
(…) Kardeşlerim, gerçi, bu vaziyet, hem muvafığa ve bir kısım memurlara Risale-i Nur’a karşı bir çekinmek, bir ürkmek vermiş; fakat bütün muhaliflerde ve dindarlarda ve alâkadar memurlarda bir dikkat, bir iştiyak uyandırıyor. Merak etmeyiniz, o Nurlar parlayacaklar. (HAŞİYE)
Said Nursî
HAŞİYE: Ey Kardeş! Dikkat buyur. Denizli hapsinde, bütün esbab-ı âlem zâhiren Üstadın aleyhinde, idam hükümleriyle mahkemeye verilmişken, Üstad diyor: “Merak etmeyiniz kardeşlerim, o Nurlar parlayacaklar.” Bu söz, bak nasıl tahakkuk etti. (Talebeleri)
Şuâlar, On Üçüncü Şuâ, Yeni Asya Neşriyat-2017, 21. mektup, s. 338
ÖLÜMÜM, HAYATIMDAN ZİYADE HİZMET EDECEK
Ey efendiler! Bilirim ki, hak noktasında mağlûp olduğunuz zaman kuvvete müracaat edersiniz. Kuvvet hakta olduğu, hak kuvvette olmadığı sırrıyla, dünyayı başıma ateş yapsanız, hakikat-i Kur’âniyeye feda olan bu baş size eğilmeyecektir!
Hem, size bunu da haber veriyorum ki, değil sizler gibi mahdud, manen millet nazarında menfur bir kısım adamlar, belki binler sizler gibi bana maddî düşmanlık etseler, ehemmiyet vermeyeceğim ve bir kısım muzır hayvanattan fazla kıymet vermeyeceğim. Çünkü bana karşı ne yapacaksınız? Yapacağınız iş, ya hayatıma hatime çekmekle veya hizmetimi bozmak suretiyle olur. Bu iki şeyden başka dünyada alâkam yok.
Hayatın başına gelen ecel ise, şuhud derecesinde kat’î iman etmişim ki, tagayyür etmiyor, mukadderdir. Madem böyledir; hak yolunda şehadet ile ölsem, çekinmek değil, iştiyak ile bekliyorum. Bahusus, ben ihtiyar oldum; bir seneden fazla yaşamayı zor düşünüyorum. Zâhirî bir sene ömrü, şehadet vasıtasıyla kazanılan hadsiz bir ömr-ü bâkîye tebdil etmek, benim gibilerin en âlî bir maksadı, bir gayesi olur.
Amma hizmet ise, felillâhi’l-hamd, hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede Cenâb-ı Hak rahmetiyle öyle kardeşleri bana vermiş ki, vefatım ile, o hizmet, bir merkezde yapıldığına bedel, çok merkezlerde yapılacak. Benim dilim ölüm ile susturulsa, pek çok kuvvetli diller, benim dilime bedel konuşacaklar, o hizmeti idame ederler.
Hatta diyebilirim: Nasıl ki bir tane tohum toprak altına girip ölmesiyle bir sünbül hayatını netice verir; bir taneye bedel yüz tane vazife başına geçer. Öyle de, mevtim, hayatımdan fazla o hizmete vasıta olur ümidini besliyorum.
Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektub, Dördüncü Desise-i Şeytaniye
Benzer konuda makaleler:
- BEDİÜZZAMAN SAİD NURSî: Merak etmeyiniz, o Nurlar parlayacaklar
- Herbiriniz varisim ve Nurların bekçi muhafızıdır
- Risâle-i Nur bu asrı ve istikbali kendiyle meşgul edecek
- Risâle-i Nur istikbali de aydınlatıyor
- Risale-i Nur istikbali de aydınlatıyor
- Ölümüm, hayatımdan ziyade dine hizmet edecek
- Ölümüm, hayatımdan ziyade dine hizmet edecek
- Leyali-i aşerenizi* tebrik ederiz
- Ölümüm, hayatımdan ziyade dine hizmet edecek
- Bir Said yerine yüzler Said, o yüksek hakikati haykıracak!

Kur’an’ı çağa tefsir ederek, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?” sorularına cevaplar sunan, “iman-ı tahkiki”, “ahlâk” ve “istikamet” rehberi Risale-i Nur Külliyatı’nın müellifi.
İlk yorum yapan olun