Muharremleri yaşayabilmek

Normal zamanlarda bir kere isyan ettiren ve inançlı insanların her zaman çekindiği şeytan ve arkadaşı nefis, zamanların içinde bir zaman Muharrem ayında yavaşlayabiliyor. Hatta ehl-i takvanın ısrarlı ve kararlı terbiye-yi nefs etmeleri karşısında duraklayabiliyor. Ramazan orucu haricinde tutulması müstehab olan bir güzel oruç Muharrem orucu ve hikmetler manzumesi…

 

Ciğerleri parçalayan hadiseleri ruhunda taşıyan Muharrem ayı, kâinatta meydana gelen mühim faaliyet ve hareketlerin, bir çok Nebinin başına gelenlerin de geçtiği zaman birimi olarak biliniyor.

Hz. Adem’den (as) beri insanlığın ve ilâhî dinlerin kabullendikleri güzelliklerin ve muhatab oldukları faaliyetlerin bu zamana, Muharrem’e işaret etmesi Efendimizinde (asm) reddetmediği bir faalihayır yapılacak, kulluk ve ubudiyette bulunulucak hususî günler ve zaman birimi olarak anlatımlar nakledilmiştir.

Yani Muharrem ayı sadece bir hürmet ve yasaklar ayı olmaktan çok içinde çok gizli mânâları taşıyan ve insanlara bu derin ve güzel mânâları yapmak için hayır yükleyen münevver ve mukaddes zamanların bir bakıma ifadesi oluyor.

Her ne kadar elbiselere, dış görünüşlere, kabuklara, kışırlara ve posalara takılıp kalsa da insanoğlu illa ki bunların da mânâları ifade etmelerinde birer hisseleri var. Efendimizin (asm) Medine’ye geldikleri zaman Muharrem orucunu tutanlara hitabı ve kendilerininde oruç tutmaları Muharrem ayı bakımından ifade edilebilinecek derin ve kudsî mânâların işarî mânâlarıdır.

İlmin kapısı Hz. Ali’nin de (ra) kendisinden önceki üç mübarek halifeye Şeyhülslâmlık mânâsında bulunduğu manevî makamın da açılımları ve hem kendisi için, hem de Hz. Hüseyin (ra) ve Hz. Hasan (ra) için istikbaldeki meydana gelecek hadiselerin vukuları, açılımları bu Muharrem ayı odağı içinde görülebilmiştir.

Kalben, ruhen ve vücuden salih olma yolunda olmak, bunda musırrane devam edecek kullukta bulunmak bir Muharrem ayı gereği olduğu gibi, razı olmak ve sabırla verilenleri kabullenmek, hikmete ve ilâhî iradeye baş kaldırmamakta bir Muharrem ayı gereğidir..

Sahteciliğin ötelerinde, samimiyetin ve ihlâsın zirvelerinde halkın ve Hakkın nazarlarında ulvîleşen, büyüyerek kıymete binen Muharrem ayı ifadelerini ve bu ayda meydana gelen çok mühim hadiseleri anlamakta bir mertebedir, bir makam ve kıymettir. Sadece Hz. Musa’nın (as) Firavun’un zulmünden kurtuluş gününün içinde geçtiği Muharrem ayı olmamalıdır. İnşaallah.

Mü’minler için ahiretlerine de faydası olan mânâların ifade edildiği nice mübarek olan Muharremleri yaşamak ümidiyle…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*