Manevi bir yangına körükle gidenler

Bediüzzaman Münazarat’ta “Vicdanın ziyası ulûm-u diniye, aklın nuru fünûn-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder” demiş ve onları birlikte tedris edebilecek “Medresetü’z Zehra” Üniversitesinin tahakkuku için çok gayret sarfetmiştir. Halen İlahiyat Fakültelerimizin müfredatına “fünûn-u medeniye” ile ilgili dersler de konularak onların hakikatı tedris etmeleri sağlanabilir.

Bu yapılmadığı için, maalesef dinî fetva vermekle görevliler, bazı konularda çok yanlış fetvalar veriyorlar. “Diyanet ve Gazozlar” başlıklı yazımda bunun misallerini vermiştim.

Bir asırdan fazla zamandan beri, “küresel sermaye” ürünü olan gazoz markaları ve daha sonra da onları taklid etmeye çalışan “türedi gazoz markaları” ile dünya piyasalarına sürüm yaparak maddî menfaat peşinde koşanlar, insanların “hedonizm” (lezzet peşinde koşmak) damarlarını tahrik ve o damarı kötü bir şekilde istismar ile, onları (bir damlasının bile vücuda ithali haram olan) “sarhoşluk verici etik alkollü” gazozların müptelaları haline getirmiştir.

Bilhassa İslâm ülkeleri halkları bu müptelalıktan çok sakınmaları gerekirken maalesef onlar da aldatılarak gazozlar, İslâm ülkelerinin çoğunda nüfuslarına oranla “en fazla gazoz tüketilen ülkeler” olmuştur. Bu konuda en fazla “ikaz ve irşad edici” olması gerekenler ise, maalesef o görevlerini yapmayarak, “bu manevî yangına körükle gitmektedirler!..”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*