
31. Söz’e methiye…
Mi’rac, hiçbir peygamberin değil, sadece Peygamberimizin (asm) gerçekleştirdiği bir mucizedir. Bediüzzaman Hazretleri 31. Söz olan Mi’rac Risalesi’nde bu mucizeyi öylesine orijinal bir tarzda anlatır ki, mi’racın aslında her bir mü’min için günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu anlayıverirsiniz. Peygamberimiz (asm) bu manevî kemalât yolunu kalben ve ruhen her müminin gerçekleştirmesi için mi’racın kapısını açık bırakmıştır. “Namaz mü’minin mi’racıdır” hadisi de bu gerçeği anlatır bir yönüyle.Risale-i Nur Külliyatı baştan sona Kur’ân’ın bir feyzi, Resûlullah’ın (asm) mânevî bir dersidir zaten… Buna Risale’yi okuyanların kalp, ruh, nefis ve sair lâtifeleri şahittir. Ne yapalım, idrakimiz ne kadarsa methiyemiz de o kadar!
Siz en iyisi bu muhteşem risaleyi bugünlerde bir kez daha okuyun!
Mİ’RACİYE VE SÜLEYMAN ÇELEBİ…
Edebiyat tarihimizde Peygamberimizin (asm) bu mucizesini konu olan eserlere “Mi’raciye” denir. Pek çok edebiyatçı ve şairimiz Peygamberimizi (asm) öven Na’tlar ile birlikte Miraciyeler de yazmışlardır. Bunlardan en çok bilineni Süleyman Çelebi’ninkidir.
Geçen günlerde “Cennet Anneleri” başlığını taşıyan bir program vesilesiyle gittiğimiz Bursa’da Süleyman Çelebi’nin muhteşem türbesini uzaktan da olsa görüp ruhuna Fatiha okumak nasib oldu.
Bir Peygamber (asm) sevdalısı olan Süleyman Çelebi, eşsiz eseri Mevlid’de Peygamberimizin (asm) doğumunu, Mirac’ını ne güzel anlatır!
SU KASİDESİ
Peygamberimize (asm) muhabbeti anlatan şairlerimizden bahsedip Fuzuli’nin Su Kasidesi şiirini anmamak olmaz! Bu şiirinde Fuzulî Peygamberimizin (asm) ayak bastığı topraklara yüz sürmek için başını taştan taşa vuran su benzetmesini kullanır.
Dest-busi arzusuyla ger ölürsem dostlar
Kuze eylen toprağım sunun anınla yâre su
(Eğer ben Sevgiliye (asm) kavuşma arzusuyla ölürsem, toprağımdan testi yapıp o Sevgiliye (asm) sunun.)
SULTAN AHMET
İstanbul’umuzdaki Sultan Ahmed Camii’ni yaptıran Sultan 1. Ahmed de “Bahtî” mahlasını kullanarak yazdığı şiirinde onun kadem-i şerifini (temsili ayak izini) sarığının içinde başına taç yapmıştır.
N’ola tacım gibi başımda götürsem daim
Kadem-i resmini ol Hazret-i Şah-ı Resulun
Gül-i gülzar-ı nübüvvet o kadem sahibidir.
Ahmeda durma, yüzün sür kademine o Gül’ün…
ŞEYH GALİB
Şeyh Galib Peygamberimize (asm) olan muhabbetini şu sözlerle dile getirmiştir:
Sultan-ı Resul, Şah-ı mümeccedsin Efendim
Biçarelere devle-i sermedsin Efendim
Divan-ı İlâhîde seramedsin Efendim
Sen Ahmed u Mahmud u Muhammed’sin Efendim
Hak’tan bize Sultan-ı Mümeyyedsin Efendim
ARİF NİHAD ASYA
Na’tların yakın dönemdeki en güzellerinden biri şüphesiz Arif Nihad’e ait…
Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;
Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!
Ve Kur’ân’ı göz nûruyla çoğaltsın
Kayışzade Osman’lar
Na’tını Galip yazsın,
Mevlid’ini Süleyman’lar!
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin Sinan’lar!
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!
Gel, ey Muhammed, bahardır…
Dudaklar ardında saklı
Âminlerimiz vardır…
Hacdan döner gibi gel;
Mi’râc’dan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!
HÜLASA
Peygamberimize (asm) ve ashabına olan muhabbet asırlar boyunca türlü eserlerle dile getiriliyor, getirilmekte…
Bize de bu güzel eserleri kitaplardan okuyup, tefekkür etmek, Peygamberimize (asm) sevgimizi salâvat ve duâlarla bir kez daha teyid ve tecdid etmek kalıyor…
Benzer konuda makaleler:
- Kutlular Ağabey dualarla
- Mehmet Fırıncı Ağabey vefat etti
- Sevdim seni, Mâbuduma cânan diye sevdim
- Sevdim Seni, Mâbuduma Cânan diye sevdim…
- Allah’a dayanmanın verdiği güç
- Denizli’nin nur kahramanlarından Muzaffer Erdem’in ardından
- Gel kardeş, biz de Mi’raca çıkalım!
- Muhammed (asm) ve Ahmed’in farkları
- Üstadın Talebelerinden Ahmed Urfalı Ağabey vefat etti
- Bursa’da nurlu bir program

İlk yorum yapan olun