Mekke’den Hartum’a Risale-i Nur her yerde

Bitlis’teki Said Nursi Sempozyumunda konuşan Mekkeli müderris Risale-i Nur’un Mekke’de ve Arap Âleminde büyük ilgi gördüğünü söylerken, Hartum’da da 1. Uluslar arası Bediüzzaman ve Risale-i Nur Sempozyumu düzenlendi.

Mekke’den Hartum’a Risâle-i Nur her yerde

Bitlis’te düzenlenen Said Nursî Sempozyumu’na katılan Mekkeli müderris Es-Seyyid Muhammed Elmas, Bediüzzaman Said Nursî’nin büyük bir nimet olduğunu söylerken, Arap ülkelerinde Nursî’nin eserlerine büyük ilgi olduğunu dile getirdi. Sudan’ın Başşehri Hartum’da düzenlenen 1. Uluslararası Bediüzzaman ve Risale-i Nur Sempozyumu’nda ise Said Nursî ve eserlerinin İslâm âleminde ve Afrika’da da çokça tanındığı ve istifade edildiği belirtildi.

Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, “Bizim için en büyük şeref, böyle bir programa, anlayışa, düşünceye ve niyete hizmetkâr olmaktır” dedi. Bitlis-Tatvan karayolundaki El-Aman Hanı’nda valilik, belediye, Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) ile Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı işbirliğince “Said Nursî Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyum Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ve Said Nursî’nin hayatını konu alan belgeselin gösterimiyle başladı.

Vali Yurdakul, açılışta yaptığı konuşmada, 500 yıllık tarihi El-Aman Hanı’nın daha önce bu kadar şerefli ve gurur verici bir programa şahitlik etmediğini söyledi. Ülkenin geleceğinin, büyük zatların gösterdiği ufukla El-Aman Hanı gibi aradan asırlar bile geçse dimdik ayakta olacağını ifade eden Yurdakul, şöyle konuştu: “Bizim için en büyük şeref, böyle bir programa, anlayışa, düşünceye ve niyete hizmetkâr olmaktır. Bizler ancak bu sempozyumun hizmetkârı oluruz. Said Nursî diyor ki; ‘Zaman ihtiyarladıkça Kur’ân gençleşiyor.’ Bu han çok misafire ev sahipliği yaptı. Burada birçok program yaptık. İnanın bu kadar şerefli, gurur verici bir programa, bu tarihî han şahitlik etmemiştir. İnşallah ülkemizin geleceği büyük zatların, ışık şahsiyetlerin gösterdiği ufukta, El-Aman Hanı gibi aradan asırlar bile geçse dimdik ayakta olacaktır. Bu ilmin sadece yakın  coğrafyayı değil, uzak coğrafyaları da aydınlatan sönmez ve söndürülmez bir ışık olacağına adım gibi inanıyorum.”

Said Nursi büyük bir nimet

BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Kavas ise Said Nursî’nin ülkenin ve milletin sıkıntılı günlerinde, toplumla bütünleşerek, maddî ve manevî sıkıntıların aşılmasında kendine görev düştüğü bilinciyle davranan bir şahsiyet olduğunu kaydetti. Mekkeli müderris Es-Seyyid Muhammed Elmas da Bediüzzaman Said Nursî’nin Allah tarafından gönderilmiş büyük bir nimet olduğunu bildirerek, Arap ülkelerinde Nursî’nin eserlerine büyük ilgi olduğunu dile getirdi. Elmas, “Nursî’nin eseri olan Risale-i Nur, bu zamanı okuyan bir eserdir. Mekke’de Risale-i Nur ile tanıtıştırdığımız bütün âlimler, o eserleri okuyor ve destekliyor. Araplar olarak, Said Nursî gibi bir şahsiyeti çıkardığınız için sizleri tebrik ediyoruz” diye konuştu. Program, açış konuşmalarının ardından oturumlarla devam etti. Sempozyuma Belediye Başkanı Fehmi Alaydın, ilçe belediye başkanları, öğretim üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Hartum Üniversitesi’nde büyük faaliyet

Sudan’da Hayrat Vakfı ve Hartum Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen 1. Uluslararası Bediüzzaman ve Risale-i Nur Sempozyumu Üniversite’nin konferans salonunda yapıldı. Sempozyum, Sudan devlet ricali, Sudan Türk Büyükelçiliği ve üniversitelerin üst düzey temsilcileri ve Bediüzzaman ve Risale-i Nur’a gönül vermiş yüzlerce misafir ve katılımcıyla gerçekleşti.

