Mehmet Gültekin rahmet-i Rahman’a kavuştu!

Onu tanıyanlar bilir. Eski ve hasbî bir Nur talebesi kardeşimizdi. Aslen Adıyamanlı ve oradaki dershanede de eskiden vakıflık yapmış, uzun yıllardır da Bursa’da ikamet eden ve bizim de yirmi küsûr senedir tanıdığımız bir kardeşimizdi.

Anadolu’nun çeşitli yerlerine başörtüsü vs. satmak için giderdi. Gittiği birçok yerde cemaatle irtibat kurar, onları ziyaret ederdi. Hatta o yıllarda Mersin’de bulunan ağabeyimle de görüşür, ondan bana selâm getirirdi; belki o vesileyle de tanıyanlar olacaktır.

Son birkaç yıldır kanser hastalığına dûçâr olmuş, onunla yaşıyordu. Fakat hep şükür içerisindeydi, hâlinden hiç şikâyet etmezdi. Zaten yapı olarak da sessiz, sakin, mülayim ama davasına çok bağlı bir kardeşimizdi. Yeni Asya misyonundan hiç inhiraf etmemiş, gazetesini devamlı alıp okuyan bir kardeşimizdi. Hastahaneye kemoterapi tedavisi için gitmenin dışında, kendini iyi hissettiği zaman, devamlı çarşı dershanemize gelir, orada hizmette bulunurdu.

En son görüşmemizden sonra, bir müddet orada göremeyince sorduk. Arkadaşlar, durumunun biraz ağır olduğunu ve evde yattığını söyledi. Ziyaretine gitmek istedik fakat bazı durumlar buna mani oldu, ziyaret edemedik. Ama devamlı da hakkında malumat alıyorduk. Gönlü hep bizimle olmak istiyordu. Fakat hastalık onu yatağa mahkûm etmiş göndermiyordu bir türlü. Yine de gönlü, kafası, aklı hep bizimleydi. Davasına öyle bağlıydı ki, yanlış olan bir şeyi hemen hisseder ve o tarafta yerini almazdı.

12 Kasım Pazartesi sabahı, yine çarşı dershanesinin fedakâr hizmetkârlarından Mevlid Saygın kardeşimiz bizi aradı. Erken saatte arayınca hissetmiştim niye aradığını. Haberi söyleyince üzüldük. “İnnâ lillah ve innâ ileyhu raciun, Allah rahmet eylesin” dedik.

Evet, kahraman ve çileli Mehmed kardeşim, Allah sana rahmet eylesin! Makamın Cennet, kabrin pürnur olsun inşaallah! Her zaman gelip hizmet etmek istediğin çarşı dershanesinde, biz yine hep seni müşahede edeceğiz. Senin ruhaniyetin hep orada bizlerle olacak. Yine sohbetlerimiz kesilmeyecek. Ha sen ukbada, ha biz dünyada olmuşuz, ne fark eder ki…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*