep olan meslekleri ne olursa olsun, aradıkları huzuru İslam’da bulanlar “dinin” onlara getirdiği şereften nasiplenmiş ve bu onur sayesinde hayatlarını idame etmişlerdir.
Ne mutlu “hidayete” erenlere!
Benzer konuda makaleler:
- Papa, Vatikan´la çelişti
- Bediüzzaman sevgisi, salona sığmadı
- İslâmî hayatta Risale-i Nur kahramanlarının payı büyük
- Hizmette gençlere öneriler
- Risale okumalarında cesaret…
- Hız ve haz çağı
- ‘Derbi ders’e nasıl gidilir?
- Wulff’un halefi de Müslümanları kucaklamalı
- 25 yıllık mezunlar birarada
- Ünlülerin sevkiyatı!
İlk yorum yapan olun