Yeni Asya’nın adı öncesinden belli idi.
Bu bir arzu ve istek idi.
Belkide bir emir idi.
Bediüzzaman’ın gençlik yıllarında iyi bir muharrir olduğu makalelerinden bellidir.
İstanbul’da muhtelif gazetelerde makaleleri neşredilmiş Osmanlı döneminde.
“Zamanı geldi veya gelecek zannederim” demişti.
Ve zamanı gelmişti.
Altmış beşli yıllarda haftalık veya aylık denemelerin sonunda “İttihat” olarak haftalık yayınlanan gazete daha sonra 1970 yılında “Yeni Asya” adıyla günlük olarak yayınlanmaya başladı.
Merhum Zübeyir Gündüzalp:
“Kardeşim, Risale-i Nur okumak içtimaî birliğimizi sağlamaz, bizim günlük bir gazeteye ihtiyacımız var. Bir hafta müddetince yaşanan olaylarda bazı kardeşlerimiz tereddütte kalabilirler” demişti.
İşte 21 Şubat âdeta bir milât olmuştu.
Bediüzzaman’ın talebi ve emri yerine getirilmişti.
Nurcuların dili ve sözü oldu.
Fakat bu çok zahmetli bir soluktu.
Günlük olarak çıkacaktınız.
Tatiliniz yok, gevşeklik yok.
Yıllar böylece gelip geçti.
İlk çıktığından sonuna kadar günlük olarak hem yazdık, hem okuduk.
1974 yılında bu yana yazılarımla katkıda bulunuyorum.
Kimler geldi,
Kimler geçti.
Yeni Asya adeta bir okul, bir akademi oldu.
Nice dahili ve harici müdahalelere maruz kaldık.
Yaralandık,
Haşlandık,
Hırpalandık…
Bir taraftan perde altındakiler ile,
Bir taraftan beraber Risale okuduklarımız ile.
Ama, Yeni Asya yılmadı.
Ülkenin sorunlarına objektif katkılarda bulundu.
Mazlûmun yanında oldu.
Zalimlerin ise karşısında.
Hiçbir ihtilâl ve müdahelenin yanında olmadı.
Dergiler çıkardı,
Dünyaya hitap eden gazete çıkardı,
Binlerce kitap neşretti.
Enstitü kurdu,
Vakıflar kurdu.
Yüzlerce broşür neşretti.
Matbuat lisanı ile ne lâzımsa yaptı.
O bir okuyucumuzun tabiri ile ”Bediüzzamanın gazetesi” idi.
İnayet altında olduğuna şahit oluyoruz.
Siyasî ve Dünyevî menfaatler içinde olmadı.
Sadece dâvâsı ile beraber olanlar ile oldu.
Kolay değil..
Ancak bu badireleri yaşayanlar bilir.
İşte günümüzde bile nice sıkıntılar ile hayatta ve ayaktayız.
Yine ayakta ve hayatta olmaya devam edeceğiz.
Kiminle?
Elbette sizler ile ve bizden sonra bizimle olanlar ile.
Bu nefes inşallah sönmeyecek.
Yolun açık olsun Yeni Asya..
Hem de kıyamete kadar.
Raşit Yücel
Benzer konuda makaleler:
- Zübeyrî çizgi
- İttihad’dan Yeni Asya’ya
- Haydar Gündüzalp: Yeni Asya´yı ağabeyim vasıtasıyla tanıdım
- Bediüzzaman’ın köşe yazarlığı
- Yıl: 43, sayı: 15.343
- Gazetemiz…
- Yeni Asya farkı
- Yeni Asya “İttihad”ın günlüğüdür
- Yeni Asya Risale-i Nur’un dellâlıdır
- Yeni Asya’nın yaptığı iş
İlk yorum yapan olun