Muhakemat, neyin mukaddemesidir?

Eski Said Dönemi Eserleri’nden olan Muhakemat, pek çok noktadan Risale-i Nur Külliyatı ile irtibatlıdır.

Risale-i Nur’un telif edildiği dönemde İkinci Said devrini yaşayan Bediüzzaman, bu dönemde pek çok atıfları ile Muhakemat’ı, Risale-i Nur Külliyatı’na dâhil eder. Dolayısıyla Muhakemat’ı, Külliyata dâhil etmeme yaklaşımı, kendi içinde çeliştiği gibi, bütünüyle Eski Said Dönemi Eserleri’ni öksüz ve yetim bırakır, bunu hemen sözün başında iken söylemeliyiz.

Muhakemat, “Eskiden yazdığım”, diye başlayan eserlerinin fikir yatağıdır. Külliyatta ne bahsediliyorsa onun tohumu, Muhakemat’ta vardır. Külliyat’ta olmayan bazı mevzular dahi, Muhakemat’ta vardır, diyebiliriz.

Baş tarafında da ifade edildiği gibi Muhakemat, Reçetetü’l-Ulemâ (alimlerin reçetesi) ve Saykalü’l İslâmiyet (İslâmiyet’in cilası) diye yâd edilmiştir. Hatta bu iki tesmiyenin üzerinde ise “Mariz Bir Asrın, Hasta Bir Unsurun, Alil Bir Uzvun Reçetesi”, namıyla bayraklaştırılan ünvandan da anlaşılır ki bu eserin muhatabı ulemadır. Muhtevasındaki gayet veciz ifadeler ise az kelime ile çok mana ifade etme tarzından dolayı cevamiü’l-kelim bir eserdir. Bu zaviyeden bakıldığında Risale-i Nur Külliyatı’nın mukaddemesi ve fihristesi olup, Mesnevî-i Nuriye’nin habercisidir.

Eski Said, yaşadığı devirde ulema ile muhatap oluyor, onlara muğlak meseleleri veciz ifadelerle anlatıyordu. Acelesi vardı, zira; evrad, ezkar, tahkikat, taharriyat gibi meşguliyetlerle işi çok idi. Hem yeni yeni ilimlerin tahsili, hazmı ve onun insanlara naklinin hazırlanması gibi ağır bir vazifesi de vardı. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı ele aldığı mevzuları uzun uzun işleyecek vakti yok, işaret, remz gibi notlarla sonraki döneme hazırlık vardı. Mekkî ayetlerin kısa, veciz ama Medenî ayetlerin ise muhatabın vaziyetine göre değişkenlik arz etmesinin asrımızdaki tefsirî bir yansıması idi Muhakemat ve ardından Külliyat.

Muhakemat, Yeni Said Dönemi eseri değil, Eski Said Dönemi, eseridir, bu doğrudur ama bunda bir hilaf ve tezad yoktur zira üç Said’in eserleri bütünüyle Bediüzzaman Said Nursi’nindir. Sadece Yeni Said Dönemi eserine sahip çıkmak, öncesi ve sonrası devirdekilerine sahip çıkmamak, Bediüzzaman’ı bütünüyle anlamamaktır. Risale-i Nur Külliyatı’nda nerede hangi bir fidan varsa onun tohumu Muhakemat ya da Mesnevi’de atılmıştır.

Makalat ki İstanbul’a geldiği ilk dönem makaleleridir ve geçmiş zamandan vuku bulacak bir dâvet ile Asr-ı Saadet mahkemesine adalet konulu duruşmada, bu makaleleri ile savunma yapacağını ifade eder. Gelecek zamandan aynı konulu bir dâvet dahi olursa muhtemel ki bu makaleleri- ve Muhakemat’taki hakikatler- ile yapacağını beyan eder. Hürriyet hakkında yaptığı iki mühim hizmetiyle ve esnasındaki hâdiseleri nakleden ve İki Mekteb-i Musibet’in Şehadetnâmesi adını alan Divan-ı Harb-i Örfî eseri, 2. Meşrutiyet sonrası meselelerine reçete vasfındadır. Hürriyet ve Meşrutiyet konulu Münazarat ve Hutbe-i Şâmiye, bütünüyle İslâm âlemine yönelik reçete iken peki ya Muhakemat?

