Sual: “Kandil gecelerinde cemaatle toplu bir şekilde Kur’ân ve Cevşen okumaları yapılıyor. Bu doğru mudur; yoksa bunlar şahsî ibadet olduğundan herkesin kendisi evinde mi okumalıdır?”
AZ DA OLSA DEVAMLI OKUMALI
Kur’ân ve Cevşen okuma, evrat ve ezkar okuma ve namazın sonundaki tesbihat gibi ibadetler şahsî ibadetler sınıfındandır. Bunların cemaatle okunması tarzında bir emir yoktur. Sadece Ramazan aylarında Kur’ân’ı mukabele tarzında okumak, yani bir bilenin okuduğu diğerlerinin yüzünden takip ettiği mukabele şeklinde okumak sünnettir. Cebrail Aleyhisselâm’ın Peygamber Efendimiz’e (asm) Ramazan aylarında Kur’ân’ı baştan sona talimi böyle olmuştur.
Keza namaz tesbihatının müezzin eşliğinde toplu olarak yapılması, bilmeyenleri teşvik açısından âlimlerce müstahsen bulunmuştur.
Bunun dışında evrat ve ezkar okumanın, tesbihat yapmanın ve Kur’ân okumanın -eğitim amaçlı değilse- şahsî olanı makbuldür. Fakat birlikte okumaya bir engel de yoktur.
Öte yandan, Peygamber Efendimiz’in (asm) ifadesiyle en hayırlı ibadet, az da olsa devamlı yapılan ibadettir. Kandil gecelerinde bir miktar Kur’ân ve Cevşen okumaları artırılabilir; fakat bu gecelerde sabahlara kadar Kur’ân ve Cevşen okuyup diğer geceleri ve günleri tamamen ihmal etmek/boş bırakmak makbul bir yol değildir. Makbul olan, az da olsa her gün okumayı sürdürmektir.
EVLERİMİZİ ŞAHSÎ OKUMALARIMIZLA FEYİZLENDİRMELİ
Derslere geldiğimizde iman ve Kur’ân dersleriyle daha fazla iştigal etmek için şahsî okumalarımızı eve bırakmak, evlerimizi kabre çevirmemek ve feyizlendirmek açısından daha evlâdır. Bununla beraber, eğer cemaat istiyorsa mübarek gecelerde, uyanık kalmak ve daha fazla tefeyyüz etmek gibi hikmetlerle, bilenlerin okuduğu diğerlerin takip ettiği birlikte okuma biçimleri de tercih edilebilir.
Üstad Hazretleri evrat ve duâlarını şahsî olarak yapardı. Geceleri saatlerce duâda veya tesbihatta kaldığı olurdu, bu esnada kimseyi kabul etmezdi. Birçok Nur hakikatinin bu duâ vakitlerinde ilham olunduğu vakidir. Birlikte okumanın caiz olmadığı şeklinde bir görüşleri olduğunu da bilmiyoruz.
Dolayısıyla şahsî ibadettir. Şahsî okumak daha evlâdır. Farz namaz gibi cemaatle yapma emri yoktur. Fakat bilmeyenleri teşvik etme veya birbirinin feyzinden müstefit olma açısından beraberce okumak da tercihe şayandır.
Benzer konuda makaleler:
- Bir yaz okuma programının ruhumuzda bıraktığı kalıcı izler
- Risâle okuma plânı yaptık mı?
- Gece okumaları
- Risale-i Nur okumanın tam zamanı
- Gerçek okumaları yakalayabilmek
- Gençler Risale-i Nur programında
- Risâle-i Nur okumalarında mükemmellik ve kalite
- Nasıl okumalı?
- Risale okumalarında cesaret…
- Oku(ma) ve okuma programları
1963 Mersin Gülnar doğumlu olan Süleyman Kösmene, ilköğrenimini doğduğu köy olan Yarmasu köyünde yaptı. 1981 Mersin İmam-Hatip Lisesi; 1986 Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Milli Eğitimin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Yeni Asya Gazetesi Fıkıh Günlüğü köşesinde günlük yazılar yazmakta olan yazarımız, İstanbul’da yayın yapan Bizim Radyo’da ve EuroNur.tv’de programlar yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
İlk yorum yapan olun