Hayrat Vakfı’nın fedakâr gençleri salonda hiçbir eksiklik yaşanmaması ve sempozyumun en güzel bir şekilde yapılması adına gayet derecede özveri ve fedakârlıkla çalıştılar. Sempozyum öncesi süreçte, Risale-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri hakkında şiirler ve tanıtım filmleri yayınlandı. Kur’ân-ı Kerîm Üniversitesi Türkçe Bölümü Başkanı Dr. Ahmet Fazlullah’ın sunuculuğunu yaptığı program, Kur’ân tilâvetiyle başladı.

Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. İsmet Mahmut Bey konuşmasında “Hayrat Vakfı’nın üniversitemizdeki çalışmaları, Hayrat Vakfı talebelerinin bu üniversiteye gelmesiyle başladı. Bu talebeler, önce arkadaş kazandılar. Daha sonra Risale-i Nur kurslarına başladılar ve şu anda bunun zirve noktası olan sempozyum yapıyorlar. Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarihinde ilk defa uluslar arası bir sempozyuma Hayrat Vakfı’yla imza atıyor. Edebiyat Fakültesi’nde başlayan Risale-i Nur çalışmaları Ziraat Fakültesine, Tıp Fakültesine ve İktisat Fakültesine de ulaştı. Bütün Hartum Üniversitesi’nde şu anda Risale-i Nur çalışmaları var. Biz Nur Talebeleriyle çalışmaktan ve beraber olmaktan çok mutluyuz ve devam etmek istiyoruz. Özellikle Risale-i Nur Talebeleri, lisan-ı halleriyle ve lisan-ı kalleriyle diğer talebeleri etkileyen ve onlara ders veren bir pozisyon sergileyip üniversitemizin rengini değiştiriyorlar. Bu gençlerin üniversiteye gelmesiyle dinî çalışma ve aktiviteler arttı ve üniversitemizin dinî ve İslâmî havası daha da güzelleşti. Allah hepsinden ebediyen razı olsun” dedi.

Daha sonra Türkiye’den Hayrat Vakfı Gaziantep Temsilcisi Zafer Zengin, Hayrat Vakfı’nın Türkiye ve yurtdışındaki çalışmalarından bahsetti. Bu dâvâya Sudan’da sahip çıkan âlimleri, akademisyenleri ve Hayrat Vakfı’nın Sudan’da yaptığı çalışmaları tebrik etti.

Hartum Üniversitesi Rektörü Dr. Sıddık Hayati ise konuşmalarında Bediüzzaman Hazretlerinin ihlâs düsturlarından ve ihlâsı nasıl tanımladığından bahsetti. Daha sonra Hutbe-i Şamiye’deki Bediüzzaman Hazretlerinin tahlil ettiği altı hastalıktan ve bu hastalıkların hâlâ Sudan’da bulunduğundan ve bu hastalıklara karşı Risale-i Nur ve talebelerinin yapmış oldukları mücadeleden bahsetti. Böyle bir dâvâya ve hizmete gönül veren herkesi tebrik ve takdir ettiğinin ifade etti.

Risale-i Nur Kur’an’ı bu asra uygun yorumluyor

Sudan Türk Büyükelçiliği adına İkinci Katip Kerem Bey konuştu. Sözlerinde, Bediüzzaman Hazretlerinin Risale-i Nurlarla Kur’ânı bu asra uygun yorumlayıp tefsir ettiğine değindi. “Said Nursî’nin modern Kur’ân yorumlamasına çok büyük ihtiyaç var ve hassaten anavatanından uzak Sudan gibi bir yerde ehl-i ilmin bu gibi ulvî hakikatlere sahip çıkması bizi apayrı memnun ediyor” dedi. Son olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı adına Teknoloji Bakanı Dr. İsa konuşma yaptı. İsa, “İçinde bulunduğumuz sıkıntılardan kurtulmak, ancak din büyüklerine, felsefecilere ve onların görüşlerine değer verip hayatımızda tatbik etmekle olur” dedi ve şöyle devam etti: “Biz Said Nursî’nin adını bile ‘Nevrasi’ diye okuyorduk. Kendisine hak ettiği ve lâyık olduğu kıymeti verememiştik. Neredeyse Sudan’da bu zat ve eserleri unutulacaktı. Ama elhamdülillah Hartum Üniversitesi ve Hayrat Vakfı’nın yaptığı çalışmalar bu zatı daha çok tanımamıza ve kendisine muttali olmamıza sebep oldu. Şu an ismini de doğru okuyoruz ve ‘Nursî’ diyoruz”

Dr. İsa sözlerini, “Ben de Hartum Üniversitesi mezunuyum ve Hartum Üniversitesinin bu gibi çalışmalarını yürekten destekliyorum. Risale-i Nurları daha çok araştırıp okumamız lâzım” diyerek noktaladı.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*