Şark’ın bütünüyle eğitimini alan Eski Said, 1907’de geldiği İstanbul’da doğrudan siyasî hayatın içerisinde cemiyetin hâlini, idarenin vaziyetini görür, yaşar ve Makalat ile ikaz ve irşadını yapar.

Divan-ı Harb-i Örfî, Münazarat ve Hutbe-i Şâmiye gibi eserleriyle genelinde içtimaî mevzuları ele alır. Makalat’ın az farklı ve fakat daha ilmî mevzularını da cemiyetin doğrudan ana konularını insanı merkeze alarak ele aldığı Muhakemat’ında üç ana bölümde toplar.

Unsuru’l-Hakikat risalesi, İslâmî pek çok meseleleri On İki Mukaddeme ve Sekiz Mesele ile izah eder. Tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet olan Kur’ân’î dört unsura dikkat çeker. Tekâmül kanunundan bahsederek âlemdeki gelişmelere işaret eder, birer esma ile irtibatlandırır. Hurafelerin kaynağına işaret ederek reçete verir. Yalancı dost olan şöhretin iç yüzünü, mecaz ve temsil ile nakledilen hakikatleri, ihtisas konusunu, mübalağa gibi yanıltıcı metodları, yaratılışta hayrın esas olduğunu, söz ve kelâmın değerlendirme usûllerini, dış görünüşe takılma hastalığını, dünyanın yuvarlak olduğu hakikatine sarılı gerçekleri, dünya neyin üzerindedir sualinin cevabını, Kaf Dağı ve onun gibi uzaklara ima ve işaret meselesini, ahirzaman vukuatından Ye’cüc ve Me’cüc, Sedd-i Zülkarneyn ile Cehennem nerededir, gibi konuları bahsederken, tefsir yapanlara ders, tenkid yapanlara ikaz, imkânat ile vukuatı karıştıranlara da uyarı yapar.

Unsuru’l-Belâgat, İkinci Makale’dir. On İki Mesele ile söz sanatına, sözün hareketlilik konusuna, uslûb meselesine, harf ve kelimenin metindeki tanzimine, edebî sanatların kullanımıyla ifadeye derinlik, duygulara heyecan kazandırılmasına, kelâma vazife yüklenmesine, beyan usûlüne, belâgatın dört esasına, sözün akıcılığı, inceliği gibi kelâmın dört başı mamur olması, bağlarının muhkem, neyin nerede nasıl kullanılacağına dikkat çekilir.

Unsuru’l-Akide olan Üçüncü Makale, adı üzerine itikad konularını işler. O dönemde yönetilen ama her zaman zuhur etme istidadındaki Japonî suallere1 genelinde cevaplar var. Tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet merkezli konuları işler. Üç Maksad üzere kurulu bu bölümün ilkinde Allah’ın varlığının inayet ve ihtira delilleri, tabiat, maddenin ezeliyeti, tasavvuf ve materyalizmin meslekî kıyasları ve tevhid ana konusu işlenir. İkinci Maksad’da; Peygamberlik akidesi çerçevesinde bir mukaddeme ve Beş Meslek bölümlendirmesi her birinin de kendi içinde taksimlere bölerek anlatır. Resul-i Ekrem’in (asm) güzel ahlâkı peygamberliğinin delilidir, der. Naklettiği ihbarları sıralar. Mu’cizeleri hakkında ölçüler verir. Ayın ikiye bölünmesi gibi konular işlenir ki bu Maksad, Yeni Said’in On Dokuzuncu Söz’ünün habercisidir. Üçüncü Maksad’da, on bir madde ile haşir mevzusu özetlenir.

Muhakemat’ın telifinden otuz sene sonra yazılan Dokuzuncu Şua ve Onuncu Söz’ün Zeyl’i olarak Risale-i Nur Külliyatı’nda yerini alan Üçüncü Maksad’ıyla Muhakemat, doğrudan Külliyat ile irtibatlı olup, âdeta Külliyat’ta işlenen konuların ön, ama öz çalışmasıdır.

Baştaki sorumuzu tekrarlayalım mı? Muhakemat, neyin mukaddemesidir?

Dipnot:

1 Bak. Risale-i Nur’da Japon Konuları, https://www.mehmetcetin.de/3925-2/

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*